Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1929 E. 2022/1394 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1929
KARAR NO: 2022/1394
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2022
NUMARASI: 2022/300 Esas – 2022/899 Karar
ASIL DAVA: Şirketin İhyası
ASIL DAVA TARİHİ: 29/03/2022
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2022/526 ESAS 2022/637 KARAR SAYILI DOSYASI
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
ASIL DAVA: Asıl davada Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili olduğu kurumun sigortalılarından …’in ihyası istenen Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’ne ait iş yerinde geçirdiği iş kazası sonucu maluliyeti nedeniyle kazalı işçiye bağlanan gelir neticesinde oluşan kurum zararının tahsili için Bakırköy 27. İş Mahkemesinin 2013/302 esas sayılı dosyası üzerinden açılan rücuen tazminat davasının 24/03/2022 tarihli ara kararında tasfiyenin ihyası için dava açmak üzere kendilerine süre verildiğini, ihyası istenen borçlu şirketin ticaret sicilinden gelen kayıtlarından tasfiye sürecinin tamamlanarak sicilden terkin edildiğini, taraf teşkilinin sağlanması ve ilgili şirketin yeniden ihyası ve tasfiye memuru tayini için işbu davanın açılması gereği doğduğunu, müvekkili kurumun alacağının tasfiye ve terkinden önce doğduğunu, bu sebeple sicilden silinmenin kurucu değil açıklayıcı nitelikte olduğunu, tasfiye memurlarının görevinin alacaklıların haklarını korumak olduğunu, müvekkili kurumun tasfiyeden önce doğan alacağı bulunduğundan yapılan terkinin usulsüz olduğunu, müvekkili kurumun alacağının ödenmemesi için şirketin tasfiye ve terkin edildiğini, bu nedenlerle Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin yeniden ihyasına ve tasfiye memuru tayinine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğünün TTK m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili sicil müdürlüğünün dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabının tasfiye memuru olduğunu, bu nedenle yasal hasım durumunda bulunan müvekkili kurumun yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını, müvekkili yönünden açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili kurum aleyhine yargılama giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının tasfiye memuru olarak atandığını, tasfiye halinde … Ticaret Limited Şirketi hakkında Tasfiyenin İhyası için Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/300 Esas sayılı dosyası ile açmış oldukları İhya davasında mahkemenin 31/03/2022 tarihli Tensip Tutanağı ile Tasfiye Memuru hakkında birleştirme talepli dava açmak üzere taraflarına kesin süre verildiğini, İhyası istenen borçlu şirketin ticaret sicilinden gelen kayıtlarından tasfiye sürecinin tamamlanarak sicilden terkin edildiğini ve davalırın tasfiye memuru olarak atandığı belirlenmiş olup, ihya davasında taraf teşkilinin sağlanması için işbu davayı açma zaruretinin doğduğunu, davanın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/300 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA CEVAP: Davalı tasfiye memuru adına çıkartılan davetiyenin tebliğ edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmaya da katılmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:ilk derece mahkemesince “.davacının açtığı davalarda taraf teşkilinin sağlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi ‘nin son tescilini 22/12/2020 tarihinde yaptırdığı ve sicil kaydının terkin edildiği, şirket ‘nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, dava dosyalarında taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan …’ın şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusundan bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf başvurusunda özetle; Mahkemenin davanın kabulüne karar vermesine karşın usul ve yasaya aykırı olarak müvekkili kurum lehine vekalet ücretine hükmetmemiş olduğundan söz konusu kararın kaldırılması gerektiğini, gerek kanuni düzenlemelerde gerekse de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere davanın kabulüne karar verilmesi ve davacının da kendisini bir vekille temsil etmesi halinde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, vekalet ücreti yönünden istinaf başvurularının kabulü ile yapılacak yargılama sonucunda müvekkili kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin de davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı SGK vekili tarafından vekalet ücreti yönünden, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde “şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında iş kazası nedeniyle açılan rücü alacağın ilişkin Bakırköy 27. İş Mahkemesi’nin 2013/302 Esas sayısı ile dosyanın derdest olduğu ve dava devam ederken ihyası talep edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı … Ticaret Ltd.Şti ‘nin tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 22/12/2020 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, görülmüştür. Derdest davanın davalı şirket aleyhine sonuçlanması halinde tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden bu hale göre davacının anılan dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Asıl dava yasal hasım ticaret sicil müdürlüğü ve birleşen dava son tasfiye memuruna karşı açılmış olup, mahkemece davanın kabulü ile davaya konu şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde ve yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamasına göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; birleşen davalı yönünden; davacı kurumun açtığı rücu davası derdest iken yani şirket hakkında devam eden bir dava bulunmasına rağmen davaya konu şirketin tasfiyesi tamamlanmış olup, tasfiye memurunun TTK 541/3 maddesindeki sorumluluğu da gözetildiğinde derdest bir davanın bulunması nedeniyle tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyecektir. Buna göre mahkemece tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu hususu gözetilmeden yazılı şekilde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davacı kurumun harçtan muaf olması nedeniyle başlangıçta harç yatırılmadığı hususu gözetilmeden karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, kararın kaldırılmasına,birleşen davada davacı kurum lehine davalı tasfiye memurundan maktu vekalet ücreti tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı SGK vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 1-Asıl ve Birleşen Davanın KABULÜ ile; Bakırköy 27. İş Mahkemesinin 2013/302 esas sayılı dosyasında ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin sicilden terkin işleminin iptali ile tüzel kişiliğinin İHYASINA, 2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …’ın (TC No:…) şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA, 3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, 4-Alınması gerekli 80,70-TL karar harcının davalı tasfiye memuru …’dan alınarak Hazineye irad kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan 9 tebligat + posta ücreti 135,25 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7- Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 9.200TL davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine, 8- Asıl davada Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 595,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nın 333. maddesi gereğince davacıya iadesine, 9-Birleşen davada: Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 440,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde HMK’nın 333. maddesi gereğince,davacıya iadesine, 10-İstinaf incelemesi yönünden: a-Davacı SGK harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, b-Davacı vekili tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 243 TL posta ve tebligat giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davalıya verilmesine, 11-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/12/2022