Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1936 E. 2023/75 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1936
KARAR NO: 2023/75
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/09/2022
NUMARASI: 2021/427 Esas – 2022/664 Karar
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket … San. Tic. A.Ş. Tarafından 01/04/2021 düzenlenme tarihli fatura ile davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’den … IMEI numaralı … marka model ve cihaz satın aldığını, dava konusu cihazın 03/04/2021 düzenlenme tarihli fatura ile dava dışı müvekkil şirket … San. Tic. A.Ş.’ye satıldığını, ilgili cihazın … San. Tic. A.Ş. Tarafından işletilen … içerisindeki … iletişim mağazasında 05/04/2021 düzenleme tarihli fatura ile … isimli tüketici-müşteriye satıldığını, dava konusu cihazın 05/04/2021 tarihinde satılarak kurulum için mağazada açıldığında üretim kaynaklı ayıplı olduğunun tespit edildiğini, dava konusu cihazın üretim kaynaklı ayıplı olduğu apple yetkili teknik servis … tarafından da tespit edildiğini, davalı yanın davacı müvekkil şirketin kanundan kaynaklanan seçimlik hakları kullanmasını icazet etmemesinin haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, müvekkil şirketin yaşamış olduğu mağduriyet sebebi ile iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, dava konusu ürün üzerinde teknik bilirkişi incelemesi yapılmasına sonrasında davanın kabulüne, ayıplı ürün fatura bedelinin fatura tarihinden itibaren hesaplanacak olan ticari temerrüt faizi ile birlikte davacıya idesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu cihazın ayıplı olduğu iddiasının kabul edilebilir olmadığını, cihaz üzerinde yapılan incelemede … (…- Kutusundan çıkarıldığında veya ilk kullanımda veya erken bozulmuş olan donanım veya yazılım problemi olan ürünler) prosedürüne uygun olmadığının tespit edildiği, detaylı inceleme için teknik servise gönderildiğini, gerekli incelemelerin yapıldığı ve cihazın … prosedürüne uygun olmamasından kaynaklı başvurunuz reddedilmiştir şeklinde rapor düzenlendiğini, müvekkil şirketin iddia edilen ayıplı cihazdan kaynaklı herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, müvekkiline atfı kabil bir durumun söz konusu olmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…somut olayda davacının varlığını iddia ettiği ayıbı derhal satıcıya bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c son cümlesi atfı nedeniyle 6098 sayılı TBK’nın 223/2 maddesi bu yönde olmasına rağmen davacı tarafından ayıbın davalıya TTK md. 18/3 uyarınca usulüne uygun ihbar edilmediği, arabuluculuk başvurusunun ihbar olarak nitelendirilemeyeceği, kaldı ki bir an için arabuluculuk başvurusu ihbar mahiyetinde kabul edilse de 05/04/2021 tarihinde ayıptan haberdar olduğunu açıkça kabul eden davacının 12/04/2021 tarihli arabuluculuk başvurusunun derhal kabul edilemeyeceği, hak düşürücü süre niteliğindeki ayıp ihbar sürelerinin resen nazara alınacağı (aynı yönde Yargıtay 18. HD 2016/17260 E. 2018/1739 K.), süresinde yapılmayan ayıp ihbarı nedeniyle davacının satılanı kabul etmiş sayıldığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu cihazın ayıplı olduğu yetkili teknik servis tarafından da tespit edilmiş olup söz konusu üründe üretim kaynaklı ayıp olduğunu, yerel mahkeme; gerekçeli kararında ayıbın davalıya TTK md. 18/3 uyarınca usulüne uygun ihbar edilmediği ve arabuluculuk başvurusunun ihbar olarak nitelendirilemeyeceğine yer verilmiş olup işbu gerekçenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, TTK md. 18/3’de; “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.”denmek sureti ile örnekseyici nitelikte resmi ihbar ve ihtar usullerine yer verilmiş olup 14.01.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmakla birlikte çeşitli şirket türleri için farklı tarihlerde yürürlüğe gireceği öngörülen TTK’nın işbu maddesinin, tacirler arasında yapılacak ihbar ve ihtarların güvenli elektronik imza ile yapılması esasını benimsediğini, arabuluculuk başvuru ve tutanaklarının elektronik imza ile usulüne uygun şekilde düzenlendiği, arabuluculuk müessesinin 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği ve bu sebeple önceki tarihte yürürlüğe giren TTK içerisinde öngörülen örnekseyici ihbar ve ihtar türleri içerisinde yer almamış olmasının olağan olduğu gözetildiğinde davacı şirket tarafından yapılan ayıplı mal ihbarının usulüne uygun yapılmadığı gerekçesinin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, önemine binaen TTK md. 18/3’ün uygulama alanı tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe ve sözleşmeden dönme hususlarına ilişkin olduğunu ancak bilindiği üzere ayıplı malın ihtilaf konusu olduğu hallerde alıcının seçimlik haklarının; sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım olup somut olayda ayıplı mal söz konusu olup arabuluculuk müessesi aracılığı ile yine TTK md. 23/1-c bendinde öngörülen sürelere riayet edilerek somut olay ihtilaf konusu haline getirilmiş olup davalı yan ile anlaşma sağlanamadığını, beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; satılan/satın alınan ürünün teslim anında, ambalajında herhangi bir hasar bulunmayıp da içeriği hasar almışsa o ürün … ürün kapsamında işlem göreceğini, … ürün olduğu teknik servis raporu ile tespit edilen ürünler, tüketiciye birtakım seçimlik haklar tanıdığını, dava konusu telefon ise yapılan teknik inceleme sonucu … ürün olmadığı, yani yukarıda anlatılanlar ışığında telefonda üretimsel bir hatanın veyahut kusurun olmadığı, tüketici/alıcı kaynaklı bir kusurun olduğu tespit edildiğini, dolayısıyla davalı alıcının … prosedürü kapsamında kullanabileceği bir hakkı bulunmadığını, davalı tarafından kapalı kutu, sıfır ürün satılmış olduğundan davalının sorumlu olduğu hususların sınırlı olduğunu, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan ürün bedelinin iadesi tazmini davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı noktasındadır. Davacı şirket, davalıdan 01/04/2021 tarih ve … nolu faturaya göre davaya konu Aplle Iphone marka cep telefonu satın almıştır. … Tic. A.Ş.’nin 08/04/2021 tarihli teknik servis formunda telefonun ekranında çizik olduğu belirtilmiştir. Davacı taraf, satılanın ayıplı olması nedeniyle ayıplı ürün bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 23/1-c maddesi; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 223/2. Maddesine göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Davalı taraf, cevap dilekçesinde, cihaz üzerinde yaptırılan incelemede … (… – Kutusundan çıkarıldığında veya ilk kullanımda veya erken bozulmuş olan donanım veya yazılım problemi olan ürünler) prosedürüne uygun olmadığının tespit edildiği beyan edilmiştir. Buna ilişkin olarak sunulan … A.Ş.’den alınan hizmete ilişkin 08/06/2021 tarihli faturada “ilk etkinleştirme tarihi 05/04/2021 etkinleştirme tarihi uygun değil …’ya uygun değil, iade” hususu belirtilmiştir. Buna göre, TTK’nın 18/3. Maddesinde belirlenen şeklin geçerlilik şartı olmayıp ispat şartı olduğu da değerlendirildiğinde davalı tarafça ürünün ayıp yönünden incelenmiş ve bu surette işlem tesis edilmiş olması karşısında ayıp ihbarının yapıldığının kabulü gerekir. Bu halde mahkemece işin esasına girilerek yapılacak yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davanın süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından bahisle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.02/02/2023