Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1846 E. 2022/1335 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1846
KARAR NO: 2022/1335
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/889 Esas (Derdest)
ARA KARAR TARİHİ: 03/10/2022
DAVA: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Taraflar arasında görülen genel kurul kararı iptal davası neticesinde ilk derece mahkemesince verilen ara kararın ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … Şirketler grubunun iştiraklerinden olduğunu, dava dışı … Yapı’nın grubun ana şirketi olduğunu, dava dışı … Makina, Güney Gıda ve Vezirköprü Orman ürünlerinin de … AŞ’nin bağlı iştirakleri olduğunu, yönetim kurulunun 26 Temmuz 2022 tarih ve 2021/01 sayılı yönetim kurulu kararı ile şirketin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 18.08.2022 tarihinde yapılmasını kararlaştırıldığını, alınan günde toplantının yapıldığını ve toplantının 12 numaralı gündem maddesi ile 01.01.2022- 31.12.2022 dönemi için bağımsız denetim şirketi olarak … AŞ’nin müvekkillerinin olumsuz oyuna karşılık seçildiğini söz konusu kararın ilan edildiğini, ancak … AŞ ile … kurucusu ve başkan vekili olan … arasında sıkı bir irtibat ve iltisak’ın mevcut olduğunu, davalı şirketin %40 hissedarı dava dışı ana şirket tarafından alınan muhtelif kararlar ile davalı şirket başta olmak üzere tüm iştirak şirketlerinin genel kurul toplantılarına hakim ortak olan davalı şirket … AŞ’yi temsil etmek üzere …’nın tayin edildiğini bunun 6102 sayılı TTK’nın 400. Maddesine aykırılık oluşturduğunu, … AŞ. aleyhine 18 Ekim 2021 tarihli genel kurul kararlarının iptali istemiyle açılan Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1069 E sayılı dosyasına ibraz edilen 28.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu denetim şirketi ile denetlenecek … AŞ şirketi arasında … ..’nın kurucu ortakları arasında … olması sebebiyle genel kurul kararının iptali yönünde kararında verildiğini, davalı şirketin 18.08.2022 tarihinde yapılan 2021 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararlardan; 01.01.2022 – 31.12.2022 dönemi Bağımsız Denetim ve Konsolide Bağımsız Denetim Raporunu hazırlayacak … Şirketi olarak … A.Ş.’nin seçilmesine ilişkin 12. maddedeki kararın durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, bağımsız denetim firması olarak seçilen firmanın görevden alınmasına ve mahkememizce başka bir denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacıların çok sayıda genel kurul kararlarının iptali ile yönetim kurulu kararlarının geçersizliğinin tespiti davası açtıklarını, davaların çoğunlukla davacılar aleyhine sonuçlandığını, asıl amacın şirketi çalıştırmamak ve yönetilemez hale getirmek olduğunu, …’nın esasen … Şirketinin ortağı ve temsilcisi olmadığını, …’nın 2021 yılında yapılan genel kurullar için temsilci olarak atandığını daha sonra davacılar ile yapılan görüşmeler sonrasında Vezirköprü Orman’ı temsilen …’ın, …’ı temsilen avukat …’nın atandığını, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1088 E, 2022/515 K sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunda …’nın kurucusu olduğu ….. Şirketi ile hissesini devretmesinden sonra hiçbir bağlantısının kalmadığının açıkça tespit edildiğini bahsi geçen sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI:İlk derece mahkemesi 03.10.2022 tarihli ara kararı ile davacı iddialarının yargılamayı gerektirdiği ve , uyuşmazlığı esastan çözecek nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davacının bağımsız denetim raporunu hazırlayacak şirketin seçilmesine ilişkin12.maddedeki genel kurul kararın tedbiren uygulanmasının durdurulması yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvurusunda özetle ; önceki beyanlarına tekrarla …’nın … Grup şirketlerinin kurucusu , başkan vekili , icra kurulu başkanı olarak görev yaptığının … Grup şirketinin resmi web sayfasında yer aldığını yine dava dışı … tarafından Universal Müşavirlik- … nın banka hesabına ödeme yapılmasına ilişkin 15/12/2021 tarihli talimat yazısının mevcut olduğunu, dilekçelerinde sayılan genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarında … AŞ’ yi … Sanayi AŞ’yi Güney Gıda.. ‘yı , Vezirköprü Orman.. ‘yı temsilen …’nın yer aldığını, görüleceği üzere davalı şirketin bağımsız denetiminin sağlamak üzere seçilen Universal..’nın tarafsız olamayacağını, bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin 03/10/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına, davalı şirketin 18.08.2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 01.01.2022- 31.12.2022 dönemi bağımsız denetim raporu hazırlayacak şirket olarak … AŞ’nin seçilmesine ilişkin 12. maddedeki kararın dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararının verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kurul kararının iptali davasıdır. Talep Dava içerisinde şirketin bağımsız olarak denetimini yapacak olan şirketin seçimine ilişkin 12 nolu kararın yürütmesinin durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebi talep reddedilmiş, bu ara karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın Kararın Yürütülmesinin Geri Bırakılması başlıklı 449. maddesinde; genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı taktirde mahkemenin, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilecektir. Mahkemenin bu konudaki takdir hakkının nasıl kullanacağı konusunda, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK 389 vd. maddelerinden yararlanmak gerekir. 6100 Sayılı HMK 389 /(2) Maddesi uyarınca ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”şeklindedir. Aynı yasanını 390 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemelerine yer verilmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 13/10/2022 havale tarihli cevabi yazısının incelenmesinde; davalı şirketin sermayesinin 25.000.000,00 TL olduğu yönetim kurulu üyelerinin …, …, …, … ve … oldukları görülmüştür. Mahkemece genel kurul kararlarının icrasının durdurulmasına yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra verilebilecek olup İlk derece mahkemesince eldeki davada ihtiyati tedbirin reddi kararı verildiğinden yönetim kurulu üyelerinin görüşü alınması yasal zorunluluğa uyulmadığından bahsedilemeyecektir Dava konusu 18/08/2022 tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurulu toplantısı tutanağının incelenmesinde Gündemin 12. Maddesinde 01/01/2022-31/12/2022 dönemi bağımsız denetim ve konsolide bağımsız denetim raporunu hazırlayacak bağımsız denetim şirketinin seçilmesine geçildiği konuyla ilgili … temsilcisinin söz alarak, geçen yıl yapılan genel kurulda …’nın … temsilcisi olarak genel kurula iştirak ettiğini … ile … arasında halen devam eden irtibat olması sebebiyle …’ın tarafsız olamayacağı bu sebeple ikinci sırada teklif veren … Şirketinin seçilmesi gerektiğini bildirmiştir. Sonuç olarak oy çokluğuyla … Anonim şirketi seçildiği görülmüştür. Somut olayda , taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, mevcut delil durumu itibarı ile yaklaşık ispat koşulunun sağlanılmadığı, tedbir kararı verilmemesi ve alınan kararların icra edilmesi halinde davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden şu aşamada bahsedilmesinin mümkün olmadığı gibi ciddi bir zararın doğacağına dair emare ve delilinde bulunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince yürütmenin durdurulması yönünde tedbir talebinin reddi kararı usul ve yasaya uygun olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacılar tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.01/12/2022