Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/499 E. 2022/355 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/499
KARAR NO: 2022/355
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 21/12/2021 (Ek Karar)
NUMARASI: 2021/673 D.İş – 2021/574 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek kararın davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Alacaklı vekili, … tarafından keşide edilen 05.07.2021 tanzim, 30.07.2021 vade tarihli 34.000-TLbedelli bonoya dayalı olarak alacağın tahsilini teminen borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ: Mahkemece 03.09.2021 tarihli karar ile, alacaklı vekilinin talebinin kabulü ile senet bedeli kadar alacağı karşılayacak oranda borçlular … ve …’ın malvarlığının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ: Borçlu … yasal danışmanı vekili; mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğu zira görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olup, yetkili mahkemenin de müvekkilinin yerleşim yeri olan Erzincan mahkemeleri olduğu, müvekkilinin bipolar bozukluğu nedeniyle yasal danışman atandığı buna göre kambiyo senedi düzenleme ehliyetinin bulunmadığı ve yasal danışmanın onayı olmadan tanzim ettiği senedin geçersiz bulunduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasına talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece, 21.12.2021 tarihli kararla, bonoya dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK’nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK’nun 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği,6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” düzenlemesine yer verildiği, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahısların sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olduğu, anılan hükümler çerçevesinde birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabileceği ve bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacağı, ancak, anılan hükmün, borçlulardan birinin ikametgahındaki icra dairesinde takip yapılması hali için olduğu, borçlu …’ın yerleşim yeri Sultanbeyli/İstanbul olduğundan borçlu … vekilinin yetki itirazına itibar edilemeyeceği ayrıca borçlu … vekili tarafından dava konusu senetlerin tüketici işlemine konu olması sebebiyle emre muharrer düzenlenemeyeceğini beyan etmiş ise de; ihtiyati hacze itirazların İİK 265 vd maddelerinde sınırlı olarak belirtildiği, borçlu taraf iddialarının menfi tespit ya da alacak davasının konusu olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekili istinaf dilekçesiyle;yerel mahkemece yetki itirazının haksız olarak reddedildiği zira ihtiyati haciz kararın uygulandığı İstanbul Anadolu 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/585 E. Sayılı dosyası ile borca ve tüm ferilerine ilişkin dava açılmış olup, bu mahkemece yetki itirazının kabul edilip, Erzincan İcra Dairesinin yetkili olduğuna karar verildiği, ihtiyati hacizde İİK 258.maddesine göre, İİK 50.maddesi yollamasıyla HMK hükümlerinin uygulanması gerektiği, HMK 17. maddesi uyarınca, tarafların tacir olmamasına göre, bonodaki yetki şartının da geçerli olmadığı, mahkemece, diğer borçlunun yerleşim yerinin Sultanbeyli olduğu gerekçesiyle yetki itirazının reddedildiği oysa adı geçen borçlunun yerleşim yerinin araştırılmadığı, Mahkemenin görevli olmayıp, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu zira bononun ihdas nedeninin ikinci el araç satımına yönelik tüketici işlemi olduğu, Talepte bulunanın meşru hamil olmadığı, bonodaki ciroların beyaz ciro olduğu ayrıca bononun geçersiz bulunduğu, müvekkiline Erzincan Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarih ve 2019/1675 Esas, 2020/291 Karar sayılı ilamı ile yasal danışman atandığı, bu nedenle TMK 429. maddesi gereğince yasal danışmanın izni olmaksızın kambiyo taahhüdünde bulunamayacağı, borcun muaccel olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının ve ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, itiraz eden borçlu vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. İhtiyati hacizde yetkili mahkeme, İİK 258. maddesi yollamasıyla İİK 50. maddesine göre belirlenir. Anılan maddede ise, HMK hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Buna göre, bonoya dayalı olarak, alacaklı , borçlunun yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki genel yetkili, (HMK. 6.md.), borçluların birden fazla olması halinde bunlardan birinin yerleşim yerindeki (HMK. 7. md) veya bonoda öngörülen ödeme yerindeki ancak 6102 sayılı TTK’nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerindeki mahkemelerden birinden (HMK.10.md) yahut bonada yetkili mahkeme gösterilmişse ve şartları mevcutsa bonoda yetkili olarak gösterilen mahkemeden (HMK 17.md) talepte bulunabilecektir. Ancak yetki şartının geçerli olması için HMK 17. maddesine göre, bonoyu düzenleyenlerin tacir olması şartı aranmaktadır. Somut olayda, ihtiyati hacze esas bononun keşidecisi … olup, lehtarı …’ın cirosuyla iktisap eden …’nun, hamili bulunduğu bono metninde, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili kılındığı, ödeme yerinin ayrıca gösterilmediği ancak düzenleme yerinin İstanbul, keşideci …’nin adresinin Erzincan’da kurulu olduğu görülmektedir. HMK 17. maddesi uyarınca,, yetki sözleşmesinin veya yetki şartının geçerli olması için her iki tarafın da tacir olması gerekmektedir. Gerçek kişi olan tarafların tacir olduğu yönünde bir delil bulunmamasına ve esasen böyle bir iddianın da ileri sürülmemesine göre, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin şart geçersizdir. Bu durumda İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğu söylenemez. İlk derece mahkemesince; HMK 258 ve İİK 50. maddeleri yollamasıyla, HMK 7. Maddesi gereğince, birden fazla borçlu olması durumunda borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili bulunması, aleyhine ihtiyati haciz verilen borçlu …’ın yerleşim yerinin Sultanbeyli olmasına göre bu yerin bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Ne var ki borçlu …’ın mernis kaydına göre yerleşim yerinin Hatay ili olduğu anlaşıldığından, HMK 7. maddesinin uygulama alanı yoktur. Alacaklı vekilinin, ihtiyati haciz talep dilekçesinde, adı geçen borçlunun adresini Sultanbeyli olarak göstermesinin neticeye etkisi bulunmamaktadır. Öte yandan kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için 6098 sayılı TBK’nın 89/1 hükmü uygulanamaz. Dolayısıyla alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olmadığı kabul edilmelidir. O halde, ihtiyati hacze dayanak bononun düzenleme yerinin İstanbul, ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Erzincan, diğer borçlunun yerleşim yerinin ise Hatay olmasına ve yetki şartının geçersiz bulunmasına göre ihtiyati hacze karar veren mahkemenin yetkili olmadığı anlaşılmakla itiraz eden borçlunun yetki itirazının kabulü ile hakkındaki ihtiyati haczin kaldırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yetki itirazının reddine karar verilmesi isabetli olmadığından, itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve açıklanan nedenlerle; ihtiyati hacze yetki itirazının kabulü ile borçlu … aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-İhtiyati hacze vaki itirazın KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/09/2021 Tarih, 2021/673 D. İş-2021/574 Karar sayılı kararı ile verilen ihtiyati haczin tüm neticeleri ile birlikte itiraz eden … yönünden KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati hacze itiraz eden kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.405,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze talep edenden alınarak, ihtiyati haczi tiraz edene verilmesine, 3-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından yapılan masraf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-İhtiyati hacze itiraz eden vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 5-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 220,70 TL ve 3-TL posta gideri olmak üzere toplam 223,70-TL yargılama masrafının ihtiyati haciz isteyenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine, 6-İstinaf aşamasına ilişkin olarak ihtiyati haciz isteyen tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 31/03/2022