Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/2021 E. 2022/1455 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2021
KARAR NO: 2022/1455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2022
NUMARASI: 2022/76 Esas – 2022/588 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili davacıların dava dışı … Anonim Şirketi’nde farklı tarihlerde işçi olarak çalıştıklarını ve işçilik alacaklarına yönelik ayrı ayrı davaların ikame edildiğini, davalar görülmekteyken işveren şirketin tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edildiğini, ilgili mahkemelerde ihya davası açmak üzere tarafımıza süre verildiğini, davacı müvekkillerinin, ihyasını talep ettikleri şirketin yurtdışı inşaat işlerinde işçi olarak zorlu şartlarda farklı ülkelerde çalıştıklarını, işçilik alacaklarının kendilerine hiç ödenmediğini veya eksik olarak ödendiğini, haklarını dava yoluyla aradıklarını, tasfiye olunan şirketin davalar devam ederken tasfiyeyle beraber ticaret sicilinden silinmesinin kötü niyetli ve tamamen borçlularından kurtulmak amacıyla yapıldığını, davalılardan …in, sicilden silinen şirketin tek ortağı olduğunu, tasfiye sürecinde tasfiye memuru olarak görev aldığını, şirketin karara çıkarak ilamlı takibe konmuş borçlarının, bilirkişi raporları ile sabit hale geldiğini, derdest davalardaki borçlarının mevcutken tasfiye işlemlerinin tamamlanmasının hukuka aykırı olduğunu, bu sebeple davanın kabulü ile sicilden terkin edilen şirketin ihyasına, ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, …Anonim Şirketi adına davacıların dava dilekçelerinde belirtmiş oldukları icra takibi tarihinden önce terkin işleminin gerçekleştiğini, münfesih şirket adına kurulan hükme dayanarak icra takibi başlatıldığını ve ihya davası açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu halde, huzurdaki davanın maddi ve hukuki bir temeli bulunmadığını, Münfesih … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, davacıların ihya talebine konu ettikleri dosyalarda yargılama devam ederken, ticaret sicilden terkin edildiğini, tasfiye memuru olarak müvekkili …’in atandığını, şirketin, usul ve yasaya uygun olarak, Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanların yerine getirilmesi suretiyle terkin işlemi gerçekleştirildiğini, davacıların ihya talebine konu ettikleri dava ve icra takiplerinde söz konusu şirketin dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığını, hal böyle iken, davacıların yasal bir dayanağı olmayan ihya taleplerinin reddi gerekmektiğini, HMK’nın 115. maddesi uyarınca mahkeme yargılamanın her aşamasında tarafların dava veya taraf ehliyetine sahip olup olmadıklarının gözetilerek buna göre hüküm kurulması gerektiğini, HMK’nın 114. maddesinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartı sayıldığını, davacı tarafın dava dilekçesinde ilgili iş mahkemelerinin davalarıyla ilgili bilgi verilmediğini, davaların karar ve kesinleşme durumları bilinmemekle beraber, eğer karara çıkmış davaların ise dava şartı eksikliğine rağmen taraf ehliyeti ortadan kalkan şirket hakkında hüküm kurulduğunu, Şirketin dava devam ederken tüzel kişiliğinin son bulması halinde, şirketin taraf ehliyetinin ortadan kalkacağı için davaya devam edilmesinin imkanı olmadığını, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu hususu re’sen göz önünde bulundurmasının zorunlu olduğunu, yerel mahkeme tarafından tasfiye olunan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına hükümün kurulması halinde isehatalı olup istinaf yargılaması neticesinde bozmayı gerektireceğini, şirkete açılmış bir dava sürerken şirket tasfiye edilmişse, Mahkemenin bu durumda davacıya ihya davası açması için de süre vermek zorunda olduğunu, herhangi bir davalı şirketin sicilden terkini halinde, devam eden davada ihya talep edilebilmesi için yasal prosedür işletilmeliyken bu yapılmadan davada taraf ehliyeti varmış gibi karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hukuk davalarında olduğu gibi, bir icra takibinde de takip talebinde alacaklı ve borçlu olarak gösterilen kimselerin taraf ve takip ehliyetine haiz olmalarının ilk şart olduğunu, tüzel kişiliği ticaret sicilden silinmek suretiyle sona eren şirketler hakkında da terkinden sonra icra takibi yapılmasının mümkün olmadığını, takibin iptalinin gerektiğini, ilama dayalı takibin, ancak usul ve yasaya uygun olan ilamda aleyhine hüküm kurulan tarafa karşı yapılabildiğini, davalı şirketin yargılama devam ederken tasfiye olması nedeniyle, ilamın dayanağı yargılamada taraf sıfatını kaybettiğini, davacıların talep ettikleri gibi şirketin ihyasını gerektiren herhangi bir hukuki dayanağın mevcut olmadığını, aksine yasal sürece aykırı davranıldığını, bu nedenle, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece derdest davalar nedeniyle şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı olduğu gerekçesiyle …nde … sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen tasfiye halinde … San ve Tic A.Ş.’ni İst.10. Mahkemesi’nin 2019/231 Esas, İst.33. İş Mahkemesi’nin 2019/760 Esas,İst. 14. İş Mah.2021/524 Es., İst. 28. İş Mah.’nin 2019/558 Es. İst.28. İş Mah.’nin 2019/765 E., İst. 12. İş Mah. 2019/530 E., İst. 11. İş Mah.’nin 2020/1 Es ve İst. And,. … İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyaları yönünden yapılacak işlemler ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına, tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için, TTK’nın 547/2. maddesine göre, davacının talebi dikkate alınarak son tasfiye memuru …’in tasfiye memuru olarak atanmasına; davalı … müdürlüğünün yasal hasım olması ve işbu davanın açılmasında üzerine atfedilecek bir kusur ve ihmalinin bulunamaması karşısında, davalının yargılama giderleriyle sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Münfesih … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığından huzurdaki davanın maddi ve hukuki bir temeli bulunmadığını, bu nedenle, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu ancak taraf sıfatına haiz olmayan münfesih şirket nezdinde işbu davaya devam edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, HMK’nın 115. maddesi uyarınca mahkeme yargılamanın her aşamasında tarafların dava veya taraf ehliyetine sahip olup olmadıkları gözetmeli ve buna göre hüküm kurulması gerektiğini, HMK’nın 114. maddesinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartı olarak sayıldığını, şirketin dava devam ederken tüzel kişiliğinin son bulması halinde, şirketin taraf ehliyeti ortadan kalkacağı için davaya devam edilmesine imkan olmadığını, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup hakimin bu hususu re’sen göz önünde bulundurması gerektiğini, bu nedenle Mahkeme tarafından tasfiye olunan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına hüküm kurulmasının hatalı olup istinaf yargılaması neticesinde kaldırılması gerektiğini, 2.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici 7. maddede özel dava şartları sayılmış olup, işbu davanın anılan şartları taşır nitelikte olmadığından davanın usulen reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle tüm istinaf başvuru sebeplerinin kabulü ile, İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/76 E. – 2022/588 K. Sayılı ve 05.10.2022 tarihli kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalılara tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde “şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı … Tiç.A.Ş’nin tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının 28/12/2021 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacılar tarafından ihyası istenen şirket aleyhine İstanbul 10. İş Mahkemesi’nin 2019/231 Esas, İstanbul 33. İş Mahkemesinin 2019/760 Esas, İstanbul 14. İş Mah. 2021/524 Esas, İstanbul 28. İş Mah.nin 2019/558 Esas, İstanbul. 28. İş Mah.’nin 2019/765 E., İstanbul . 12. İş Mah. 2019/530 E., İstanbul 11. İş Mah.nin 2020/1 Esas ve İst. And. … İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyaların derdest olduğu ve eldeki davanın davacılar tarafından 03/02/2022 tarihinde açılmıştır. Davaya konu şirket tasfiye sonucunda terkin edilmiş olup, TTK geçiçi 7 maddesi uyarınca terkin edilmemiş olmasına göre bu madde kapsamında düzenlenen hak düşürücü tabi olmadığı gibi TTK 547 maddesi uyarınca açılan ihya( ek tasfiye ) davaları için kanunda herhangi bir zaman aşımı süresi de düzenlenmediğinden davalı tasfiye memuru bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. (emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2022 tarih E: 2022/265 -K: 2022/2291) .Yine tasfiye memurunun TTK 541/3 maddesindeki sorumluluğu da gözetildiğinde derdest davalar bulunması nedeniyle tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davacının anılan dosyalar nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğundan terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluşmuştur. Bu durumda mahkemece davaya konu şirketin derdest dosyalar ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak şirketin yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak mahkemece davacı … Vekili İstanbul 14.İş Mahkemesinin 2021/524 Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak şirketin ihyasına ilişkin davadan Feragat ettiğini bildirmesine rağmen bu davacı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmemesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, kararın kaldırılmasına, davacı … tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine ve davalı tasfiye memurunun beyanı doğrultusunda lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun kabulü ile ;istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 1-Davacı … yönünden;Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, 2-Diğer davacılar yönünden; Davanın KABULÜ ile, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun … sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen tasfiye halinde … San. ve Tic. A.Ş.’nin İstanbul 10. İş Mahkemesi’nin 2019/231 Esas, İstanbul 33. İş Mahkemesinin 2019/760 Esas, İstanbul 28. İş Mahkemesi’nin 2019/558 Esas, İstanbul 28. İş Mahkemesi’nin 2019/765 E., İstanbul 12. İş Mahkemesi’nin 2019/530 E., İstanbul 11. İş Mahkemesi’nin 2020/1 Esas ve İst. And. … İcra Müdürlügü’nün … esas sayılı icra dosyaları yönünden yapılacak işlemler ile SINIRLI OLMAK ÜZERE İHYASINA, 3-Şirketin Ticaret Siciline tescil ve kararın özetinin Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına,4-TTK 547/2. maddesine göre son tasfiye memuru …’in TASFİYE MEMURU OLARAK ATANMASINA,5-Alınması gerekli olan harç peşin alındığından tekrar harç alınmasına yer olmadığına, 6-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … müdürlüğüne VERİLMESİNE,8- Davalı tasfiye memurunun feragat edilen dava yönünden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda bir karar verilmesine yer olmadığına, 9-Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2. Maddesi uyarınca Karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE, 9-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları; a-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru arafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 10-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/12/2022