Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/2052 E. 2023/331 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2052
KARAR NO: 2023/331
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2022
NUMARASI: 2022/194 Esas – 2022/624 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, İstanbul nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 24/02/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; 04.02.2021 Tarihli 10260 Sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ticaret sicilden terkin edildiği ilan edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bağlı … Ticaret Sicil Numaralı, “Tasfiye Halinde … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti”nin ihya edilmesine karar verilmesini ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2’inci maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru veya memurlarının yahut yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanarak tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tasfiye memuruna yapılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece Mahkemesince derdest icra dosyaları nedeniyle şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı olduğu gerekçesiyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı iken terkin edilen tasfiye halinde Tasfiye halinde … Gıda Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti’nin sicil kaydının yeniden ihyasına, 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca davalı …’ın şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle: davalı …’ın tasfiye memuru olduğu tasfiye halinde … Gıda San. Ve Dış Tic. Ltd. Şirketinin tasfiye nedeniyle sicilden terkin edildiği ve tasfiye işlemleri kesinleştiğini, ancak davanın ana konusu olması gereken bu husus göz ardı edildiğini, yine aynı şekilde şirket tasfiye halinde olup 04.02.2021 tarihinde tescil edilip ve sicil kaydının terkin edilmesine rağmen buna karşı şirketin ihyası yoluna gidildiğni, ancak Mahkemece verilen karar H.M.K. M. 345 uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen kararlara karşı tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvuru düzenlendiğini, söz konusu karar müvekkile tebliğ edilmediğini, söz konusu davada dosyaya vekaletname sunup kararın tarafıma tebliğ edilmesi isteminde bulunmama rağmen karar yine tebligat yapılmadığı gibi ihya konusu şirketi temsil eden tasfiye memuru müvekkil …’ın T.C.’si de adresi de belirli olmasına rağmen kendisine de herhangi bir tebligat yapılmadığını, HMK’nın 73, 81, 82, 83, Avukatlık Kanunu’nun 41, Tebligat Kanunu’nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğunu, anılan bu düzenlemeler gereğince, tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başladığını, yapılan bu işlemin hukuka aykırı ve hukuk dünyasında hükümsüz olduğunu, bu nedenle 7201 sayılı Tebligat Kanunu gereği Sayın Mahkeme kararının bize tebliği yapılmaması nedeniyle bu işlem USUL ve YASAYA aykırı olup verilmiş olan bu karara itiraz edildiğini, zira müvekkilin tasfiye memuru olduğu şirket için tasfiye sürecine dair tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olup tasfiye sonu olan 04.02.2021 tarihine kadar davacı tarafından açılan ve tasfiye memurunca beyanda bulunulması gereken açılmış bir dava bulunmadığını, ikinci olarak tasfiye işlemleri tamamlandığı tarihte şirketin aleyhine açılmış herhangi dava-borç olmaması nedeniyle şirket tasfiyesini sonlandırdığını, yine aynı şekilde tasfiyenin tamamlandığı tarih itibariyle davacı tarafından açılmış bir davanın bulunmaması da dikkate alınmaksızın hüküm tesis edilmiş olması nedeni ile ve resen gözetilerek sebepler ile kararın bozulması ve yukarıda yer alan itirazlarımız doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: Tasfiye Halinde … Gıda San. Ve Dış Tic. Ltd. Ştinin ihya edilmesine karar verilmesinde ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2’nci maddesi gereğince, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru olarak İstanbul Ticaret Odası kayıtlarında Tasfiye Memuru Müdür olarak yer alan …’nın yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin Mahkeme kararının haklı ve hukuka uygun olduğunu Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/194 E. ve 2022/624 K. Sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353. Maddesinin b/1 bendi gereğince reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline, İİK. 363/2 hükmü gereği HMK 329 maddesi doğrultusunda davacı veya vekili aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.TTK’nın 547. maddesi gereğince “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde ” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir.Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen tasfiye halinde … Gıda Sanayive Dış Ticaret Ltd.Şti’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 04/02/2021 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine şirket sicil kaydı terkin edilmeden önce İstanbul … İcra Dairesinin …, İstanbul … İcra Dairesinin …, İstanbul … İcra Dairesinin …, İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyaları ile başlatılan ilamsız takiplerin derdest olduğu anlaşılmıştır. Şirket hakkında başlatılan icra takibi derdest iken davaya konu şirketin tasfiyesi tamamlanmış olup, tasfiye memurunun TTK 541/3 maddesindeki sorumluluğu da gözetildiğinde derdest bir icra takibinin bulunması nedeniyle tasfiyenin usulüne uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden davacının anılan icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmakla davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumluluğu bulunmamaktadır.Buna göre mahkemece davanın kabulüne ve şirketin ticaret sicil kaydının ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davalı tasfiye memurunun istinaf sebepleri yerinde görülmemiş ancak davalı tasfiye memuru tarafından yapılan istinaf başvurusunun kötü niyetli yapıldığı kabul edilmediğinden aleyhine HMK 329 maddesi uyarınca para cezasına hükmedilmeksizin, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.03/04/2023