Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/2045 E. 2023/130 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2045
KARAR NO: 2023/130
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/06/2022
NUMARASI: 2022/432 (Ara Karar)
DAVA: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; zarara uğranıldığı ve alacağın muaccel olduğu kesin olup bu kapsamda müvekkilimiz alacağı koruma altına alınmaz ise telafisi güç zararların doğacağı açık olduğunu. Anılan tedbirlere hükmedilmediği takdirde söz konusu mahkeme ile korunmak istenen menfaatin korunması ve mahkeme kararının uygulanması mümkün olmayacaktır. Bu kapsamda emsal kararlar doğrultusunda da davalı hakkında ihtiyati haciz kararının verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390/3.maddesinde tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olmasına rağmen nizanın esasını çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden ihtiyati haciz talep eden vekilini reddine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 257 ve 258. maddelerine dayanılarak yerel mahkemenin sunulan delilleri yaklaşık ispat çerçevesinde değerlendirildiğinde zarara uğranıldığı ve alacağın muaccel olduğu kesin olup bu kapsamda müvekkilinin alacağı koruma altına alınmaz ise telafisi güç zararların doğacağını, anılan tedbirlere hükmedilmediği takdirde söz konusu mahkeme ile korunmak istenen menfaatin korunması ve mahkeme kararının uygulanmasının mümkün olmayacağını, bu kapsamda dava dosyasına sunulan bilgi ve belge birlikte değerlendiriliğinde yerel mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, bu sebeple yerel mahkemenin kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davalı hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep, derdest satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme konusu taşınırların iadesi olmadığı takdirde bedelin kısmen tahsili istemli davada ihtiyati haciz verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının ihtiyati haciz talebi ihtiyati tedbir koşuları yönünden değerlendirilip ihtiyati tedbir talebinin reddine şeklinde karar verilmiş, bu ara karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haczin hukuki niteliği gerek doktrin, gerekse uygulamada tartışma konusu olup Yargıtay içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğu, bir icra takip işlemi olmadığı belirtilmekte, doktrinde ise muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlamalara göre ihtiyati haciz olağan haciz yolları dışında bir haciz yoludur. İhtiyati hacze karar vermenin ön koşulu İİK 258(1) maddesi ikinci cümlesinde de belirlendiği üzere ihtiyati haciz sebeplerinin varlığının talep eden tarafından mahkemede kanaat oluşturacak şekilde dosyaya sunulmasıdır. Bu anlamda ihtiyati haczin olağan haciz yolu olmaması nedeniyle her vadesi gelen alacak ya da ilamla hükmedilmiş bir alacak doğrudan ihtiyati haciz kararına konu olmaz. İstekte bulunanın alacağın varlığı ile borçlunun mal varlığına önceden el konulmasını gerektiren nedenlere ilişkin ikna edici nitelikte ihtiyati haciz sebeplerini bildirmesi ve bu konudaki delil ve belgelerini istemine ekli olarak sunması zorunludur. Nitekim yasanın 260 (3) maddesinde de ihtiyati haciz kararında haciz konulmasının sebebinin yazılmak zorunda olduğu gösterilmiştir. Bu düzenlemeden ister vadesi gelsin ister gelmesin olağan haciz yolu dışında ihtiyati haciz kararı vermeyi gerektirir nedenlerin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu, bu bağlamda talep eden tarafın bu nedenleri dosyaya sunması gerektiğinin arandığı açıktır. Somut olayda; ihtiyati haciz isteyen ile karşı taraf arasında yazılı satış sözleşmesi bulunduğu, davacı ticaret şirketinin satış sözleşmesinde belirtilen satış bedelinin sözleşmede yazılı miktardan daha yüksek olduğunu iddia ettiği, kendisinin hataya düşürüldüğünden bahisle sözleşmenin iptali ile öncelikle sözleşme konusu makinelerin mülkiyetinin kendisine geçirilmesini bunun mümkün olmaması halinde satış bedelinden şimdilik 10.000,00 Euro alacağın talep edildiği, tahkikat aşamasında olan davada varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir para alacağı bulunduğu söylenemeyeceği görülmektedir. Bu durumda ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine şeklinde karar verilmesi gerekirken, talebin ihtiyati tedbir olarak değerlendirilip reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de sonucu itibariyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz talep eden tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 179,90 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 99,20 TL harcın ihtiyati haciz talep eden taraftan tahsili ile Hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.09/02/2023