Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/308 E. 2022/567 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/308
KARAR NO: 2022/567
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2021
NUMARASI: 2021/327 Esas – 2021/919 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kurum sigortalılarından …’ın ihyası istenen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi (Eski Ünvan … Limited Şirketi)’ne ait işyerinde geçirdiği iş kazası sonucu maluliyeti nedeniyle kazalı işçiye bağlanan gelir neticesinde oluşan kurum zararının tahsili için Bakırköy 18. İş Mahkemesi’nin 2016/76 Esas 2017/23 karar sayılı dosyası üzerinden açılan rücuen alacak davası sonucunda müvekkili kurumun alacağının davalı şirketten tahsiline karar verildiğini, yargıtay kararı ile onandığını, kurum tarafından bu ilama dayalı alacağın tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, ihyası istenen borçlu şirketin ticaret sicilinden gelen kayıtlarından Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketinin tasfiye sürecine girdiği ve tasfiye sürecinin tamamlanarak sicilden terkin edildiğinin belirlenmiş olduğunu, icra takibinin devamı ve taraf teşkilinin sağlanması ve ilgili şirketin yeniden ihyası için iş bu davanın açıldığı, müvekkili kurumun alacağı tasfiye ve terkinden önce doğmuş olduğunu, bu sebeple de sicilden silinme kurucu değil açıklayıcı nitelikte olduğunu, tasfiye memurlarının görevinin alacaklıların haklarını korumak olduğun,u müvekkili kurumun tasfiyeden önce doğmuş bir alacağı bulunduğundan bu aşamada yapılan terkin usulsüz olduğunu, şirketin müvekkili kurumun açtığı davanın devam ederken, alacağı ödememek amacı ile tasfiye ve terkin edildiğini, belirtilen nedenlerle müvekkili kurumun ihyası istenen şirketten alacağı bulunması sebebi ile mağduriyetin giderilmesi için iş bu davayı açtıklarını, Tasfiye Halinde … Limited Şirketi (Eski Ünvan … Limited Şirketi)’nin ünvanlı şirketin yeniden ihyasına karar verilmesini, mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olup, davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinden özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicili Müdürlüğünün, Ticaret Sicili’ne tescil konusundaki taleplerinin, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip sonuca bağladığını, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verdiğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, Tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, Müvekkili Sicil Müdürlüğünün, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, Tasfiye sürecinde, eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı tasfiye memurları olduğunu, bu nedenle, “yasal hasım” konumunda bulunan müvekkil, “yargılama masrafları”ndan sorumlu tutulamayacağını, davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği Yasal Hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece İhyası istenen Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketinin (Eski Ünvan … Limited Şirketi) tasfiyesi tamamlanıp Ticaret Sicilinden terkin edilmediğinden yeniden tescil gerekmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhyası istenen şirketin tasfiyesi tamamlanmış olduğu halde, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde ” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. TTK 547 maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için şirketin yeniden sicile tescili sicilden tasfiye sonucu terkin edilen şirketler için yapılmış bir hukuki düzenleme olup sicilden terkin edilmeyen şirketler yönünden uygulanması yeri bulunmamaktadır. Somut olayda ihyası talep edilen … Limited Şirketi’nin (Eski Ünvan … Limited Şirketi) sicil kayıtlarından halen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı ve sicilden terkin edilmediği görülmüştür.Ek tasfiye nedeniyle ihya kararı ancak sicilden terkin edilen tasfiye süreci tamamlanan şirketler hakkında verilebileceğinden mahkemece davaya konu şirketin tasfiye süreci tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 28/04/2022