Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/2017 E. 2022/1454 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2017
KARAR NO: 2022/1454
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2022
NUMARASI: 2022/548 Esas – 2022/1289 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının Çerkezköy Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarası ile kayıtlı … Sanayi Limited Şirketinin ortağı ve yetkili müdürü olduğunu, şirket alacağından dolayı borçlu … hakkında 11.06.2009 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … İcra sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış ve iş bu icra dosyası halen derdest olduğunu, icra işlemleri devam etmekte iken, borçlu tarafından takip alacaklısı … Şirketinin ticaret sicilden terkin edildiği bu nedenle 22.05.2022 tarihinde İstanbul 19. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/611 Esas sayılı dosyasından takibin iptaline ilişkin dava açmaları üzerine şirketin ticaret sicil kaydının silindiği öğrenildiğini, 10.09.2014 tarih ve 8650 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinden de görüleceği üzere, Çerkezköy Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. maddesi uyarınca 05.09.2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindikleri tescil ve ilan edildiğini, bu konuda şirkete veya ortaklara her hangi bir bildirim yapılmadığı gibi yapılan işlem de hukukuk uygun olmadığını, bu nedenlerle yapılan terkin işleminin hukuka uygun olmadığının tespitine, … Sanayi Limited Şirketinin ihyasıyla ticaret siciline yeniden tescil ve ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, şirketin ihyası davalarında yasal hasmın Ticaret Sicil Müdürlükleri olduğu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dahili davalı cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ticaret sicilinden silme işleminin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince davacının şirket üstünde ayni ve nakdi hakları bulunduğundan bunun için işlem yapılmak için resen terkin edilen şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararın bulunduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/4.a. maddesi gereğince terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtaratın öncelikle şirkete ya da şirket yetkililerine tebliğ edilmesi gerektiği, şirkete veya şirket yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan ticaret sicil gazetesinde ilan sureti ile yapılan ihtarın usule aykırı olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden, bu yüzden dava dışı şirket olan … Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin terkin işleminin hukuka uygun olmadığı, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığı ndna terkin edilen şirket yönünden davaya konu ihya talebinin Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süreye tabi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, Çerkezköy Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … numarasında kayıtlı iken Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 10/09/2014 tarih 8650 sayılı ilanı ile terkin edilen … Sanayi Limited Şirketi’niin tasfiye memuru atanmaksızın ihyasına karar verilmesi gerektiğinden dava konusu uyuşmazlıkta dava dışı şirket Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca usulüne uygun terkin edilmediğinden şirkete tasfiye memuru atanmaksızın ihyasına , ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden resen terkin eden ticaret sicil müdürlüğü iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından davalının yargılama giderleri ve harçtan sorumlu tutulmasına ,bu davalarda husumetin ticaret sicil memurluğu yöneltilmesi gerektiği , n Ticaret ve Sanayi Odasına karşı husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davalı … Odasına yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili Çerkezköy Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yapılan kaydın silinmesi işleminin hukuka ve yürürlükteki mevzuata uygun olduğunu, işbu davanın beş yıllık hak düşürücü süreye uyulmadan açıldığı göz önüne alınarak öncelikle istinaf sebepleri doğrultusunda mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkili kuruma haksız ve mesnetsiz olarak yöneltilen işbu davanın reddine karar verilmesini, aksi kanaatte olunması halinde ise, işbu davanın açılmasına müvekkili Çerkezköy Ticaret Sicil Müdürlüğünün sebebiyet vermediğini, müvekkili kurumun işbu davada yasal hasım olduğu hususları değerlendirilerek tarafları aleyhine yargılama harcı, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
GEREKÇE: TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olmayan sicil müdürlüğü yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca tasfiye memuruna yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.5174 Sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar Ve Borsalar Kanunun 10/3.maddesinde; “Oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl içinde, ilgilinin üyesi bulunduğu odaya müracaatla adres ve durumunu bildirmemesi halinde, oda yönetim kurulunun teklifi ve meclis kararıyla ticaret sicil kaydının re’sen silinmesi için ticaret sicil memurluğuna ihbarda bulunulur. İhbarı takip eden ayın ilk günü itibarıyla oda kaydı silinmiş sayılır. Bu süre içerisinde durumunu bildiren üyelerin aidat tahakkukları başlatılır. Ancak bu durumda olanlar tüm aidat borçlarını ödemedikçe seçmen listelerine tekrar kaydedilemeyeceği düzenlenmiştir.30/12/2012 gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 1. maddesinin “d” bendinde; “18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 10 ve 32. maddelerine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle ilgili odadaki üyelikleri askıya alınan ve oda yönetim kurulu kararını takip eden yılbaşından itibaren iki yıl sonunda oda kaydı silinerek, sicil kaydı silinmek üzere Müdürlüklere bildirilen şirketler ve kooperatifler.” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme kanunda terkin sebebi olmayan bir hususun tebliği ile düzenlemesine ilişkindir. TTK geçici 7. maddesinde belirtilen sınırlı hallere özel bir tasfiye yöntemi getirilmiş olup, madde de sayılan haller dışında geçici 7. maddeye göre değil TTK veya ilgili kanunlardaki tasfiye usulünü uygun tasfiye yapılacaktır. İstisnai ve sınırlı tasfiye usulünün düzenlendiği geçici 7. maddesine tabi olamayan bir durum ikincil norm niteliğinde olan tebliği ile yapılan düzenlenme ile geçici 7. madde kapsamına alınamaz. Somut olayda davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından dava dışı şirketin TTK geçici 7. Madde kapsamında 24/09/2013 tarihinde 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10. maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Sicilden terkin edilen şirketin terkinden önce alacaklı olarak 11/09/2099 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile başlatığı icra takibinin derdest olduğu ve eldeki dava terkin edilen şirket ortağı tarafından 13/06/2022 tarihinde açılmıştır. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmayacağı düzenlenmiş olup, dava kavramı içerisinde icra takip dosyalarının da bulunduğunun kabulü gerektiğinden davaya konu şirket TTK7/2 madde hükümleri kapsamı dışındadır. TTK geçici 7 maddesinde şirketlerin resen terkin sebepleri tahdidi olarak sayılmış olup, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10. maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydının silinmiş olması bu sebepler arasında sayılmadığı gibi TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmayacağı düzenlenmiş olup, dava kavramı içerisinde icra takip dosyalarının da bulunduğunun kabulü gerektiğinden davaya konu şirket TTK7/2 madde hükümleri kapsamı dışında olup davaya konu ihya talebi TTK’nın gecici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir. (emsal Y11.H.D’nin 22/03/2022 tarih ve E: 2022/1008 -K: 2022/2217ilamı) Sicil dosyasında şirkete çıkartılan tebligatın iade edildiğine dair belge mevcut ise de şirket temsilcilerine tebliğat yapıldığına ilişkin herhangi bir mazbata/belge sunulmamış ve sicil dosyasında da rastlanılmadığından usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi de bulunmamaktadır. Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu da davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından davacının ortağı ve müdür olduğu şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı mevcut olup terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Davada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup,davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır. (Y.11 H.D 31/05/2021tarih ve E: 2021/3311-K: 2021/4580) Buna göre mahkemece davanın kabulüne ve şirketin ticaret sicil kaydının ihyasına karar verilmesinde ve HMK 326 maddesi uyarınca davalı … Sicil Müdürlüğünün yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı … Sicil Müdürlüğünün istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstinaf yasa yoluna başvuran Ticaret Sicil Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gerekli istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/12/2022