Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/514 E. 2022/512 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/514
KARAR NO: 2022/512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 14/07/2021
NUMARASI: 2021/197 Esas-2021/617 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen hukuki yarar yokluğundan davanın reddine yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinni İstanbul İli, Tuzla İlçesi, … Mahallesinde kayıtlı … sicilinde kayıtlı … Tic.Ltd.Şti. nin tek hissedarı ve yöneticisi olduğunu, şirket lehine yapılmış takip borçlularından şirket alacağının tahsilini teminen İstanbul 9.Asliye Hukuk mahkemesinde görülen itirazın iptali ile alacağın tahsili hususunda ikame olunan dava esnasında şirketin tasfiye olduğunun anlaşıldığını ve T.T.K. 547 maddesi gereği İhya davası açmak üzere kendilerine 2 ay kesin süre verildiğini beyan ederek … Tic.Ltd.Şti. nin geçici olarak ihya edilerek ticaret sicil müdürlüğüne alacağın tahsilini mukabil terkin edilmek üzere tesciline,karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicili Müdürlüğüne usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği, davaya cevap vermediği anlaşıldı.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ihyası istenen şirketin, 23/07/2018 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, halen tasfiye halinde olduğu ancak henüz tasfiyenin tamamlanmadığı, aktif göründüğü ve sicilden terkin edilmediği, tüzel kişiliğinin devam ettiği, bu durumda ihya davası açmakta hukuki yarar olmadığı, hukuki yararın HMK nun 114. maddesine göre dava şartı olduğu, dava şartlarının resen davanın her aşamasında nazara alınacağı gerekçesiyle; HMK’nun 137-138. maddeleri ve HMK’nun 115.maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının alacak davasının görüldüğü İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderdiği 20/09/2021 tarihli yazısında 23/07/2018 tarihinde tasfiyenin sonlanarak şirketin tescil kaydının terkin edildiğinin bildirildiğini, davalının çelişkili cevapları doğrultusunda hukuki yarar yokluğundan usul ve yasaya aykırı olarak verilen hükmün kaldırılarak şirketine ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde ” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen … Ltd.Şti’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davacının 23/07/2018 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği görülmüştür. Buna göre mahkemece davaya konu şirketin tasfiye sürece tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davacı tarafından ihyası istenen şirket adına terkinden önce açtığı İstanbul Anadolu 9 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/661(öncesi İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/82 E-2019/511K) Esas sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine yapılan vaki itirazın iptali davasının derdest olduğu,bu hale göre davacının anılan mahkemede açtığı derdest dava nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Buna göre mahkemece davaya konu şirketin tasfiye sürece tamamlandığı husus göz ardı edilerek davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü iledosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından,kararın kaldırılmasına ; davanın kabulü ile şirketin ticaret sicil kaydının derdest dosyadaki işlemlere hasren ve sınırlı olarak ihyasına ve TTK 547/2 maddesi uyarınca ihyasına karar verilen şirkete son tasfiye memuru davacının tasfiye memuru olarak atanmasına,tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı … müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 2-Davanın KABULÜ ile; …’nün … sicil numarasında sicile kayıtlı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’NİN İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/661 Esas sayılı dosyası yönünden ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere; şirketin İstanbul Ticaret Sicili’ne yeniden tesciline, 3-Tasfiye memuru olarak davacı …’ın atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına, 4-Kararın …nce tescil ve ilanına, 5-Alınması gerekli 80,70-TL istinaf karar harcının başlangıçta peşin olarak yatırılan 59,30-TL harçtan mahsubu ilebakiye 21,40-TL harcın davacı tasfiye memurundan tahsili ile Hazineye irat kaydına 6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-… yasal hasım olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider ve delil avansının HMK.’nın 333. maddesi gereğince yatıran tarafa iadesin 9-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları; a-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, b-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/04/2022