Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1824 E. 2022/1340 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1824
KARAR NO: 2022/1340
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/07/2022 (Ara karar)
NUMARASI: 2022/453 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati Haciz Ve İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati haciz/ tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılardan … ile birlikte … Tic. Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu, davalı … şirket müdürü olarak seçildiğini ve şirketi temsile yetkili kılındığını, davalının yetkisini kötüye kullandığını, diğer davalılardan …’ ye vekalet ile Laleli şubesindeki hesaptan para yatırma çekme v.b yetkiler verdiğini, vekil olan … de bu vekalet ilişkisini kötüye kullandığını, söz konusu şirket adına gelen paraları yetkili kılındığı hesaptan kendisinin ortağı olduğu … Tic. Ltd. Şti. … T.A.Ş. … 4. Levent’ te bulunan hesabına gönderdiğini, müvekkilin ortak olduğu şirket ile bu şirket arasında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, davalıların müvekkilin de ortak olduğu … Dış Tic. Ltd. şti’ye aleyhine haksız ve sebepsiz zenginleştiğini, limited şirket müdürünün yaptığı eylemler de TCK. 257 md ve eyleme uyan diğer ilgili maddeler uyarınca suç teşkil ettiğini, müvekkil tarafından daha önce İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2015/1113 e. sayılı dosyada dava açıldığını, arabulucuğa başvurulduğunu sonuç alınamadığını beyan ve gerekçelerle … Ticaret Limited Şirketi aleyhine haksız ve sebepsiz şekilde zenginleşilen miktarın tespit edilmesini, Tespit edilecek miktarın faiz ve tüm ferileri ile birlikte … Dış Ticaret Limited Şirketine ödenmesini, alacak miktarının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve sonradan belirlenmek üzere 150.000,00 TL belirsiz alacak olarak kabul edilmesine, şirket müdürünün şirketi daha fazla zarar uğratmaması için şirketi borçlandırma ve şirket adına para çekme yetkilerinin, şirket adına vekalet verme yetkilerinin tedbiren kaldırılmasını, ayrıca davalı …’ ye verilen vekaletnamenin tedbiren iptalini, davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile banka hesaplarına ise ihtiyati haciz konulamasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir ve haciz talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “HMK 389 maddesinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir düzenlemesi karşısında davacının tedbir konulmasını istediği menkul ve gayrimenkullerin uyuşmazlık konusu olmaması, davanın gayrimenkulün aynına ilişkin olmaması, yargılama sonucunda hükmedilebilecek alacağın tahsilini teminata yönelik olması, alacağın yargılamaya muhtaç olması birlikte değerlendirildiğinde HMK.389 ve devamı maddeleri gereğince şartları oluşmayan davacı vekilinin davalı adına kayıtlı gayrimenkul mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz/tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; …’in, davalılardan … ile birlikte … Ticaret Limited Şirketinin ortağı olduğunu, Davalı … şirket müdürü olarak seçildiğini ve şirketi temsile yetkili kılındığını, bu durumun İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 01.12.2011 tarih ve … sayılı nüshası ile ilan edildiğini ancak, davalının bu yetkisini kötüye kullandığını, diğer davalılardan …’ ye (eski adı …) Bakırköy … Noterliğinin 07.05.2022 tarihli, … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekalet vermiş olup bu vekaletname ile …’ ye … Limited Şirketine ait … T.A.Ş İstanbul Laleli şubesinde kayıtlı … IBAN numaralı hesabından dilediği miktarda para çekme, gönderme vb yetkiler verildiğini, vekil olan … de bu vekalet ilişkisini kötüye kullandığını, söz konusu şirket adına gelen paraları yetkili kılındığı hesaptan kendisinin ortağı olduğu … Dış Ticaret Ltd. Şirketinin … T.A.Ş. … 4. Levent’ te bulunan hesabına gönderdiğini, ihtiyati haciz talep eenin ortak olduğu şirket ile bu şirket arasında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, her iki şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde bu para transferlerininin haklı kılacak herhangi bir borç olmadığını, her ne kadar mahkemece ret kararına gerekçe olarak dava konusunun tedbir istenen menkul ve gayrimenkullere ilişkin olmaması denilmişse de tarafımızca tedbir istenen husus şirketi temsile yetkili müdürün temsil yetkisinin kısıtlanması husunda olduğunu, gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde mahkeme temsil yetkisini ihtiyati tedbir olarak kaldırıp bu yetkiyi bir kayyıma verebilmekte olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Aleyhine ihtiyati haciz/tedbir istenen vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: eski beyanlarını tekrarla, davacının, ortağı olduğu … Ticaret Ltd. Şti. Nden yetkilisi ve büyük ortağı olan …’in Bakırköy … Noterliği … Yevmiye No ve 07/05/2013 tarihli Vekaletname ile şirketin bir kısım işlerinin yapılması için davalı …’yi yetkilendirdiğini, … tarafından vekaletname ile yetkilendirilen Aleyhine ihtiyati haciz istenenin kısa bir süreliğine dava dışı …’ın bir kısım işlerini takip ettiğini, Davalıların kendi arasındaki ticari ilişkilerinin, birbirine güven duygusuyla yapıldığını, tüm süreç içerisinde … yetkilisinin talimatı gereğince bankacılık işlemleri yapıldığını, Haziran 2013 yılından beri şirketin faal olmadığını, … T.A.Ş Avcılar Şubesi’ndeki …’ın vadesiz dolar hesabında 2.065.757,61 Dolar varken 13/06/2013 tarihinde para çekilerek hesap sıfırlanmış ve hesabın kapatıldığını, … Ticaret Ltd. …nin … Laleli Şubesinde hesabı olmadığını, şirketin, … Avcılar … nolu hesabı bulunduğunu, … Gıda Dış Tic. Ltd. …nin … … 4. Levent Şubesinde hesabı olmadığını, davacının, … ile ilgili bir talebi varsa bunu şirketin yetkili olan ortağından talep etmesi gerektiğini, vekaletname ile iş görenden talep edemeyeceğini, vekaletname veren kişinin ancak davalıdan hesap sorabileceğini, Husumet açısından dava dosyasında hukuka aykırılık olduğunu, Davacının, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1113 Esas sayılı dosyasının duruşma zaptında talep ettiği 10.000,00 TL iken iş bu dosyadan 150.000,00 TL talep etmesinden görüleceğini, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, temsil ve vekalet yetkisinin kötüye kullanılarak şirketin zarara uğratıldığı iddiasıyla açılan davada ihtiyati tedbir-haciz kararı verilmesi, istemidir.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati tedbir-haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.İhitiyati tedbir-haciz isteyen davacı taraf, temsil ve vekalet yetkisinin kötüye kullanılarak davalıların … Ticaret Limited Şirketi aleyhine haksız ve sebepsiz zenginleştiği iddiasıyla zararın şirkete ödenmesi istemli davada, şirket müdürünün şirketi borçlandırma ve şirket adına para çekme yetkilerinin, şirket adına vekalet verme yetkilerinin tedbiren kaldırılmasına, ayrıca davalı …’ ye verilen vekaletnamenin tedbiren iptaline, davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile banka hesaplarına ise ihtiyati haciz konulamasına karar verilmesi talep edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. Maddesi, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, şeklindedir. HMK’nın 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ayrıca bu kapsamda ihtiyati tedbir talebinin somutlaştırılması gerekir.Yukarıda ifade edildiği üzere HMK’nın 390/2 maddesine göre, tedbir talep eden taraf, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Yaklaşık ispattan anlaşılması gereken ise usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Buradaki amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmez. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda, bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hâkim o iddianın ağırlıklı/kuvvetli ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır(Yargıtay 19 HD’nin 12/12/2019 Tarih,2019/2300 E-2019/5531 K). Somut olayda, davalı şirket müdürünün temsil yetkisini kötüye kullanarak diğer davalılardan …’ye para çekme ve gönderme yetkileri de içeren vekalet verdiğini ve davalı …’nin de bu vekalet ilişkisini kötüye kullanarak şirket adına gelen paraları yetkili kılındığı hesaptan kendisinin ortağı olduğu … Ticaret Ltd. Şirketinin … T.A.Ş. … 4. Levent’ te bulunan hesabına gönderdiği ileri sürülmekle birlikte dosyanın bulunduğu aşama itibariyle mevcut deliller davacının iddiaları yönünden yaklaşık ispata elverişli değildir. Bu haliyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şartları oluşmamıştır. Bu nedenle mahkemece ihtiyati haciz ve tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf karar harcı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 06/12/2022