Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1990
KARAR NO: 2023/35
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2022
NUMARASI: 2022/786 Esas – 2022/993 Karar
DAVA: Yargılamanın İadesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Yargılamanın iadesini talep eden taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin toplamda %60 oranında hissedarı olduklarını, diğer şirket ortağı olan …’nun aynı zamanda şirket yönetim kurulu başkanı olduğunu, şirketin 2021 Olağan Genel Kurul Toplantısının yapılmadığını, genel kurul toplantısının yapılması için ihtaren talepte bulundukları halde genel kurul toplantısının yapılmadığını, bu nedenlerle dilekçede belirtilen gündem maddeleri kapsamında TTK 411-412.maddeleri gereğince genel kurul toplantısının yapılması için kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı …’ın önceki yönetim kurulu başkanı olduğunu, davacıların yönetici olduğu dönemde yapmış oldukları usulsüz işlemler nedeniyle araştırmanın devam ettiğini, bu nedenlerle bu aşamada genel kurul toplantısının yapılmasının uygun olmadığını, bu bağlamda talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar tarafından açılan davada TTK 412.maddesi gereğince dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verildiği, ayrıca davanın basit yargılama usulüne tabi olması nedeniyle duruşmasız da karar verilebileceği, karardan önce davalı tarafın cevap dilekçesi sunduğu, davalı şirket adına dava dilekçesinin usulüne uygun olarak UETS adresine tebliğ edildiği, bu bağlamda davacı tarafın HMK 375/1-h maddesi kapsamında hileli bir davranışı ile lehine karar verildiği hususunun kanıtlanamadığı, yapılan yargılama sürecinde davacı tarafın hile sayılabilecek herhangi bir eyleminin de söz konusu olmadığı, bu bağlamda yargılamanın iadesi talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı Yargılamanın iadesini talep eden taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Yargılamanın iadesini talep eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu dosyada, davacılar tarafından yine aynı yerel mahkemede açılan 2022/654 E. Sayılı Genel Kurul Çağrı Davasında verilen kesin karara karşı yargılamanın yenilenmesi talebimiz üzerine ikame edildiğini, 2022/654 E. Sayılı dosya kapsamında Yerel Mahkeme tarafından 20/07/2022 tarihli tensip zaptı ile duruşma günü verilmiş olup karşı taraf vekilinin 21/07/2022 tarihli, “işbu dosyanın TTK madde 412 uyarınca duruşmasız görülmesi gerektiği” yönündeki beyanı üzerine Yerel Mahkeme 22/07/2022 tarihinde ara karar tesis ederek dosyanın duruşmasız görülmesine karar verildiğini, Yerel Mahkeme 22/07/2022 tarihinde dava dilekçesini, tensip zaptını ve ara kararı müvekkil şirketin e-tebligat adresine tebliğ ettiğini, müvekkil şirketin UETS hesabının kontrolünü elinde bulunduran davacı …, 2022/654 E. Sayılı dosyada müvekkile 22/07/2022 tarihinde yapılan işbu elektronik tebligatı UETS üzerinden kendisi almış ve bu tebligatı müvekkil şirket yetkililerinden gizlediğini, (Ek-1: Davacı Halef Remzi Vayıs’a giden e-postanın ekran görüntüsü) Müvekkil şirket yetkilileri bu tebligatı 08/08/2022 tarihinde, Bakırköy Adliyesi’nde haricen yaptırdıkları sorgular neticesinde öğrendiğini, gelinen noktada müvekkil, kendisine yapılan tebligatı tebligat yapıldıktan 17 gün sonra öğrenmiş; davacının hileli davranışları ile tebligatı gizlemesi sonucunda duruşmada kendini sözlü olarak ifade etme hakkını kaybettiğini deyim yerindeyse iş işten geçtikten sonra öğrendiğini, davacı 2022/654 E. sayılı davada açıkça hile ile davanın seyrini değiştirmiş ve hukuki dinlenilme hakkımızı ihlal ederek kendi lehine hüküm kurulmasına sebebiyet verdiğini, HMK 375/1-h hükmüne göre davacı hileli davranışla lehine hüküm kurdurduğundan tarafımızca yargılamanın iadesi talep edilmesi zarureti hasıl olduğunu, telafisi mümkün olmayan zararların müvekkil şirket aleyhine ortaya çıkmasının engellenmesi için kararın icrasının HMK 381/1’e göre durdurularak yargılamanın iadesine karar verilmesi gerektiğini ekte sunduğumuz ekran görüntüsünde görüleceği üzere, müvekkile yapılan UETS tebligatının e-posta bildirimi davacının e-posta adresine gönderidiğini ve davacı, yapılan bu tebligatı müvekkil şirket yetkililerinden gizlediğini, şu halde davacının hile ile müvekkili hak kaybına uğrattığı açık olduğunu müvekkil, davacının hileli davranışları neticesinde davanın duruşmalı görülmesinden vazgeçilmesi hususuna zamanında itiraz etme imkanından mahrum kaldığını, sözlü savunma hakkını kaybettiğini, davacı hileli davranışıyla davanın seyrini değiştirdiğini, tüm bu sebepler dikkate alınarak Sayın Mahkemenizce haksız ve hukuka aykırı Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: her ne kadar kararın hüküm kısmında “istinaf yolu açık olmak üzere” şeklinde karar verilmişse de Yargılamanın İadesi Talebinin reddine dair karar da kesin niteliktedir ve aleyhinde temyiz,istinaf yoluna başvurulamadığını, dava dilekçesi Tensip Zaptı ve Ara Karar( ara karar dosyada 22.07.2022 tarihi ile kayıtlıdır), 22.07.2022 Tarihinde davalının UETS adresine gönderilmiş ve yasal süre olan 27.07.2022 Tarihinde otomatik olarak okundu sayıldığını, yani 27.07.2022 tarihinde dava dilekçesi,tensip zaptı ve ara karar davalıya tebliğ edildiğini, E-tebliğ mazbatası ve ara kararının 22.07.2022 tarihli olarak kayıtlı olduğunu gösteren çıktı yargılama aşamasında cevap dilekçemizin 1-2 nolu ekleri olarak ibraz edildiğini, dava dilekçesi, tensip zaptı ve ara kararının 27.07.2022 tarihinde davalıya tebliğ olması üzerine davalı vekili Av. … 28.07.2022 tarihinde yani tebliğ tarihinin ertesi günü dosyaya vekaletnamesini sunmuş, aynı gün vekalet harcı ve baro pulu ödemesini yapmış ve mahkeme kalemi tarafından davalı vekilinin aynı gün vekil kaydı yapılmış yani dosya davalı vekilinin erişimine açıldığını davalı vekilinin 28.07.2022 tarihli vekalet harcı, Baro pulu makbuzu ve vekil kaydının yapıldığını gösteren UYAP ekran görüntüsü çıktısı yargılama aşamasında cevap dilekçemizin 3-4-5 nolu ekleri olarak ibraz edildiğni, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep ettiğini, tebliğ tarihinin ertesi günü dosyaya vekaletname ibraz eden ve dosyaya vekil kaydı yapılan davalı vekilinin tensip kararına ve Ara kararına karşı herhangi bir itirazı olmadığını, 08.08.2022 tarihinde dosyaya cevap dilekçesi sunmadığını, tebliğ tarihinin ertesi günü dosyaya vekaletname ibraz eden ve bu süre içinde tensip zaptına ve ara kararına karşı herhangi bir beyanda bulunmayan davalı vekilinin(hiçbir şekilde iddialarının doğruluğunu kabul anlamına gelmemek üzere), aleyhine karar çıktıktan sonra sanki dosyaya hiç cevap vermediğini, dosya karara çıktıktan sonra davaya muttali olmuş gibi savunma yapmaya çalışması yasa, usul ve dosya kapsamı açısından mümkün olmadığı gibi, dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, davalı vekilinin yargılamanın iadesi talebi kanunda sayılan sebeplerden hiçbirisine uymamakta ve yerinde olmadığını, yasa, usul ve dosya kapsamına göre geçerli bir savunması olmayan davalı, yargılamanın iadesi hükümlerinden yararlanabilmek için müvekkil …’ı hilekarlıkla suçlamakta olduğunu beyan etmiştir.
GEREKÇE: Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, yargılamanın yenilenmesini isteyen davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 374. maddesi “Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir.” hükmünü içermekte olup, HMK’nın 375. maddesinde yargılamanın iadesi sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Yargılamanın iadesini talep eden davalının dayandığı HMK’nın 375/1- h maddesinde ” Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması.” yargılamanın iadesi nedenlerindendir. HMK 377. Maddesinin (c) bendinde uyuşmazlık konusu olaya uygulanacak yargılamanın iadesi talebi, “Yeni belgenin elde edildiği veya hilenin farkına varıldığı tarihten itibaren üç ay ve her halde hükmün kesinleştiği tarihten on yıl içerisinde istenmelidir. HMK.’nın 379. maddesi uyarınca, yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını kendiliğinden inceler.(2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder. Somut olayda, davalı, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/786 esas, 2022/993 karar sayılı 19/10/2022 tarihli kararına karşı yargılamanın iadesini talep etmektedir. Davaya konu Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası incelendiğinde; yargılamanın iadesini isteyen davalı … A.Ş olup, davanın genel kurul çağrısına izin talebi olduğu ve mahkemece talebin kabulüne karar verildiği, kararın TTK 412. maddesi gereği kesin karar olduğu, karara karşı davalı tarafça şirketin UETS adresinin davacının kontrolünde olduğu, tebligatları alamadıkları, savunma yapamadıkları hukuki dinlenme haklarının ihlal edildiği, davacının Şirkete ait UETS adresini elinde bulundurması nedeniyle bu adrese gelen tebligatı davalı şirkete vermeyerek hileli işlem yaptığı iddia edilerek yargılamanın iadesi talep edilmektedir. Dosyada yapılan incelemede, davalı şirkete tebligatın UETS yoluyla 27/07/2022 tarihinde yapıldığı, davalı vekilinin 28/07/2022 tarihinde dosyaya vekalet sunup harçlandırdığı, yine yasal 2 haftalık süresi içinde davaya cevap dilekçesini sunduğu, mahkemece verilen kararda davalının savunmasının göz önüne alınarak hüküm kurulduğu, gerekçeli kararda davalı savunmasının değerlendirildiği, davalının savunma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği görülmektedir. Ayrıca UETS adresinin davalı şirkete ait olduğu, davalı şirketin bu adres üzerinde tasarruf hakkının bulunduğu, ayrıca davacının hile sayılabilecek hiçbir işleminin ispatlanmadığı da görülmektedir. Bu durumda ilk derece mahkemesince davalının yasal şartları oluşmayan yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Genel kurulu toplantıya çağrı izni hakkındaki TTK 412 maddesi gereği yapılan yargılama 6100 sayılı HMK 382. Maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerindendir. (Prf. Dr. Hasan Pulaşlı Şirketler Hukuku Şerhi 3. Baskı 1. Cilt sayfa 882) bu nedenle yine aynı yasanın 362/1-ç madde bendi gereği temyiz edilemeyen kararlardandır. Tüm bu gerekçeler ile yargılamanın yenilenmesini isteyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Yargılamanın iadesini talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Yargılamanın iadesini talep eden tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 179,90 TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 99,20 TL harcın talep eden taraftan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Yargılamanın iadesini talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/01/2023