Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/384 E. 2022/247 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/384
KARAR NO: 2022/247
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2022
NUMARASI: 2021/70 Esas
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasında ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacılar/ihtiyati tedbir isteyenler vekili, müvekkillerin davalı şirketin ortaklarından olduğunu, davalı şirketin 31.03.2021 tarihinde düzenlenen Olağan Genel Kurulunda alınan kararlara pay sahibi olan müvekkillerince muhalefet şerhleri konulduğunu, Genel Kurulun 4. maddesinde gündeme alınan “Bilanço ve Gelir tablosu”nun incelenmesi için toplantının TTK madde 420’ye göre ertelenmesi yönelik talebinin herhangi bir gerekçe ileri sürülmediğinden bahis ile genel kurul oylamasına sunularak kanuna aykırı şekilde reddedildiğini, TTK madde 420 hükmüne aykırı davranıldığını, olağan genel kurul toplantısında tarafımızca muhalefet şerhi konulan 3. 5. 6. ve 7. maddelerinde alınan kararların dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, zira faal olmayan şirketin yönetim kuruluna genel kurulun 6. maddesi ile yeni bir üyenin seçildiğini, keza Genel Kurulun 5. maddesinde ”Yönetim kurulu üyeleri ibra edilmesi”ne karar verildiğini, oysa ki, TTK madde 436 hükmüne aykırı oy kullanıldığını, ayrıca şirket yetkililerinin görev aldıkları süre boyunca şirketi zarara uğratacak şekilde malvarlıkların değerinden çok aşağıda satıldığının tespit edildiğini, bu bağlamda Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/1116 Esas sayılı dosyasında yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin dava devam etmekte iken Olağan Genel Kurulda alınmış olan ibra kararının hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını, aynı şekilde genel kurul toplantı tutanağının 3. maddesinde ”2020 faaliyet dönemi Yönetim kurulu yıllık faaliyeti”nin görüşüldüğünü, yönetim kurulu tarafından fiili bir tasfiye sürecine girilerek şirket malvarlıklarının değerinden çok aşağıda satılmış olmasına rağmen genel kurul toplantısında bu husus görmezden gelinerek karar verildiğini, genel kurulda 2020 yılının faaliyet raporlarının onaylanması iyiniyet kurallarına aykırılık oluşturduğunu, Genel Kurul toplantı tutanağının 7. maddesinde, ”Şirketin aktif ve pasif kaynaklarının, Menkul ve Gayrimenkullerinin, Makine Teçhizat ve diğer tüm varlıklarının toptan ve tek tek satılması, kiraya verilmesi konularının da Genel Kurul tarafından kabul edilerek, Yönetim Kurulunu her türlü işlemleri yapması için görevlendirilmesine karar verildiğini, şirket malvarlıklarının satılması ve kiraya verilmesi şirketin nakit malvarlığını önemli ölçüde etkileyen ve yüksek meblağların söz konusu olduğu tasarruflar olup bu tasarruflar gerçekleştirilmeden önce değerlerinin teknik ekiplerce tespit edilmesinin önemli olduğunu, bu nedenle ilgili malvarlıklarının değeri belirlenmeden acele bir şekilde satış yoluna gidilmesi şirketi zarara uğratma tehlikesini de barındırdığından bu kararın iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek davalı şirketin 31.03.2021 Tarihli Olağan Genel Kurulunun 3, 4, 5, 6 ve 7. Maddelerinde alınan kararların iptaline ve kararların öncelikle uygulanmasının dava süreci boyunca durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesin talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN ARA KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, dava dosyası içerisinde bulunan 14/06/2020 tarihli tensip tutanağının 13 nolu ara kararı uyarınca yönetim kurulunun görüşü alınması yönünde meşruhatlı davetiyenin çıkartıldığı, meşruhatlı davetiyeye rağmen görüşün dosyaya sunulmadığı, ihtiyati tedbir için yaklaşık koşulun ispat edilemediği, davacı tarafın iddialarının yargılamayı gerektirdiği, tedbir kararının verilmemesi durumunda hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya ciddi bir zararın doğacağı noktasında kanaatin oluşmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını tekrar ederek, dava konusu genel kurulda alınan kararların kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, genel kurulda alınan kararların iptali davasında TTK’nın 449.maddesi uyarınca, genel kurullarında alınan kararların uygulanmasının tedbiren geriye bırakılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden talebin reddine karar verilmiş, bu ara kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava dosyasının istinaf incelemesinde, davacılar vekili tarafından dosyaya 17/02/2022 havale tarihli davadan feragate dair beyan dilekçesinin sunulduğu ve ilk derece mahkemesinin 22.02.2022 tarihli kararıyla feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Hal böyle olunca, esas dava hakkında karar verilmiş olduğu gözetildiğinde istinafa konu ara karar yönünden istinaf incelemesi konusuz kalmıştır. Bu durumda bu kararın nihai kararla birlikte kanun yolu aşamasında değerlendirilmesi durumu saklı olmak üzere, istinafa konu ara karar yönünden istinaf incelemesi konusuz kaldığından istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacılar tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 03/03/2022