Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/511 E. 2022/551 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/511
KARAR NO: 2022/551
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2021
NUMARASI: 2021/675 Esas – 2021/991 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin davalıların oluşturduğu adi ortaklıktan Kadıköy … Noterliğinin 22.03.2017 tarih … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi ile İstanbul Maltepe … ada … parsel … Blok … (daire eski no /yeni no) nolu bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşmenin 13. maddesine göre bağımsız bölümün teslim tarihinin sözleşmenin imzalanma tarihinden itibaren 36 ay olduğunu, sözleşmenin tarafları arasında 22.03.2017 tarihinde imzalandığından taşınmazın müvekkile en geç 22.03.2020 tarihinde teslim edilmesi gerekirken ekli teslim tutanağından görüleceği üzere gecikmeden kaynaklı kira hakları saklı kalmak kaydı ile ihtirazi kayıtla 21.04.2021 tarihinde teslim alındığını, taşınmazın 12 ay 29 gün geç teslim edilmesi nedeniyle kira kaybına uğradığını ileri sürerek uğranılan kira tazminatı miktarının yapılacak keşifle bilirkişi aracılığı ile belirleneceğinden tamamlanmak üzere şimdilik 30.000,00,00 TL kira tazminatının temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin kusurundan kaynaklanmayan bir nedenle teslimde gecikmelerin yaşandığını, nitekim yargı makamları tarafından verilen plan ve ruhsat iptali gibi kararların yanısıra yeni planların onaylanması, imar mevzuatı değişiklikleri nedeniyle tadilat ruhsatlarının düzenlenmesi konularında idari makamlar nezdinde yaşanan gecikmelerin ve darbe girişimi ile pandemi nedeniyle yaşanan gecikmelerin müvekkiline yüklenemeyeceğini, davacının maliki olduğu bağımsız bölümün aylık aidat bedelinin davacı adına Temmuz 2022 tarihine kadar toplam 7.896,00 TL aidat ödemesinin taraflarınca yapıldığını, tazminata hükmedilecek olması halinde işbu tazminat tutarından bu ödemelerin mahsubunu talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, davacının satın almış olduğu daire konut olup, dosyada mevcut bulunan taşınmaza ilişkin satış bilgisi ve ödeme planı başlıklı belgede niteliğinin açıkça konut olduğu yazdığı, ticari amaçla alınmadığı, davacının da tüketici olduğu, konutu satın aldıktan sonra kiraya vermesinin konutun niteliği üzerinde bir etkisinin olamayacağı, davaya bakmak görevi Tüketici Mahkemesine ait olup davanın görev dava şartı yokluğundan reddine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından alınan mecurun kiraya verilmiş olması karşısında müvekkilin tüketici olarak kabul edilmesine hukuken olanak bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava; geç teslim nedeniyle yoksun kalınan kira kaybının tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun(TKHK)’un 3/1 maddesinin (k) bendinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici; (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. TKHK’un 73/1. Maddesinde de, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, taşınmaz satış vaadine konu taşınmazın daire (mesken) niteliğinde olduğu, davacının ticari amaçla hareket ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı gibi taşınmazın kiraya verilmiş olmasının davacının tüketici sıfatına halel getirmeyeceği gözetildiğinde ilk derece mahkemesi kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.28/04/2022