Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/396 E. 2022/483 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/396
KARAR NO: 2022/483
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAH
TARİHİ: 17/11/2021
NUMARASI: 2020/429 Esas-2021/1095 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında” …” isimli gemi için gemi satış sözleşmesi ve ek protokol imzalandığı, alıcı olan müvekkili tarafından gerekli ödemeler yapılmasına rağmen satıcı olan davalının edimlerini yerine getirmediği gibi müvekkili tarafından yapılan ödemelerin de iade edilmediğini belirterek yapılan ödemelerin iadesini teminen yapılan icra takibine davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın görev ve esas yönünden haksız olup reddine karar verilmesine savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; TTK.m.1352 hükmüne göre, gemi satım sözleşmesinden kaynaklanan alacakları deniz alacağı olduğu eldeki davanın da geminin mülkiyetini ilgilendiren, geminin ortak malikleri arasında çıkan, geminin işletilmesine ilişkin ve yine geminin satışına ilişkin düzenlendiği iddia olunan sözleşmeden kaynaklandığı bu nedenle davaya bakmakla görevli mahkemenin, denizcilik ihtisas mahkemesi olduğu, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin kararıyla İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesinin İstanbul mülki sınırları dahilinde deniz ticaret ve deniz sigortalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevlendirildiği gerekçesiyle davanın dava şartı- görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; davanın itirazın iptali davası olduğu ve zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, davacı tarafından bu koşul yerine getirilmeden dava açıldığı, davacının icra takibine geçmede önce arabuluculuğa başvurmasının önemi arzetmediği, takibe itirazdan sonra itirazın iptali davası açılmadan önce başvurulduğunda dava şartının yerine getirilmiş olacağı mahkemece göreve ilişkin dava şartından önce arabuluculuk dava şartının incelenmesi gerektiği gibi mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesine rağmen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, gemi satım sözleşmesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın görev/dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Satım sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiş olmakla birlikte 6102 sayılı TTK 1352/1. maddesinde “deniz alacakları” sayılmış ve maddenin “y” bendinde; geminin satışına ilişkin bir sözleşmeden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın deniz alacağı olduğu belirtilmiştir. İhtilafın gemi satım sözleşmesi ve eki protokolden kaynaklanmasına göre, TTK 1352/1-y bendi ve TTK 4/2 maddesi kapsamında, bu davaya bakma görevi İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. HMK 115. maddesi uyarınca, göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınmalıdır. 6100 sayılı HMK ‘nın 114/1 maddesinde, dava şartları sayılmış ve 2.fıkrasında da, diğer kanunlardaki dava şartına ilişkin hükümlerine saklı olduğu belirtilmiştir. HMK 114/1 maddesinde sayılan mahkemenin görevli olmasına ilişkin dava şartı ilk önce bakılması gereken dava şartı olup, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde düzenlenen arabuluculuk dava şartı, görevli mahkemece nazara alınması gereken bir dava şartıdır. HMK 331/2 maddesine göre, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi ve davaya başka bir mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri o mahkemece hüküm altına alınır.HMK 323/1-ğ bendi gereğince vekalet ücreti de bir yargılama gideri olduğuna göre, davanın görev yönünden reddi ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar veren mahkemece vekalet ücretine hükmedilemez. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde, görevsizlik kararı verilmesi halinde, vekalet ücretinin ne oranda olacağının düzenlenmesi yasanın açık hükmü karşısında sonuca etki etmeyeceği gibi esasen bu düzenlemedeki vekalet ücreti ancak davanın yargı yolu-görev nedeniyle usulden reddine karar verilmesi durumunda uygulama alanı bulacak olup, ilk derece mahkemesinin yazılı şekilde davanın görev/dava şartı yokluğundan usulden reddi ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin yerinde olmayan tüm istinaf nedenlerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan 59,30-TL istinaf peşin harcının alınması gereken 80,70-TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 21,4‬0-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21/04/2022