Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1962 E. 2022/1460 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1962
KARAR NO: 2022/1460
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/562 Esas (Derdest)
ARA KARAR TARİHİ: 15/09/2022 (Ara Karar)
TALEP: İhtiyati tedbire itiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … ve … plakalı araçların maliki olduğunu, müvekkili şirketin maliki olduğu bu araçların davalının Bakırköy … Noterliğinin 21/02/2022 tarih ve … yevmiye numaralı muvafakati doğrultusunda üzerinde mülkiyeti muhafaza kaydı bulunacak şekilde müvekkili şirket tarafından satın alındığını, bahse konu araçlar üzerinde halen davalının mülkiyeti muhafaza kaydının bulunduğunu, bu hususta davalıya mülkiyeti muhafaza kaydına ilişkin borcun bir defada ödemeye hazır olunduğu hususunda ihtarname gönderildiğini, bu hususta varsa bakiyenin ve ödeme yerinin bildirilmesinin istenildiğini, davalının sanki bu ihtarın kendisine hiç tebliğ olmamış gibi davranarak tamamen haksız ve kötü niyetli olarak müvekkiline gönderdiği ihtarnamede Bakırköy … Noterliğinin 11/09/2020 tarih … yevmiye numaralı ve yine Bakırköy … Noterliğinin 09/11/2020 tarih, … yevmiye numaralı mülkiyeti muhafaza kayıtlı satış sözleşmesini feshettiğini beyan ettiğini, davalının bu ihtarname ile tamamen haksız ve kötü niyetli olarak araçların bağlanması ve sair şekilde müvekkili şirketi zarara uğratma gayretine girdiğini, bakiye tutarların alınarak mülkiyeti muhafaza kayıtlarının kaldırılması gerekirken müvekkili şirketin tüm çabalarına rağmen davalı tarafça bakiye tutarların alınmadığını, kayıtların kaldırılmadığını, müvekkili şirketin bu tutarları mahkemeye depo etmeye razı olduğunu,belirterek mümkün olduğu takdirde teminatsız olarak mahkeme aksi kanaatte ise bakiye kararın mahkemeye depo edilmesi mukabilinde dava konusu araçların davalı tarafça trafikten men edilmesinin önlenmesi yönünden tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile bakiye bedellerin mahkemeye depo edilmesi suretiyle … ve … plaka sayılı araçlar üzerinde davalı lehine mülkiyeti muhafaza kayıtlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: İlk derece Mahkemesince 22/06/2022 tarihli ara kararı ile “6100 sayılı HMK’nun, 389 ve 391 maddesindeki düzenlemeler karşısında dava konusu … ve … plakalı araçların davanın taraflarına ait olmak kaydı ile trafikten men edilmesinin önlenmesine dair davacı vekilinin talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı vekili 06/07/2022 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacı şirkete bir mülkiyeti muhafaza kayıtlı satış işlemi bulunmadığını, … San ve Tic Ltd Şti’ne mülkiyeti muhafaza kayıtlı olarak satılan … ve … plaka sayılı araçların davacı şirkete rehin hakları saklı kalmak kaydıyla devrine muvafakat verme durumunun söz konusu olduğunu, iş bu nedenle davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirkete ait mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmeleri yapılarak, davacı şirket yetkilisinin kardeşi …’ın yetkili olarak göründüğü dava dışı … İnş. San ve Tic Ltd Şti’ne devredildiğini, araçların mülkiyeti muhafaza kayıtlı satışlarında sadece kasko değerlerinin yazıldığını, ödeme tarihlerinin bile belirtilmediğini, gerçek değer ve ödeme tarihleri için taraflar arasında protokoller yapıldığını, araçların güncel değerinin yaklaşık 2.000.000.00 TL olduğunu, bu araçların bu değerle davacıya verilmesinin imkanı ve ihtimalinin bulunmadığını, bu süreçte bir kısım borçları ödenen araçların ise mülkiyeti muhafaza kayıtlarının kaldırıldığını, akabinde ise son kaldırılan 1.722,00 TL anapara borcunun ödenmemesi nedeniyle atılı … ve … plaka sayılı araçlar üzerindeki mülkiyeti muhafaza kayıtlarının kaldırılamadığını, … San ve Tic. Ltd Şti’ne mali olarak düştüğü zorluklar nedeniyle gerek … gerekse de … şirketinin gayriresmi yetkilisi olan her iki şirket yetkilisinin babası …’ın yoğun talepleri nedeniyle araçların … Şirketine devrine müvekkili şirket yetkililerinin muvafakat ettiklerini, devamında ise … San ve Tic. Ltd Şti’nin bu araçlar dışında 500 kadar aracını da bu ve başkaca şirketlerine devredip şirketi boşalttıktan sonra borçlarımı ödeyemiyorum diyerek konkordato talep ettiklerini, bu davanın Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/199 Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, davacının iyi niyetli üçüncü kişi olmayıp doğrudan dava dışı … Şirketi ile birlikte hareket ettiğini, müvekkili şirketin araçlarının eskidiği, zarar gördüğü ve hali hazırda nerede ve nasıl olduğunun bilinmediğini, … San ve Tic. Ltd Şti ‘ni batırdıkları ve konkordato istedikleri anlaşılan davacı tarafın yarın diğer şirketi de batırıp aracı ise pert olmuş şekilde müvekkiline al demeyeceklerinin de bir garantili bulunmadığını, bu nedenle mahkemece koyulan tedbirin acilen kaldırılması aksi halde protokollerde de geçen 1.722,00 TL teminatın faiziyle birlikte dosyaya yatırılmasının gerektiğini bildirerek, öncelikle tedbirin kaldırılmasına, akabinde yapılacak yargılama sonunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: İhtiyati tedbir kararına karşı davalı vekilince yapılan itiraz üzerine ilk derece mahkemesince 15/09/2022 tarihinde verilen ara karar ile: “Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının süresinde olduğu, davanın niteliğine göre verilen tedbir kararının ölçülü olduğu, mahkememiz kanaatini değiştirecek herhangi bir durum görülmediği” gerekçesi ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı itiraz eden davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İtiraz eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın dosyaya sunulan protokol ve taraflar arasındaki yazışmalardan açıkça görüleceği üzere borçlarını bildiğini, borçlarını ödememek kastıyla hareket ettiğini, davacı taraf ile dava dışı … Ltd. Şti.’nin yetkilisinin kardeş olduğunu, cevap dilekçesinde bu durumun açıklanmış olduğunu, ayrıca … Ltd. Şti.’nin yetkilisi …’ın halihazırda davacı şirkette çalıştığını, davacı tarafın davaya konu araçları bir projede kullanmakta olduğunu ve bundan gelir elde ettiğini, eskiyen, yıpranan ve devamında belki de kullanılamaz hale gelen aracın müvekkile teslimi gibi bir durum olacağını, bu hususun telafisinin güç ve imkansız zararlar ortaya çıkaracak olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde araçlar üzerine yakalama konulmaması yönündeki tedbir kararına yapmış oldukları itirazların ret kararının kaldırılarak, verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep; davalı tarafça mülkiyeti muhafaza kaydıyla dava dışı … Ltd.Şti.’ne satışı yapılan dava konusu 2 adet aracın, davalının muvafakatı ile bu şirketten satın alan davacının davalı satıcıya satış bedelinden kalan kısmın ödenmesi şartıyla mülkiyeti muhafaza kaydının terkini istemi ile derdest davada araçların trafikten men edilmesinin önlenmesine yönelik verilen ihtiyati tedbir kararının itirazen kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararına karşı davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine mahkemece itirazın reddine karar verilmiş, bahsi geçen karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca, karar istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. İhtiyati tedbir HMK’nın 389. Maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusus hakkında ihtiati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Ayn yasanını 390 Maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür HMK’nın 392. Maddesinde ihtiyati tedbir talep edenin haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermekle zorunlu olduğu belirtilmiş olup, gösterilecek teminat tutarı ve türü HMK 87 maddesine göre hakim tarafından serbestce tayin edilecektir. İhtiyati tedbir kararına itiraz HMK’nın 394. maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin 2. Fıkrasına göre ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edilebilecektir. ihtiyati tedbire itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup bu sebepler dışında bır nedenle ihtiyati tedbire itiraz edilemeyecektir. Somut olayda mahkemece resmi şekilde yapılan mülkiyeti muhafaza kaydıyla satış sözleşmesindeki tüm satış bedeli teminat olarak alınarak ihtiyati tedbire karar verilmiş olup,dosyanın geldiği aşama itibarıyla davalının ihtiyati tedbire itiraz sebepleri yerinde olmayıp ve dosya kapsamındaki delillere göre mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda bahsi geçen sebeplerle, ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararına karşı davalı itiraz eden vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin,Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 27/12/2022