Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/295 E. 2022/173 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/295
KARAR NO: 2022/173
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2021
NUMARASI: 2021/378 D.iş- 2021/403 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili şirket ile borçlu arasında 09.07.2018 tarihinde “Sermaye Piyasası Araçları Alım-Satımına İlişkin Aracılık Sözleşmesi” ve 08.11.2018 tarihinde “Kredili Menkul Kiymet İşlemleri Sözleşmesi” imzalanarak borçlu adına İstanbul Merkez Şube’de … numaralı hesap açıldığını, borçlunun, müvekkil şirketin İstanbul Merkez Şubesi aracılığı ile kullandırılan kredi ile 24.05.2021 tarihinde, … hisse senedi almış ancak satın aldığı hisselerin bedelini, takas günü olan 26.05.2021 tarihinde ödemesi gerektiği halde müvekkile ödemediğini, 26.05.2021 tarihinde müvekkil şirkette kayıtlı e-posta adresine “Temerrüt Bakiyesi Hk” konulu e-posta gönderildiğini, bu bildirimden başka, borçluya 26.05.2021- 28.05.2021 tarihleri arasında da “Temerrüt Bildirimidir” ve “Özkaynak Tamamlama Bildirimidir” başlıklı e-postalar da gönderilerek, temerrüde düştüğü ve eksik özkaynak tamamlaması gerektiğinin bildirildiğini, borçlunun hesabındaki hisselerin 24.05 2021 tarihi ve devam eden 5 gün boyunca taban olması nedeniyle, hisse senedi satışları sonrası hesabında 09.06.2021 tarihi itibariyle 924 058,67.- TL. eksi bakiye kalmış borçlunun teminatları borcunu karşılamaya yetmediğini, Borçluya Beyoğlu … Noterliği’nden 10 Haziran 2021 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesap kat ihtarı ve ekinde müşteri portföyü gönderildiğini, borçlu bu güne kadar kendisine gönderilen hesap kat ihtarına itiraz etmediği gibi hiçbir ödeme de yapmadığını ileri sürerek 924.058,67 TL alacak için borçlu hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İTİRAZ:İtiraz eden borçlu, ihtiyati haciz talep eden tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ikamet adresinin Esenler ilçesi olup, Bakırköy adliyesine bağlı olduğunu, bu nedenle öncelikle yetkiye itiraz ettiğini, takip konusu alacağın bir ilama dayanmadığını ve vadesi gelmiş bir borç bulunmadığını, ihtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirdiğini sabit ikametinin ve işinin bulunduğunu, kaçma yada mal kaçırma durumunun söz konusu olmadığını, ayrıca talep eden tarafın bu hususlarda dosyaya herhangi bir delil de sunmadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, HMK md. 10 ve TBK md. 89 uyarınca itiraz edenin yetki itirazı da yerinde görülmediği, Kredili Menkul Kıymet İşlemler Sözleşmesi ve Sermaye Piyasası Araçları Aracılık Sözleşmesi ve hesap kat ihtarı İİK 258/1 maddesi anlamında alacağın varlığı ve istenebilir olduğu hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olmakla ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı itiraz eden borçlu tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İtiraz eden vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; itiraz nedenlerini aynen tekrar etmiş olup, bu bağlamda mahkemenin yetkisine itiraz ederek ve aynı zamanda ihtiyati haciz koşullarının bulunmadığını, yaklaşık ispatın gerçekleşmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, taraflar arasındaki sermaye piyasasında alım satım işlemlerinde aracılık ve kredili menkul kıymet işlemler sözleşmesi uyarınca hisse alım satımı nedeniyle borçlunun bakiye borcuna dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiş, borçlunun ihtiyati hacze itiraz etmesi üzerine usulüne uygun duruşma açılarak ihtiyati hacze vaki itirazın reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19. HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Somut olayda, taraflar arasında Sermaye Piyasası araçları Alım Satıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi ve Sermaye Piyasası Araçlarının Kredili Alım İşlemi Çerçeve sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeler kapsamında alacaklı aracı kurum tarafından yapılan alım satım işlemleri sonucunda borçlunun hesaptaki öz kaynak oranının % 35’in altına düştüğü, davalının hisse senedi alımı için kullanmış olduğu kredi borcunu kapatmaması üzerine hesabında teminat olarak bulunan hisse senetlerinin alacaklı kurum tarafından satılarak hesabın resen tasfiye edildiği, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarı konusunda dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği gibi, bu akdi ilişki bağlamında, TBK.nın 89 ve HMK.nın 10. maddesi hükümleri gereğince, alacaklının ikametgahı mahkemesinin de yetkili olduğu gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı ihtiyati hacze itiraz eden tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022