Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1891 E. 2022/1499 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1891
KARAR NO: 2022/1499
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/10/2022
NUMARASI: 2022/744 Esas – 2022/840 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kurum zararının tahsili için ihyası istenen şirkete karşı Bakırköy 18.İş Mahkemesi’nin 2022/96 esasına kayıtlı olarak dava açıldığını, şirketin resen sicilden terkin edilmiş olduğunu belirterek davanın kabulü ile şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda; “…davacının şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … SANAYİ VE TİCARET A.Ş.’nin Bakırköy 18. İş Mahkemesi’nin 2022/96 E sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına” dair karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar vermesine karşın usul ve yasaya aykırı olarak müvekkili kurum lehine vekalet ücretine hükmetmemiş olduğundan söz konusu kararın kaldırılması gerektiğini, gerek kanuni düzenlemelerde gerekse de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere davanın kabulüne karar verilmesi ve davacının da kendisini bir vekille temsil etmesi halinde davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yapılacak yargılama sonucunda müvekkili kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin derdest dava dosyası nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,karara karşı davacı SGK vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca , 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasımolmayan sicil müdürlüğü yöneltilmesi yeterli olup,ayrıca tasfiye memuruna yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Davacı tarafından 18/07/2015 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle yapılan ödeme nedeniyle oluşan kurum zararının tahsili için Sicilden terkin edilen şirket hakkında bozma sonrası) Bakırköy 18 İş Mahkemesi’nin 2022/96 Esas -2019/128 Karar sayılı dosyası ile açılan rücu davasının derdest olduğu ve taraf teşkilinin sağlanması yönünden için eldeki davanın 15/082022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından davaya konu şirketin TTK geçici 7. /1-b Madde kapsamında; 30/12/2012 gün ve 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanan ” Münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” Tebliğ’in 5.(1-b) Maddesi uyarınca 18/02/2015 tarihinde münfesih olmaların nedeniyle sicil kaydı resen terkin edilmiş ve daha sonra Bakırköy 4.ATM’nin 2017/238 E-2017/780 K sayılı dosyası ile davacı kurumun açmış olduğu dava ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmiştir. Terkin edilen şirketin münfesih olma sebebine somutlaştırmaya elverişli her hangi bir kayıt bulunmasa da davalı Ticaret sicil Müdürlüğü tarafından dosyaya sunulan ;yasanın amir hükmu uyarınca terkin edilen şirketin kayıtlı son adresine ve şirketi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere yapılan ihtarın tebliğine ilişkin herhangi bir mazbata / belge sunulmadığı gibi sicil dosyasında da rastlanılmamıştır. Buna göre yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiştir. Hak düşürücü ancak yasa da düzenlenen geçerli bir terkin işlemine yönelik açılacak davalarda öngörülmüş olup somut olayda olduğu gibi geçerli bir terkin işlemi bulunmayan haller TTK nın gecici 7 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir. Talebe konu şirketin daha önce eldeki davadan farklı bir dava dosyası ile sınırlı olarak ihya edilmiş olup, bu ihya kararı ile şirketin talebe konu davada temsil edilme olanağı bulunmamaktadır.Buna göre davacının devam eden dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı mevcut olup, terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Davada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup,davalı tarafından davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır.(Y.11 H.D 31/05/2021tarih ve E: 2021/3311-K: 2021/4580) Buna göre mahkemece davanın kabulüne ve şirketin ticaret sicil kaydının ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde, davalı aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, kararın kaldırılmasına ve davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 2-Davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … SANAYİ VE TİCARET A.Ş.’nin Bakırköy 18. İş Mahkemesi’nin 2022/96 E sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, 3-İhya kararının ticaret sicilde tescil ve ilanına, 4-Şirket yetkilisi …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına, 5-Alınması gereken 80,70 TL harcın davalı ticaret sicil müdürlüğünden tahsili ile Hazineye irad kaydına, 6-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davacı tarafından sarf edildiği anlaşılan 33 TL posta/ tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sırasında davalı tarafından masraf yapılmadığı anlaşıldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8-Davacı SGK kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9200-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 10-İstinaf incelemesi yönünden: a-Davacı SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, b-Davacı vekili tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 175,50 TL posta ve tebligat giderinin Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınarak davalıya verilmesine.11-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/01/2023