Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/179 E. 2022/147 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/179
KARAR NO: 2022/147
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2020
NUMARASI: 2019/287 Esas – 2020/931 Karar
DAVA: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Taraflar arasındaki İstirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı tarafından müdahil dilekçesi sunularak davaya konu keşidecisi … Ltd. Şti. olan, 22.03.2019 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan, … Bankası Tepeüstü Şubesi muhataplı, … seri numaralı, 215.000 TL bedelli çeki ciro ve teslim yolu ile iktisap etmiş iyi niyetli 3. kişi olduğunu iddia ettiğini, yine müdahele dilekçesi ekine de çek’e ait görsel iliştirilğinden dolayı çek üzerinde keşide tarihi boş olmasına rağmen bazı oynamalar yapılarak 22.03.2019 tarihinin eklendiğini, çekin kesinlikle müvekkili tarafından davalıya verilmediğini, kesinlikle çek üzerinde keşide tarihi bulunmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında kaldığı keşidecisi … Ltd. Şti. olan, 22.03.2019 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan, … Bankası Tepeüstü Şubesi muhataplı, … seri numaralı, 215.000 TL bedelli çeki ciro ve teslim yolu ile iktisap etmiş iyi niyetli 3. kişi olduğunu, masraflarla ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı tarafın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu tüm beyanlarına öncelikle itiraz ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların tamamen kötü niyetli olup, borcunu ödememek için dile getirmiş olduğu iddialar olduğunu, taraflar arasında daha evvel davacı-borçlu … tarafından ödenerek infaz edilmiş 2 tane icra dosyası mevcut olduğunu, davacı taraf kendisinin iyi niyetli 3. kişi olduğunu, çekin müvekkile verilmediğini iddia ettiğin, Oysaki tarafların birbirlerini tanımadığını, iş bu sebeple, çekin zayi olmadığını, meşru hamilin müvekkili olduğunu, taraflar arasında daha evvel başlatılmış icra takipleri olduğunu ve bunların davacı-borçlu tarafından ödendiğini, müvekkilinin dava konusu keşidecisi … Ltd. Şti. olan, 22.03.2019 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan, … Bankası Tepeüstü Şubesi muhataplı, 215.000 TL bedelli çeki ciro ve teslim yolu ile iktisap etmiş iyi niyetli 3. kişi olduğu gözetilerek, davacı tarafın sırf borcunu ödememek için kötü niyetli olarak açtığı huzurdaki davanın reddine karar verilmesini, davacının %20’den az olmamak üzere müvekkile icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince 22/09/2020 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar dosyanın bu tarihten itibaren de üç (3) aylık yasal süre içerisinde taraflarca yenilenmemiş olduğu gerekçesiyle , HMK 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: 14.05.2019 tarihinde İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde müvekkili adına vekaleten çekin iadesine ilişkin dava açıldığını, İşbu davanın 2. celsesi 22.09.2020 tarihinde yapılmış olup taraflarınca dosyaya mazeret dilekçesi sunulduğunu, sunmuş oldukları mazeret dilekçesinde “Ankara ilinde yapılacak bir menkul satış işlemi için Ankara’da bulunmamızın zorunlu olması sebebiyle davaya katılım sağlayamayacağımız” belirtildiğini, mahkemenin işbu mazeret dilekçelerini dayanaktan yoksun olduğuna hükmederek dosyayı işlemden kaldırdığını, dosyanın işlemden kaldırılması kararının verildiği 22.09.2020 tarihli 2. celsenin duruşma tutanağının taraflarına tebliğ edilmediğini, Hukuki dayanakların belirtilmiş olduğu mesleki mazeretlerinin kabul edilmeyerek dosyanın işlemden kaldırılması ve işbu kararın taraflarına tebliğ edilmemesinin müvekkilini zarara uğrattığını, Mahkemenin vermiş olduğu kararın, başta Tebligat Kanunu olmak üzere hukuka aykırılık oluşturduğunu, Mahkemece verilen dosyanın İşlemden Kaldırılması, kararının bozulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK 792. maddesine dayalı olarak açılan çek istirdatı davasıdır. İlk derece mahkemesince HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6100 sayılı HMK.’nın 150. maddesine göre; “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Yargılama sırasında mahkemece 03/12/2019 tarihli ön inceleme duruşması davacının mazeret sunması ,24/03/2020 ve 21/04/2020 tarihli duruşmalar ise Covid Salğını kapsamında alınan önlemler nedeniyle ertelendiği duruşmanın 22/09/2020 tarihine bırakıldığı, duruşma gününün taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği ve davacı vekilinin bu duruşma için mazeret dilekçesi sunduğu, davalı vekilinin mazereti kabul etmemesi ve mazeret dilekçesinin belgelendirilmemesi nedeniyle mazeretin reddi ile, dosyanın yenileninceye işlemden kaldırılmasına ve davacı tarafca yasal 3 aylık süre içerisinde yenilenmediğinden bahisle açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı vekili daha önce 3 kez yukarıda açıklanan sebeplerle ertelenen öninceleme duruşmasına Ankara İlinde bir menkul satışında hazır olarak bulunması gerektiğini belirterek mazeret dilekçesi sunmuş ise de dilekçe içeriğinde mazerete konu satış işlemine ilişkin herhangi bir somut bir bilgiye yer vermediği gibi,gerek dilekçe ekinde gerekse istinaf aşamasında dahi mazeretini tesvik eden bir belgede sunmadığı görülmüştür. Bu hale göre davacı vekilinin duruşmaya katılmamasının geçerli bir özre dayandığı husus kabul edilemeyecektir. HMK’nın 150/2 maddesinde uyarınca geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve davalı vekilinin davacının mazeretini kabul etmediği hususu gözetildiğinde mahkemece davacı vekilinin mazeretinin reddi ile dava dosyasının yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmesinde ve mahkemenin bu duruşmada dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararı mazereti reddedilen davacı tarafa tebliğ zorunluluğu bulunmamasına göre yasal 3 aylık süre içerisinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022