Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1925 E. 2022/1412 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1925
KARAR NO: 2022/1412
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2022 (Ara karar)
NUMARASI: 2020/707 Esas
TALEP: İhtiyati tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden eden davalı … vekili talep dilekçesinde özetle; davacı tarafın tüzel kişiliğinin fiilen faal olmaması nedeniyle müvekkili şirketin ticari faaliyetlerinin sekteye uğratılmaması için diğer davalı …’un yargılama boyunca geçerli olmak üzere davacı taraf tüzel kişiliğinin yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığından çıkarılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, ” eldeki davanın rekabet yasağına ilişkin tazminat isteminden kaynaklı para alacağına ilişkin olduğu, davalı şirket vekilinin talebinin ise şirket yönetimi ile alakalı olduğu, ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu şey ile ilgili olabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı şirket vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararında belirtildiğinin aksine ihtiyati tedbir talebinin, diğer davalı …’un aynı anda “Genel Müdür” sıfatıyla müvekkili şirket yetkilisi olarak çalışırken diğer yandan da halen davacı tarafın yönetim kurulu üyesi ve başkanı olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması gözetildiğinde doğrudan bu hukuk dava dosyasının konusu kapsamında kaldığını, mahkemece bu dava dosyasında yapılacak yargılama sonucunda müvekkili şirket lehine olacak şekilde davanın reddine karar verilmesi halinde, aynı anda hem “Genel Müdür” sıfatıyla müvekkili şirket yetkilisi olan hem de davacı taraf yönetim kurulu üyesi ve başkanı bulunan diğer davalı …’un kişisel menfaati ile müvekkili şirket menfaatinin çatışabileceği ve gelinen bu aşamada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun madde 389/1 amir hükmünde sayılan “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı…” ihtiyati tedbir şartlarının var olduğunun gözetilmesi gerekirken aksi yönde değerlendirme yapıldığını beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, rekabet yasağına aykırı olarak şirkete zarar verildiği iddiası ile açılan yöneticinin sorumluluğu ve tazminat davasında davalı …’un yargılama boyunca geçerli olmak üzere davacı taraf tüzel kişiliğinin yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığından çıkarılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, tedbire konu talebin uyuşmazlık konusu olup olmadığı ve ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. Maddesi, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, şeklindedir. HMK’nın 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ayrıca bu kapsamda ihtiyati tedbir talebinin somutlaştırılması gerekir. HMK’nın 389/1. Maddesinde açıkça belirtildiği gibi ihtiyati tedbir ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilir. Somut olayda, davalının ihtiyati tedbir istemi, diğer davalı …’un aynı anda “Genel Müdür” sıfatıyla müvekkili şirket yetkilisi olarak çalışırken diğer yandan da halen davacı tarafın yönetim kurulu üyesi ve başkanı olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması ile davalı …’un kişisel menfaati ile müvekkili şirket menfaatinin çatışabileceği sebebine dayanmaktadır. Davalının bahsi geçen talebi eldeki davada uyuşmazlık konusu değildir. Bunun yanı sıra menfaat çatışması hususu HMK’nın 389 vd. Maddeleri kapsamında tedbir verilmesi gerekin bir husus değildir. Bu haliyle ihtiyati tedbir şartları oluşmamış olup mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. İhtiyati tedbir talep eden davalı … istinaf dilekçesinde, “Davacı taraf tüzel kişiliğinin fiilen faal olmaması nedeniyle müvekkil şirketin ticari faaliyetinin sekteye uğratılmaması için aynı anda “Genel Müdür” sıfatıyla müvekkil şirket yetkilisi de bulunan …’un yargılama boyunca geçerli olmak üzere davacı taraf tüzel kişiliğinin yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığından ihtiyaten çıkarılmasına,” dair ihtiyati tedbir verilmesini talep etmiş ise de, HMK’nın 390/1. Maddesindeki, ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir, şeklindeki düzenleme karşısında bir kanun yolu merci olan istinaf dairesinden ihtiyati tedbir talep edilemez. Bu halde davalının 15/11/2022 tarihli istinaf dilekçesindeki tedbir talebi dinlenebilir değildir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati tedbir talep eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep eden davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2022