Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/372 E. 2022/899 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/372
KARAR NO: 2022/899
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2021
NUMARASI: 2020/678 Esas – 2021/652 Karar
TALEP: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Talep eden vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, son zilyedi ve yetkili hamili olduğu … bank A.Ş. Uluyol Şubesine ait, … tarafından keşide edilen … no.lu ve 19.11.2020 tarihli 5.000 TL bedelli çekin bankaya ibraz edildiğinde keşidecisinin imzasının olmamasından bahisle müvekkili şirkete iade edilmesi üzerine bu imza eksikliği giderilmesi için çekin keşidecisine gönderildiğini ve imza eksikliğinin tamamlatıldığını ancak, daha sonra işbu çekin müvekkili şirketin elindeyken zayi olduğunu, ayrıca, işbu çekin imzalı görüntüsünün müvekkili şirket kayıtlarında bulunmadığını, zayi olan söz konusu çekten dolayı doğabilecek mağduriyetin önlenmesi adına öncelikle bahsi geçen çek hakkında ödeme yasağı konularak dökümü yapılan çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Keşide edenin imzası çekte bulunması zorunlu unsurlardandır. Yasada çek için öngörülen asli unsurların yokluğu o senedi çek olmaktan çıkaracaktır. Bu durumda eğer senet emre düzenlenmiş ise; havale hükmüne tabi olur. Hamiline düzenlenmiş olması halinde havale bile sayılamaz. Ancak yazılı delil başlangıcı sayılabilir. Bununla birlikte senet çek niteliği taşımadıkça, ciro edilmesi de söz konusu değildir. Bu nedenle çek vasfında olmayan tedavüle konmuş sayılmayacağı, 3.kişiler tarafından kaybolan çek yaprağının imzalanıp doldurulması halinde çeke dayalı menfi tespit davası da açılabileceği, bu kapsamda davanın açıklanan nedenlerle reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, son zilyedi ve yetkili hamili olduğu … bank A.Ş. Uluyol Şubesine ait, … tarafından keşide edilen … no.lu ve 19.11.2020 tarihli 5.000 TL bedelli çekin bankaya ibraz edildiğinde keşidecisinin imzasının olmamasından bahisle müvekkili şirkete iade edilmesi üzerine bu imza eksikliği giderilmesi için çekin keşidecisine gönderildiğini ve imza eksikliğinin tamamlatıldığını ancak, daha sonra işbu çekin müvekkili şirketin elindeyken zayi olduğunu, ayrıca, işbu çekin imzalı görüntüsünün müvekkili şirket kayıtlarında bulunmadığını, mahkemece ticari hayatın güvenliği göz ardı edilerek, inceleme yapılmaksızın çekte keşideci imzası olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiğini, halbuki, imza eksikliğinin giderildiğini, ancak çek zayi olduğu için imzalı örneğinin sunulamadığını, müvekkili şirket tarafından çek fotokopisi alınmamış olsaydı mahkemece ticari hayatın güvenliği dikkate alınacak ve çek geçerlilik şartları var kabul ederek yargılamaya devam edilecek olduğunu, diğer bir deyişle, müvekkili şirketin imza eksikliğini giderdikten sonra çekin zayi olduğunu ve imzalı fotokopisini bulabilecek durumda olmadığını, zayi olan söz konusu çekten dolayı doğabilecek mağduriyetin önlenmesi adına öncelikle bahsi geçen çek hakkında ödeme yasağı konularak dökümü yapılan çekin iptaline karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/1-s madde hükmü delaletiyle, aynı kanunun 757.madde hükümlerinde belirtilen zayi nedeniyle çek iptali isteğine ilişkindir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde; talep konusu çekin, çek vasfı taşıyıp taşımadığı noktasındadır. Davacı taraf, dava konusu çekin rızası hilafına elinden çıktığından bahisle çekin iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. İradesi dışında çek elinden çıkan kişi tarafından, çeki eline geçiren kişi bilinmiyorsa, çekin iptaline karar verilmesi istenebilir. İptal isteminde bulunan kişi, çek elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür. Mahkeme, çekin hamil elinde iken zıyaa uğradığına dair verilen açıklamalar inandırıcı bulunursa, verilecek ilanla, çeki eline geçireni, çeki belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder. Elden çıkan çek, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, çekin iptaline karar verilir. Davacı, dava dilekçesinde, çekin, banka tarafından imza eksikliği nedeniyle iade edilmesi üzerine keşideci imzasının tamamlanması aşamasından sonra yedindeyken zayi olduğunu beyan etmiştir. Dava dilekçesi ekinde iptal istemine konu çekin sureti dosyaya sunulmuş olup, çek suretinde keşideci imzası bulunmamaktadır. Mahkemece davacının beyanlarına itibar olunmayarak talebin reddine karar verilmiş ise de, esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Zira kanun gereği de, senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermek kafidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dava sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. Dolayısıyla mahkemeyi tereddüte sevk eden hususlar, esasen anılan davalarda tartışılacaktır. Davacı tarafından çekin esas içeriği hakkındaki bilgiler verilmiş ve keşideci imzasının da bulunduğunun beyan edilmiş olması karşısında mahkemece, somut uyuşmazlık yönünden davacı vekilince sunulan deliller ve yapılan açıklamalar yeterli sayılarak yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 08/09/2022