Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/280 E. 2023/468 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/280
KARAR NO: 2023/468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2021
NUMARASI: 2021/468 Esas – 2021/935 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/05/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in 20/06/2016 tarihinde müvekkili şirketin Dış Ticaret Operasyon departmanında “Dış Ticaret Operasyon Yardımcısı” olarak işe başladığını, 01/04/2018 tarihinde terfi ederek “Dış Ticaret Operasyon Uzmanı” olduğunu, 19/02/2021 tarihinde sözlü olarak bir denetim firmasında daha iyi ücret ile iş bulduğunu ifade edip ardından da istifa ederek ihbar süresinin sonu olan 05/03/2021 tarihinde işten ayrıldığını, işten ayrılmasının hemen ardından da dava dışı … San. Ve Tic. Aş nezdinde çalışmaya başladığını, davalının çalışmaya başladığı … San. Ve Tic. Aş’ninde medikal sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini ve rakip konumda olduğunu, davalının iş sözleşmesinin 1.13.2. Maddesinde düzenlenen rekabet yasağını ihlal ettiğini, davalının rekabet yasağını ihlal etmesi sebebiyle iş sözleşmesinden öngörülen cezai şartı ödemekle yükümlü olduğunu beyanla 50.000,00 TL cezai şartın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın ileri sürülen iddialar ve yapılan isnatlara göre haksız, mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, dava iş akdine dayandığından görev itirazları olduğunu, görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davacı şirkette 20/06/2016-05/03/2021 tarihleri arasında çalıştığını, fazla mesai alacaklarının ödenmemesi sebebiyle işinden ayrılmak zorunda kaldığını, müvekkilinin dış ticaret operasyon yardımcısı olarak işe başladığını, sonrasında terfi ederek dış ticaret operasyon uzmanı olduğunu, müvekkilinin işsizlik, ekonomik baskı ve kariyer planlamasını gerçekleştirebileceği düşüncesi ile önüne konan evrakları imzalamak zorunda kaldığını, cezai şarta ilişkin iş sözleşmesinin görevine bakılmaksızın tüm personele imzalatıldığını, müvekkilinin davacıya ait ticari iş sırlarını değil; mesleği olan gümrük ve lojistik işini bildiğini, davaya konu rekabet yasağı şartını içeren iş akdinin bir kelepçeleme sözleşmesi olduğunu, ifade edilen Yargıtay kararlarına göre rekabet yasağının geçersiz olması veya sınırları itibariyle kelepçeleme sözleşmesi teşkil etmesi durumunda bu şartın geçersiz sayılacağını ve dolayısıyla da cezai şarta ilişkin hükmün geçersiz addedileceğini, rekabet yasağı ve buna bağlı cezai şart maddesini geçersiz olduğunu beyanla öncelikle dosyanın görevli mahkeme olan İş Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılacağının düzenlendiği, 7036 sayılı yasanın, 6102 sayılı TTK’dan sonra yürürlüğe girmiş olmakla TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirdirdiği, özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımının yapılmadığı, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceğinin belirtildiği (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesinin 2021/271 Esas 2021/758 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinini 2021/1056 Esas 2021/981 Karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/3076 Esas 2021/9789 Karar sayılı ilamları), eldeki davanın 7036 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 31/05/2021 tarihinde açılmış olduğu nazara alındığında 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, buna göre somut olayda taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan rekabet yasağının ihlal edilmesi sebebiyle cezai şart alacağının talep edilip edilemeyeceğine yönelik iddiaların çözümünde Mahkememizin görevli olmadığı, uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla göreve ilişkin usul kurallarının dava şartı olduğu ve dava şartlarının da kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle resen dikkate alınacak hususlardan olduğu, dava şartlarının mevcut olup olmadığı da HMK 115/1 maddesi uyarınca Mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı dikkate alındığında tespit edilen dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi mümkün olmadığından yapılan yargılama, inceleme ve değerlendirme neticesinde Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle HMK’nun 114/1-c, 115 maddeleri gereğince davanın, dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine” dair karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Türk Borçlar Kanunu’nun Rekabet Yasağına ilişkin 444. ve 447. maddelerindeki düzenlemeden doğan davaların mutlak ticari davalar olduğunun açıkça hüküm altına alındığını, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının yerleşik yargı içtihatlarına aykırı olduğunu, birçok yüksek mahkeme kararında bu tür uyuşmazlıklarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun kabul edildiğini, ayrıca hizmet akdinin sona ermesinden sonra gerçekleşen rekabet yasağına aykırılığın, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444. ve 447. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu kapsamda yer alan uyuşmazlıklara ilişkin davaların da, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 4/1-c maddesi gereğince mutlak ticari dava niteliği taşıdığını, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmamış ve istinafa cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE: Dava, işçinin rekabet yasağına aykırı davrandığı iddiasına dayalı cezai şart alacağın tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447. maddeleri arasında yer almaktadır. 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklara iş mahkemelerinde bakılır. 7036 sayılı yasa, 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi zımnen değiştirmiştir. Özel nitelikte olan ve daha sonra yürürlüğe giren 7036 sayılı yasada, iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmamış, aksine iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görüleceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacı, iş akdi ile “dış ticaret operasyon yardımcısı” ve “dış ticaret operasyon uzmanı” olarak çalışan davalının 05/03/2021 tarihinde işten ayrıldıktan sonra, davacı şirket ile rakip konumda olan dava dışı bir şirkette benzer bir pozisyonda çalışmaya başlayarak sözleşmedeki rekabet yasağını ihlal ettiği iddiasıyla tazminat talep etmektedir. Buna göre 7036 Sayılı yasadan önce iş aktinin devamı sırasında rekabet yasağının ihlali nedeniyle açılan davalarda; 5521 sayılı yasa uyarınca iş aktinden kaynaklanan dava olması nedeniyle iş mahkemeleri görevli olduğu gibi 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 25/10/2017 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan eldeki davada da anılan yasanın 5/1-a maddesine göre görevli mahkeme İş Mahkemesi olduğundan ilk derece mahkemesince davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 179,90 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.07/05/2023