Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1899 E. 2023/147 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1899
KARAR NO: 2023/147
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 26/10/2022
NUMARASI: 2022/747 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/02/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen ara kararının ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ve borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve borçlunun mal kaçırma ihtimali bulunduğundan telafisi güç zararların doğmaması ve davacının alacaklarının tahsilinin imkansız hale gelmemesi amacıyla davalı yanın menkul ve gayrimenkullerinin ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki yetkiye itiraz etmiş olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin Batman olduğunu bu sebeple yetki itirazlarının bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin kayıtlarında davacıya herhangi bir borcunun görülmediğini, konkordato süresince müvekkilinin, davacının alacak iddiasını kabul ettiği yönündeki beyanlarının da asılsız olduğunu, bahsi geçen sebeplerle haksız ihtiyacı haciz talebine reddine ve karşı tarafın %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece;”…Somut olayda; dosyada bulunan bilgi ve belgeler doğrultusunda, davacının alacağının varlığına ilişkin iddialarının yargılamayı gerektirdiği, muaccel bir para alacağın varlığına ilişkin yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği görülmektedir. Ayrıca borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmadığına veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmağa hazırlandığına yahut kaçmaya ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığından bu yönde kanaatte oluşmamıştır. İİK 257 ve devamı maddeleri koşulları sağlanmadığı sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki gibi istemin reddine ilişkin karar vermek gerekmiştir.” karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının muaccel olmasından sonra davalının Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018 / 454 esas sayılı dosyası ile konkordato davası açmış olduğunu, müvekkilinin açılan bu davadaki tedbir kararları nedeniyle alacağını bugüne kadar tahsil edemediğini, davalarının söz konusu konkordato davasında müvekkili olan 33.671,22 TL borcu kabul ettiğini ve söz konusu borç kaydının mahkeme kayıtlarına geçmiş olduğunu, bu hususun ispatı olarak 10.08-2020 tarihli …’nın adi alacaklar toplantısı Hazirun cetveli ve 24.08-2020 tarihli konkordota ara raporunun dosyayı ibraz edildiğini, dolayısıyla alacağın yaklaşık olarak ispat edilmiş olduğunu,yani müvekkilinin alacağının muaccel olduğunu, müvekkilinin alacağının rehinle de teminat altına alınmadığını, davalının yıllarca Gebze’de ticari faaliyetini sürdürdüğünü söz konusu konkordato davasını da Gebze’de açmış olduğunu, ancak konkordato davasının reddinden sonra sırf alacaklarını zora sokmak amacıyla adresini Batman’a taşıdığını,bu durumun dahi davalının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin 26.10.2022 tarihli ihtiyati haciz reddine dair ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava,derdest cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ara karar ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Alacaklı borçlusuna karşı takip yapmadan önce ihtiyati haciz talebinde bulanabileceği gibi borçluya genel haciz yolu ile takip yaptıktan sonra takip kesinleşmeden önce aynı alacak için ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. (Prof.Dr Baki Kuru İcra İflas Hukuk El Kitabi 2013-sayfa 1074) İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasıdır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1. maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların bulunması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir. Geçici veya kesin konkordato mühleti verilmesinin sonuçları İİK’nın 294. maddesinde düzenlenmiş olup ilgili borçlu o düzenlemeden yararlanarak, ihtiyati haczin uygulanmasına karşı koyabilir. Yasal düzenleme, ihtiyati haciz kararının verilmesini değil uygulanmasını durdurmaktadır.Davalı … A.Ş ‘nin Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018 / 954 Esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunulmuş ve mahkemece geçici mühlet kararı verilmiş olması davalı hakkında borçlarından ötürü ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmamaktadır.Ancak dosyanın kapsamına göre varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Buna göre alacağın varlığı ve özellikle miktarı hususunda dosyanın geldiği aşama itibariyle davacı haklılığının yaklaşık olarak ispatı ölçüsünde delil bulunmadığı, yapılacak tahkikat sonucunda tarafların ticari defter ve kayıtları incelendikten sonra alacağın varlığı belirlenebileceğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğrudur. Açıklanan nedenlerle, HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14/02/2023