Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/346 E. 2022/229 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/346
KARAR NO: 2022/229
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 05/01/2022
NUMARASI: 2022/1 Esas
DAVA: Menfi Tespit
TALEP:İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılamasında ihtiyati tedbir talebin reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı (İhtiyati tedbir isteyen) vekili, müvekkili şirketin personel taşımacılığı işleri ile uğraştığını, davalı şirketin bir kısım aracının müvekkili şirketin taşıma işlerinde kullanılmış ise de karşılığı davalı şirkete cari hesap ilişkisi çerçevesinde ödendiğini, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil şirkete karşı icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde, müvekkilinin esasında davalı taraftan 145.705,34-TL alacaklı olduğunu, zira davalı tarafa ait araçların müvekkili şirketten yakıt kartları ile avans aldıklarını, bu avansları müvekkilinin anlaşmalı olduğu akaryakıt bayiilerinde kullandıklarını, davalının müvekkiline borçlu olduğunun sabit olduğunu, ayrıca davalı tarafından icra takibine konu edilen faturalardan kaynaklı müvekkiline herhangi bir hizmet verilmediği gibi, müvekkili alacaklı durumda olduğu halde müvekkilden bedelsiz faturaları tahsil etmeye çalıştığını, bu faturalardan biri araç tamir faturası olup araç müvekkil tarafından tamir ettirildiği halde davalı tamir faturasını müvekkilden tahsil etmeye çalıştığını ileri sürerek icra takibine konu faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatına ve İİK m. 72/3 uyarınca, icra takibinin uygun görülecek teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına, olmadığı takdirde dosyaya yatırılan ve/veya yatırılacak paranın dava sonuna kadar davalı tarafa ödenmemesine dair ihtiyati tedbire hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, davacı tarafın müvekkili şirketin bir kısım araçlarını kullandığını, buna karşılık, cari hesap ve faturalardan doğan borçları ödedikleri iddiasının doğru olmadığını, icra takibine konu edilen fatura bedellerini ödemediğini, davacının iddialarının gerçeği yanıstmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince, davacının takip sonrası menfi tespit davası açtığı, takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile tedbiren takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, dava dilekçesi eklinde bir adet imzasız hesap özeti dışında başka bir delil ibraz edilmediği, davacı vekilince UYAP sistemi üzerinden 05.01.2022 tarihinde dilekçe ekinde dava dışı … tarafından davacıya kesilen 2 fatura ile imzasız yakıt alım çizelgeleri ve davacı tarafından davalıya kesilen 1 adet yansıtma faturası fotokopisi ibraz edildiği, 3. kişi tarafından kesilen faturanın dava konusu uyuşmalıkla ilgisinin bulunup bulunmadığı, yakıt alım çizelgelerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, ve davacının davalıya kestiği yansıtma faturasının davalıya tebliğ edilip edilmediği, fatura içeriğinin gerçeğini yansıtıp yansıtmadığı hususlarının ancak yapılacak yargılama ile anlaşılabileceği, ibraz edilen mevcut delillerin davanın esası hakkında davacının haklı olduğunu yaklaşık olarak ispata elverişli olmadığı, yaklaşık ispat sağlanmadan icra veznesine ödenen paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde de ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaları tekrar ederek, davalı şirketin bir kısım araçlarının taşıma işinde kullanılmış ise de, karşılığının ödendiğini, cari hesaptan dolayı davalının değil, müvekkilinin alacaklı olduğunu, tedbire hükmedilmesini gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından faturalara dayalı girişilen icra takibinin kesinleştiğini, personel taşımacılığı yapan davacı şirketin davalının bir kısım araçlarını taşıma işinde kullanmış ise de karşılığını ödediğini, cari hesap ilişkisinden dolayı davalıdan alacaklı olduğunu belirterek icra takibine konu faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve tedbire hükmedilmesini istemiş, davalı ise, davacının ödeme ve diğer iddilarının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yazılı şekilde talebin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK m72/3 maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. HMK 390/3 maddesinde, tedbir kararı verilmesi “davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat” koşuluna bağlanmıştır. Somut olayda, davalının bir kısım araçlarının davacının personel taşıma işinde kullanıldığı ve karşılığının ödendiği iddia edilmiş olup, iddia, savunma, ispat yükü ve dosyaya sunulan deliller itibariyle yaklaşık ispat olgusunun mevcut aşamada gerçekleşmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.24/02/2022