Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/512 E. 2022/584 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/512
KARAR NO: 2022/584
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL AND. 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/12/2021
NUMARASI: 2021/417 Esas-2021/1009 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün … ve Tasfiye Memuru … vekilince
istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından ihyası talep edilen Tasfiye Halinde … A.Ş. aleyhine 02.07.2020 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu şirketin icra takibi tarihi itibariyle tasfiye sürecinde olup işbu icra takibinden tebligat ile haberdar olduğunu, akabinde borçlu şirket tarafından işbu icra takibine haksız olarak itirazda bulunulduğunu, bu itiraz sonucu kendilerince arabuluculuğa başvurulduğunu, 27.07.2020 tarihinde ihyası talep edilen şirket ile müvekkili şirket arasında anlaşamama tutanağı imzalandığını, kendilerince bu itirazın iptali için açılacak olan dava hazırlık sürecinde şirketin 31.12.2020 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 29.12.2020 tarihli Genel Kurul kararı ile terkinine karar verildiğinin görüldüğünü, Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona ereceği, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerektiğini, tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususların eksik bırakılmış ise şirketin aktiflerinin ve pasiflerinin tasfiyesi gerektiği gibi yapılamadığı için şirketin alacaklıların menfaati ağır şekilde ihlal edilmiş olacağını, ihyası istenen şirketin tasfiye memuru …’nun icra takibinin tasfiye sürecinde başlatılmış olmasına karşın müvekkilinin alacağını tasfiye sürecinde dikkate almadığını ve şirketin usulsüz olarak tasfiye edildiğini beyan ederek …’nün … sicil numarasıyla kayıtlı … unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Kadıköy …Noterliğinin 30/12/2020 tarih … sayı ile tasdikli, 29/12/2020 tarihli Genel Kurul kararı ile Türk Ticaret Kanununa uygun olarak terkin edildiğini, davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine müvekkilinin herhangi bir borcu olmamasından kaynaklı ödeme emrine, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ve tüm ferilere itiraz edildiğini, söz konusu takibin durduğunu, davacı tarafça talep edilen ek tasfiye kararı ile alınması ihmal edilmiş tedbirlerin alınmaya çalışıldığını, yapılması ihmal edilmiş tasfiye işlemlerinin yapılmasını takiben şirketin faaliyetinin yine sona erdirileceğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davacının ihya davası açmasında hiçbir hukuk yararının bulunmadığını beyan ederek haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi’nce; sicilden terkin olunan şirketin İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü dosyasında borçlu olarak gösterilip, takibin sonucuna göre şirket borcunun ortaya çıkabileceği, tasfiyenin ise şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olmaksızın tamamlanamayacağı ve ticaret sicilden terkin olunamayacağı gerekçesiyle … Tic.A.Ş. ile ilgili İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü dosyası kapsamında temsili ve takip sonucuna göre tasfiye ile sınırlı olmak üzere TTK’nun 547. maddesi gereğince şirketin ihyasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğunu, yapılması ihmal edilmiş işlemlerinin yapılmasını takiben, şirketin faaliyeti yine sona ereceğini, bu durumda ihya davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, bu davanın açılmasında ne müvekkili şirktin ne de müvekkili tasfiye memurunun kusurunun bulunmadığını, TTK.’nın 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiye başlıklı hükmü uyarınca, maddede sayılan hallerde şirketin yeniden tescilini talep etmek mümkün olsa da, yeniden tescil isteği, korunmaya değer bir menfaate dayalı olup, menfaatin varlığını inandırıcı delillerle açıklanması gerektiğini, davacı tarafın delille açıklayamadığı alacak iddiası tamamen gerçek dışı olup, sadece bu iddia üzerinden şirketin ihyasına karar verilmesinin müvekkili tasfiye memuru ve müvekkili şirketi mağdur duruma düşürmekle birlikte kanunun özü ve amacına da aykırılık teşkil ettiğini, müvekkillerinin hukuki yarar bulunmayan bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tasfiye memuru müvekkilden alınması hakkaniyetli olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince “(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen tasfiye halindeki … sicil nolu … A.Ş . İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 31/12/2020 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine tasfiye nedeniyle terkin işleminden önce başlatıldığı İstanbul Anadolu … İcra Dairesini … Takip sayılı dosyasıyla ilamsız icra yolu ile başlattığı takibin derdest olduğu görülmüş, davacının anılan icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı mevcut bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. (Y.11. H. D’nin 21.03.2022 tarih ve E: 2021/8826 -K: 2022/2173) Davalı tasfiye memurunun takibe itiraz edildiği ve davacı şirketin takip dayanağı yönünden talebinde hukuki yararı bulunmadığı bu nedenle şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığını ileri sürmüş is de ileri sürülen bu husular eldeki davada incelenmesi gereken bir konu olmayıp devam eden icra dosyasında inceleme konusu olduğundan mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı tasfiye memurunun istinafbaşvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022