Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1779 E. 2022/1306 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1779
KARAR NO: 2022/1306
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 11/08/2022
NUMARASI: 2022/128 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İtirazın iptali davası sırasında talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddi ara kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
TALEP: Davacı vekili 02/08/2022 tarihli ihtiyati haciz kararı verilmesi talepli dilekçesinde özetle; taraflara ait ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonunda müvekkili şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 3.529.946,13 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, ticari defterler üzerinde yapılan inceleme ile müvekkili şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun kesin olarak ispatlandığını, yine davalı şirket tarafından dava konusu faturaların KDV mahsubu amacıyla vergi dairesine bildirmesinin de davalı şirketin dava konusu faturaları kabul ettiği anlamına geldiğini, davalı şirketin kaçma ve mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğunu öğrendiklerini, davalı şirketin bütün mağazalarının içinin boşaltılmış durumda olduğunu, davalı şirket aleyhinde 2022 yılında 159 tane icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin alacaklarının tahsilini engellemek amacıyla icra takibine itiraz ettiğinin alacağın bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, rehinle temin edilmemiş muaccel alacaklarının tahsili için mahkemece taktir edilecek teminatı da yatırmaya hazır olduklarını belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 11/08/2022 TARİHLİ ARA KARARI: Mahkemece; “Davacı vekili, mahkememiz dosyasından alınan bilirkişi raporunda belirlenin miktar üzerinden ihtiyati haciz talep etmiş ise de, yapılan bilirkişi incelemesinde davalı defterlerinin incelenmemiş olması, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazının olması da gözetilerek alınan raporun bu aşamada ihtiyati haciz için yaklaşık ispat sağlamaya yeterli olmadığı kanaatiyle talebin reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili 11/08/2022 tarihli ara kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarına tekrarla ilk derece mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi müvekkilinin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 3.529.946,13 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin davalı şirkete yapmış olduğun satışlara karşılık fatura düzenlediği ve söz konusu faturaların elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ ettiği , faturalarda yer alan satış konusu malların tamamının sevk irsaliyeleri ile imza karşılığı davalı şirkete teslim edildiğini, davalının Üsküdar … Noterliğinin ihtarnamesi ile temerrüde düşürüldüğünü, taraflar arasında mutabakat formu düzenlendiğini, dosya da mübrez BA-BS formlarından anlaşılacağı üzere davalı şirketin dava konusu faturaları vergi dairesine bildirdiği davalı şirketin defterlerini bilirkişi incelemesine sunmadığı anlaşılmakla, müvekkilinin davalı şirketten alacağının sabit bulunmasına rağmen yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığından bahisle ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi hukuka aykırı olduğundan ilk derece mahkemesinin 11/08/2022 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulünü, 3. 529.946,13 TL alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep edilmiştir.
GEREKÇE: Talep cari hesap alacağına istinaden başlatılan ilamsız icra takibine vaki derdest itirazın iptali davasında ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yaklaşık ispat oluşmadığından bahisle talebin reddine karar verilmiş, sözkonusu karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafında istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İ.İ.K’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İİK’nın 258/1.maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış olmakla birlikte bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması gerektiği kabul edilmiştir.İ.İ.K 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur.İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında aldırılan ve davacı defterleri davacının 2018,2019,2020,2021 ve 2022- Ocak ayı ticari defterlerini usulüne uygun olduğunu, söz konusu ticari defterlere göre davacının 31/12/2021 tarihi itibariyle davalıdan 3.529.946,13 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki 27/05/2020 tarihli protokolün 01.06.2020 – 31.12.2020 tarihleri arasında geçerli olduğu,prototokol hükümleri uyarınca 01/01/2021 tarihinden sonraki süreç için bahsi geçen protokolün uygulanmayacağı taraflar arasındaki mutabakat mektuplarının sadece hesap bakiyesini belirlemek amacıyla yapıldığı , davacının alacağının ödenmesi konusunda mutabık kalınmadığı, taraflar arasındaki 23/11/2017 tarihli sözleşme kapsamında davalının iade edebileceği kısmi ürünlerin var olduğu dosyada iade konusuna ilişkin her hangi bir delil olmadığı dolayısıyla davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalı yandan 3.529.946,13 Tl alacaklı olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.Fatura düzenlenmesi karşı tarafın borçlu sayılması için yeterli belge sayılmaz.Somut olayda talep eden vekili mutabakat formu mevcut olduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmekte ise de, karşı yanın kendisine e-mail yoluyla gönderilmiş olduğu anlaşılan mutabakat formu hakkında bir beyanı bulunmadığı ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporununda da itiraza uğramış olduğu gözetildiğinde , dosya mevcuduna göre muaccel alacağın varlığı, özellikle miktarı dosyanın geldiği aşama itibariyle, davalı savunmaları değerlendirildikten belirleneceğinden ,ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddine karara vermesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.24/11/2022