Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1959 E. 2022/1468 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1959
KARAR NO: 2022/1468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2022
NUMARASI: 2022/307 D.İŞ – 2022/310 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati haciz talep eden taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
TALEP: İhtiyati haciz talep eden dilekçesinde özetle; Alacaklı müvekkilinin yetkili … ile ve Borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yetkilisi … olup iki şirket arasında “Borç Tasfiye Protokolü” düzenlendiğini, Müvekkili ile borçlu arasında ticari ilişkiden kaynaklı devamlı şekilde borçlunun isteği üzerine iyiniyet gereği borcunun ötelendiğini, müvekkili ile borçlu şirket arasında USD borcunun hangi kur tarihinden itibaren TL cinsine çevrilip hesaplanacağı konusunda anlaşma sağlanamadığını, ancak karşılıklı mailleşme sonucunda borçlu, değişken kur oranları ve enflasyonist ortamı dikkate almaksızın borcunun asıl miktarı olan 86.558,29 USD davalı borçlu tarafından kabul edildiğini, vadesi gelmiş olan 86.558,29 USD (dava tarihi itibariyle TL karşılığı 1.611.715,36 TL 1USD=18,62TL) üzerinden devam eden borç için vade tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte kanuni yollara başvurulacağını, borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğunu, borçlunun, 86.558,29 USD (dava tarihi itibariyle TL karşılığı 1.611.715,36 TL 1USD=18,62TL) üzerinden devam eden borç için vade tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Davacı vekilinin iddia ettiği hususlar ile dilekçe ekinde sunulan imzasız borç tasfiye protokolü ve e-mail içerikleri, dava konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli olmayıp davacı tarafça talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirmektedir. Açıklanan nedenlerle yaklaşık ispat ölçütü yerine getirilmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı talepte bulunan taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Talepte bulunan taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme gerekçesi aksine alacağın varlığı borçlunun ikrar mahiyetindeki beyanları ile kesinleştiğini, Yargıtay içtihatlarından da görüleceği üzere görüşün dijital kayıtların delil sayıldığı yönünde olduğunu, alacağın miktarının çekişmeli olmaktan çıkmış olduğunu, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken Yerel Mahkemenin red kararının usul ve Yasaya aykırı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını ve Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Talep ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu ara karara davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması, müeccel para alacağı yönünden ise İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu göz ardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. Yaklaşık ispat ölçüsünde haklılığının bulunması halinde muaccel bir para alacağı yönünden ihtiyati haciz, kararı verilebilecektir. Somut olayda ihtiyati haciz isteyen talebine dayanak olarak üzerinde hiçbir imza bulunmayan matbu düzenlenmiş borç tasfiye protokolü başlıklı kağıt, ve bir kısım e posta yazışmaları olduğunu iddia ettiği çıktıya dayanmış olup dosyaya sunulan bu deliller İİK 258/1. maddesi anlamında davacının alacağının varlığına kanaat getirici belge ve delil olarak kabule elverişli değildir. Dosyanın kapsamına ve mevcut delil durumuna göre varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Buna göre alacağın varlığı ve miktarı hususunda dosyaya sunulan deliller ile davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatlanmadığı anlaşılmakla mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğrudur. Açıklanan nedenlerle HMK’ nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda ihtiyati haciz talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz talep eden tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/12/2022