Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/487 E. 2022/550 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/487
KARAR NO: 2022/550
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2022
NUMARASI: 2022/48 Esas – 2022/32 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi, teminat ve araç rehin sözleşmeleri karşılığında davalıya kredi kullandırıldığını, müvekkili banka tarafından kullandırılan ve tazmin olan teminat mektupları nedeniyle tazmin tutarlarının temerrüt faiziyle birlikte ödenmesi hususunu içerir 20.08.2019 tarihli noter ihtarnamesi keşide edildiğini, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine borçlu hesabı ve kredileri kat edilerek borçluya 04/10/2019 tarih noter ihtarnamesi keşide edildiğini, ancak keşide edilen söz konusu ihtarname borçluya tebliğ edilmesine rağmen, borcun bugüne kadar ödenmediğini, takibe konu kredi alacağının teminatını teşkil eden rehinli araçların paraya çevrilmesi için davalı borçlu şirket hakkında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini, davalı-borçlu tarafından hakkında konkordato davası kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğu ve söz konusu tedbir kararı gereğince aleyhine rehin takibi yapılamayacağı, yine müvekkil alacaklı bankaya takipte belirtildiği tutarda borcu bulunmadığı gerekçesi ile borca, faize ve fer’ilerine itiraz edildiğini ileri sürerek takip tarihinden sonra, ancak dava tarihinden önce toplam 16.407,13 TL tahsilat yapılmış olup, söz konusu tahsilatın TBK 100. maddesi uyarınca öncelikle işlemiş faiz ve masraflardan mahsubu ve fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25.11.2021 karar tarihli kararıyla Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, karar verildiği, eldeki davanın bu nitelikte olduğundan HSK Başkanlığı’nın 25.11.2021 tarihli ve 1232 sayılı kararı gereğince dava dosyasının İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzii edilmesi gerektiği, mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın HMK’nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen reddine, mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep halinde dava dosyasının görevli İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olup davanın görevli olan Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu görevsizlik kararının mahkemeler arası işbölümüne ilişkin olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25.11.2021 tarihli işbölümüne ilişkin kararı doğrultusunda, eldeki dava dosyasının İstanbul 6, 7, 8 ve 9 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzii edilmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 25.11.2021 karar tarihli ve 1232 karar nolu kararıyla; Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemeler nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesi hususu görüşülerek; asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirildiği, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği, bu itibarla; 1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden (Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finans kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden,.. Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; …f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına), bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, 15.12.2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, işbu davaya konu uyuşmazlığın bankacılık ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve TTK m.4/f kapsamında olduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu ihtilafsızdır. 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceği düzenlenmiştir. Bu kanun hükmüne dayalı olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 25.11.2021 tarihli ve 1232 karar nolu kararıyla; finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmiş ve finans ile ilgili açılacak davalara bakacak ticaret mahkemeleri nezdinde ihtisas mahkemelerinin belirlenerek bu kapsamda ilk derece mahkemesinin bulunduğu İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına karar verilmiş olup, dolayısıyla bu mahkemeler ile diğer Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2022