Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/251 E. 2022/333 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/251
KARAR NO: 2022/333
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİC. MAH.
TARİHİ: 24/06/2021
NUMARASI: 2020/590 Esas-2021/471 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın açılmamış sayılmasına yönelik hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin proje hazırlayarak hazır projelere danışmanlık hizmeti verdiğini, proje kabul edildiğinde masrafları almakta ve işletmeden hisse ve toplu para olarak aldığını, davalı …, tarafların ortak olarak kurdukları işletme faaliyete geçince, taahhüt etmiş olduğu özsermayeden olan borç yapılandırmasından da vazgeçtiğini, yapılacak olan tüm vade işlemlerinden de kendi şahsi kararı ile vazgeçtiğini, davalı tarafın, Türk Ticaret Yasası hükümlerini ve Şirketler Hukuku ilkelerini hiçe sayarak kendilerince hisse arttırımına gittiğini, bu durumda da kendilerinin ve diğer hissedarların hisseleri artmakta iken müvekkilinin hisse oranında oransal bir azalma olmadığını, hisse temettü artıları için ve buna yönelik Genel Kurul için müvekkiline gönderilmiş hiçbir tebligat olmayıp, davalı tarafın şirketi kötüniyetli olarak kendi kafasına göre yönettiğini, davalı tarafın, bu usulsüzlüklerine … isimli şahsı da ortak ettiğini, ilgili kişinin 2004 yılında kurulan … isimli şirketin büyük hissedarı olduğunu, bu şirket kurulur iken kar amaçlı olarak enerji konulu şirketler kurulduklarını, bunlar sırası ile, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … isimli şirketler olduğunu, … Şirketi’nin birkaç kez … Ltd Şti isimli enerji şirketi ile kağıt üzerinde birleştiğini, bu birleşme sonucu muhasebe hileleri ile aklama yapılmış olup, bu 3 milyon dolar gibi para yok edildiğini, bu olayda da davalı … Ltd Şti kullanıldığını, bu şirkette hakların birleştirildiğini, müvekkilinin hak ve paralarının buhar olup gittiğini, müvekkiline verilmesi gereken %5 hissenin müvekkiline verilmesini mümkün olmadığı takdirde 50.000 Dolar tazminatın müvekkiline verilmesini istediklerini, kanun dışı uygulamalar sebebi ile müvekkili olaylarının daha fazla sineye çekemediğini, şikayette bulunduğunu belirterek öncelikli olarak müvekkiline %5 hisse verilmesi, mümkün olmadığı takdirde yatırılan para emek ve edilen zarar karşılığı sözleşmelerde de olan şimdilik 50.000-TL paranın verilmesi ve lehe olarak cezai şart sonuçlarının uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirli alacak davası olarak açılması gerektiğini, davacının bir alacak iddiası var ise söz konusu alacağın ticari defter ve kayıtlarda olması gerektiğini, dolayısıyla davacının usulsüz olarak açmış olduğu belirsiz alacak davasının reddi gerektiğini, uyuşmazlığın davalı … açısından sıfat noksanlığı yönünden reddi gerektiğini, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde de 316 uyarınca basit yargılamaya tabi olduğunu, bu sebeple davacı tarafın cevap dilekçesine karşı cevaba cevap dilekçesi sunmasına ve dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddia ve delillerin dava açılmasından sonra iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında ileri sürülmesine hiçbir şekilde muvafakat etmediklerini, müvekkili şirketin hukuka uygun ve şeffaflık ilkesi çerçevesinde yönetildiğini, müvekkili şirketin tüm faaliyetlerinin ticaret sicil gazetesinde hukuka uygun bir şekilde ilan edildiğini, müvekkili şirketin 2014 yılından beri zararda olması nedeniyle hiçbir ortak kar payı almadığını, bu hususun kurumlar vergisi beyannamelerinde de zarar olarak beyan edildiğini, anonim şirketin hesap yılında kar elde etmemesi halinde kar dağıtması söz konusu olmayacağını, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca kar payı dağıtımı için ilk şartın şirketin kar elde etmiş olması olduğunu, davacının müvekkili şirkete borcu bulunmadığını, müvekkilleri hakkında haksız yere bulunulan suç duyurusu sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davacının iddia ettiği tüm beyanların kötü niyetli olduğunun aşikar olduğun belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesi’nce; dosyanın 16/03/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığı, aradan üç aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği anlaşıldığından HMK’nın 150/5. madde hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dosyanın müvekkilinin talebi ile 16/03/2021 tarihinde işlemden kaldırıldığını, bu hususta müvekkilinin açmış olduğu benzer nitelikte davanın olması sebebi ile derdestlik oluşumuna sebebiyet vermemek için dosyanın işlemden kaldırıldığını, karar ile birlikte karşı tarafa vekalet ücreti takdir edildiğini, ancak davanın ön inceleme aşaması bile görmediğini, yani yasal bir yargılama yapılmadığını ve yargılamaya başlanmadığını belirterek, karşı taraf lehine verilen vekalet ücretinin kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, şirket ortağının şirket hissesi %5 oranında hissesini verilmesi olmadığı takdirde hisse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık süre içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili davada yasal olarak bir yargılama yapılmadığı halde davalı tarafa yasal vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK.’nın 150. maddesine göre; “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. .. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7-(1)maddesi uyarınca ön inceleme tutanağı imzalanıncaya davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, hükmolunur.Şu kadar ki davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ,tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarı geçemez. Mahkemece davalı vekilinin hazır olduğu 16/03/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davacının mazeret sunmaması ve davalı vekilini davayı takip etmeyeceğini beyan etmesi üzerine davacı vekilinin duruşma gün ve saatini bildiği halde duruşmaya gelmemesi ve mazeret de bildirmemesi nedeniyle dosyanın yenileninceye işlemden kaldırılmasına ve davacı tarafca yasal 3 aylık süre içerisinde yenilenmediğinden bahisle açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Somut olayda davalıları temsil eden vekil davaya cevap vermiş ve katılmış olduğu ön inceleme duruşmasında davayı takip etmeyeceğini bildirmiş olmasına göre mahkemece işlemden kaldırılan ve yasal süre içerisinde yenilenmeyen davanı açılmamış sayılmasına karar verilmesinde ve öninceleme tutanağı imzalanmadan karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T 7-(1) maddesi uyarınca tarifede uyarınca dava değeri üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretini geçmeyecek şekilde yarısına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL istinaf peşin karar harcının alınması gereken 80,70-TL harçtan mahsubu ile 21,4‬0-TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022