Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1771 E. 2022/1303 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1771
KARAR NO: 2022/1303
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/654 Esas (Derdest)
ARA KARAR TARİHİ: 27/05//2022 – 06/06/2022 (Ara Karar)
TALEP:İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararının ve bu ara kararın eki niteliğindeki kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/654 E sayılı dosyasında davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında bayilik sözleşmesi olduğunu, davalının, EPDK’ya başvurarak davacının LPG Lisansını iptal ettirdiğini, davacının davalıya sözleşmenin sona erdiği tarihte cari hesapta borcunun olmadığının tespit
edilmesini, ürün alım taahhütnamesinin hükümsüzlüğünün tespit edilmesine karar verilmesini, davanın 6102/5/A kapsamında olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini, Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının devamına, davacının davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine ve bu tespitten sonra davaya konu teminat mektubunun iptali edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı şirket lehine düzenlendiği iddia edilen 100.000,00 TL bedelli banka teminat mektubu hakkında, davacının Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/451 D.İş sayılı dosyasında bulunmuş olduğu ihtiyati tedbir talebinin %48 teminat ile mahkeme tarafından kabul edildiğini, ihtiyati tedbir kararı davalı tarafa tebliğ edilmediğini, işbu karardan davacı tarafından huzurdaki davanın dava dilekçesinin davalı tarafa 09.11.2021 tarihinde tebliği ile haberdar olduklarını, taraflar arasındaki Standart Otogaz Bayilik sözleşmesinin 27.maddesinde düzenlenen yetki kayıtları ve HMK md.390/1 hükmü gereğince ihtiyati tedbir talebi bakımından yetkili mahkeme İstanbul Mahkemeleri olduğundan tedbir kararının öncelikle bu nedenle kaldırılması gerektiğini, banka teminat mektubu davalı şirket lehine düzenlenmediğini, ihtiyati tedbir kararının pasif husumet yokluğu nedeniyle kaldırılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 20 ATM 2022/333 E sayılı dosyasında davacı … Gaz AŞ. vekili davasında özetle; müvekkili ile davalı arasında tapuda Samsun ili, Atakum ilçesi, … mahallesinde kain taşınmaz üzerinde otogaz satış ve servis istasyonunun işleticiliğine ilişkin 01.01.2017 tarihli Standart Otogaz Bayilik Sözleşmesinin aktedildiği davalı şirketin imzalamış olduğu ürün alım taahhütnamesinin bulunduğunu bu kapsamda eksik alım sebebiyle ton başına 50 USD kar mahrumiyeti ödemeyi kabul ettiğini, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin ön görülen sürenin dolmasıyla 01/09/2021 tarihinde sona erdiğini davalının üstlendiği tutarda ürün alımında bulunmadığını bu sebeple müvekkili tarafından ihtarname keşide edilerek 39.322,40 USD kar mahrumiyeti ödemesini talep edildiğini davalı … tarafından müvekkili aleyhine ürün alım taahhütnamesinin geçersizliğinin tespiti ile borçlu olmadığının tespiti ve teminat mektubunun iptaline karar verilmesi talepleriyle İstanbul 13. Asya Ticaret Mahkemesi’nin 2021/654 E sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, eldeki davanın söz konusu dava ile birleştirilmesine, 39.322,40 USD’lik kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1000 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilinin talep etmiştir. Birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/650 E sayılı dosyasında davacı … vekili dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin sona erdiğini, sona erme tarihi itibari ile müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, dolayısıyla davalının sözleşme kapsamında müvekkilinden aldığın teminat mektubunun iadesi ile iptalinin gerektiğini, yine taraflar arasındaki ürün alım taahhütnamesinin de hükümsüz olduğunun tespiti gerektiğini, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve teminat mektubununu iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/650 E sayılı dosyasında davalı … vekili savunmasında özetle; taraflar arasında Samsun ili Atakum ilçesi, … mahallesi kain taşınmaz üzerinde akaryakıt satış ve servis istasyonunun işleticiliğine ilişkin 01/01/2017 tarihinde çerçeve protokol ve aynı tarihte Standart Bayilik Sözleşmesinde aktedildiğini, davacının ayrıca aynı tarihli ürün alım taahhütnamesi ve ariyet demirbaş belgesini imzaladığını, söz konusu bayilik ilişkisinin …, davacı bayi ve müvekkili arasında imzalanan devir mutabakatı ile müvekkiline devredildiğini, müvekkili ile davalı arasındaki bayilik ilişkisinin sözleşmede ön görülen sürenin sonunda 01/09/2021 tarihinde sona erdiğini …’ın sözleşme süresince ürün alım taahhüdü ile üstlendiği tutarda ürün alımı yapmadığını dolayısıyla müvekkilinin kar mahrumiyeti alacağını talep etmesini haklı olduğunu haksız davanın reddini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2021 tarih 2021/451 D.İş sayılı kararı ile; “İhtiyati tedbir talebinin kabulü ile, tedbir talep eden tarafından HMK’nun 87. maddesinde yazılı türden (15.000-TL tutarında) teminat yatırılmasını müteakip, …’a ait 26.08.2021 tarih ve 419 sayılı vade yenileme işlemi ile süresi 01.12.2021 tarihine kadar uzatılan 13.12.2019 tarih ve … referans numaralı teminat mektubunun tedbiren ödenmemesine ve nakde çevrilmemesine, “karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 01/03/2022 TARİHLİ ARA KARARI:İlk derece mahkemesinin her iki taraf vekilinin hazır olduğu 25/02/2022 tarihli duruşmada verilen ihtiyati tedbire ilişkin yazılan 01/03/2022 tarihli gerekçeli ara kararında :” davalı … vekilinin 16/11/2021 tarihli dilekçesinde özetle Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/451 D. iş sayılı dosyasından verilen 07.10.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise taraflar arasındaki standart Otogaz bayilik sözleşmesinin 27. maddesi gereği yetkili mahkeme İstanbul mahkemeleri olduğundan yetkisizlik sebebiyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiğini, taraflar arasında Çağlayan mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğun kararlaştırıldığında Samsun Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2021 tarihi 2021/451 D iş sayılı ihtiyati tedbir kararına yapılan yetki itirazının kabulü ile söz konusu ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davacının dava konusu teminat mektubu ile ilgili olarak teminat mektubunu tazmin edilmemesi yönünde verilmiş olan ihtiyati tedbir kararını devam etmesi yönündeki talebine ilişkin olarak somut olayda HMK’nun 389. Maddesinde aranan koşulların bulunması sebebi ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu halk bankasına ait 100.000,00 TL bedelli … referans numaralı teminat mektubunun bedelinin ödenmesini %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına teminat koşulu yerine getirildiğinde iyi bir bankaya müzekkere yazılmasına” karar verilmiştir.
İTİRAZ:İhtiyati tedbire itiraz eden asıl davalı vekilinin dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili şirket lehine düzenlendiği iddia edilen 100.000,00-TL bedelli banka teminat mektubu hakkında, davacının Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/451 D. İş. sayılı dosyasında verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı Sayın Mahkememizce yetkisizlik sebebiyle kaldırıldığını, aynı duruşmada ise davacının talebi doğrultusunda mahkememizce dava konusu … Bankasına ait 100.000-TL bedelli, … referans numaralı teminat mektubunun bedelinin ödenmesinin %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verildiğini, hukuka aykırı ihtiyati tedbir kararına karşı itirazlarının bulunduğunu, banka teminat mektubu müvekkil şirket lehine düzenlenmemiş olduğundan ihtiyati tedbir kararının pasif husumet yokluğu nedeniyle kaldırılması gerektiğini, ihtiyati tedbire ilişkin koşulları düzenleyen HMK hükümlerine aykırı olarak ihtiyati tedbir kararı tesis edildiğini, davacının dava konusu teminat tutarlarının oldukça üzerinde borcu bulunduğu ürün alım taahhüdü ile kesin olarak ispatlandığını, davacı tarafın ise iddialarını ispatlayacak en ufak bir delil dahi ortaya koymadığını, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla, öncelikle pasif husumet yokluğu nedeni ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise, usul ve yasaya açıkça aykırılığı nedeniyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 27/05//2022 TARİHLİ ARA KARARI:İlk derece mahkemesi ” Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisindeki edim yükümlülüklerinin gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davalı yanın alacak isteminin yerinde olup olmadığı ve teminat mektubunun paraya çevrilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ancak yapılacak yargılamayla tespit edilebilecek hususlardan olmakla ve davanın konusunu ürün alım taahhütnamesi ve sözleşme kapsamında davalıya verilen teminat mektubunun iptali ile menfi tespit talebi oluşturduğundan bu hususların nizalı halde olduğu sabit olmakla, uyuşmazlık konusuna ilişkin ihtiyati tedbir talebi bakımından yasal koşulların oluştuğu, bu anlamda Mahkememizce teminat karşılığında teminat mektubunun ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca yargılamanın her aşamasında değişen durum ve koşullara göre ihtiyati tedbir yönünden inceleme yapılıp yeniden hüküm verilebilecek olması da dikkate alınarak, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından Mahkememizin 25/02/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine ” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 06/06/2022 TARİHLİ ARA KARARI: Mahkeme uyuşmazlık konusuna ilişkin ihtiyati tedbir talebi bakımından yasal koşulların oluştuğu, bu anlamda Mahkememizce teminat karşılığında teminat mektubunun ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca yargılamanın her aşamasında değişen durum ve koşullara göre ihtiyati tedbir yönünden inceleme yapılıp yeniden hüküm verilebilecek olması da dikkate alınarak davalı-birleşen dosya davacısı tarafından Mahkememizin 27/05/2022 tarihli ihtiyati tedbire karşı yapılan itirazın reddine ve talep eden alacaklı kendini duruşmalarda bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ne göre 1.405,00.-TL vekâlet ücretinin itiraz edenden tahsili ile alacaklıya verilmesine ” karar verilmiştir. 27/05/2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ve 06/06/2022 tarihli ara kararına karşı asıl dava davalısı -birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ; tedbir kararına konu banka teminat mektubunun muhattabının müvekkili şirket olmadığını mektubun muhattabının dava dışı … AŞ. Olduğunun davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan … referans numaralı 100.000,00 TL tutarlı teminat mektubu sureti ile de anlaşıldığı … AŞ ile müvekkili … Aş’nin farklı tüzel kişiliklerinin bulunduğunu, müvekkili ile davacı arasında 01/01/2017 tarihli Standart Otogaz bayilik sözleşmesi aktedildiğini ayrıca davacının 01/01/2017 tarihinde ürün alım taahhütnamesini imzaladığını, davacı tarafın taahhüt ettiği miktarda ürün almadığını dolayısıyla davacının müvekkile borcu bulunduğunun kaldı ki dava konusu teminat mektubunun nakte çevrilmesinin davacı açısından telafisi imkansız bir zarara neden olmayacağını bahsi geçen sebeplerde ilk derece mahkemesinin 27/05/2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesinin 27/05/2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine dair karar hakkında istinaf yoluna başvurmasının ardından aynı kararın hüküm fıkrasında vekalet ücretine dair değişiklik yapılarak verilen 06.06.2022 tarihli ek karara da karşı da süresinde salt vekalet ücretine yönelik önceki istinaf dilekçesine ek niteliğinde beyan dilekçesinde özetle ; avukatlık asgari ücret tarifesinde ihtiyati tedbire itirazın duruşmalı olarak görüldüğü hallerin vekalet ücretinin hükmedilmesini gerektiren işlerden sayılmadığını dolayısıyla ancak esas hakkındaki kararla hükmedilebilecek olmasına rağmen red kararıyla birlikte davacı lehine vekalet ücreti hükmedilemeyeceğini ayrıca tarifenin ilgili 2. Kısmının 1. Bölümünde görülmekte olan bir dava içinde olmamak koşulu ile ihtiyati tedbire itiraz durumunda vekalet ücretini hükmedilebileceğinin düzenlendiğini dolayısıyla davacı taraf lehine vekalet ücretinin hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu esasa ilişkin olarak da müvekkilinin davacıda alacaklı olduğunun 07/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini dolayısıyla ihtiyati tedbir kararının dayanağının da ortadan kalktığını bahsi geçen sebeplerle 27/05/2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine dair kararın kaldırılmasına vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep ürün alım taahhütnamesinin geçersizliğinden dolayı bayi sıfatındaki davacının cari hesap ilişkisi kapsamında borçlu olmadığının tespiti ile teminat mektubunun iptali istimeni ilişkin asıl ve , birleşen İstanbul 20 ATM 2022/333 E sayılı dosyasının kar mahrumiyeti alacağının tahsili, Birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/650 E sayılı dosyasının da cari hesap ilişkisi kapsamında bir borç bulunmadığından borçlu olmadığının tespiti, teminat mektubunun iadesi ile iptali, ürün alım taahhütnamesinin hükümsüz olduğunun tespiti istemine ilişkin derdest davalarda davaya konu teminat mektubunun ödenmesinin durdurulması yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının itarezin kaldırılması istemine istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.İhtiyati tedbir karara karşı asıl dava davalısı tarafından itiraz edilmesi üzerine mahkemece itirazın reddine ve ek karar ile itiraz eden aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bu ek kararlara karşı itiraz eden asıl dava davalısı -birleşen dosya davacısı … A. Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.HMK’nun 355. maddesi uyarınca, kararı istinaf eden davalı-birleşen dosya davacısı … A. Ş. vekilinin istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. İhtiyati tedbir HMK’nın 389 vd.maddelerinde düzenlenmiş bulunan geçici hukuki korumadır. 389.maddeye göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusus hakkında ihtiati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. HMK’nın 392. Maddesinde ihtiyati tedbir talep edeninhaksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermekle zorunlu olduğu belirtilmiş olup, gösterilecek teminat tutarı ve türü HMK 87 maddesine göre hakim tarafından serbestce tayin edilecektir.İhtiyati tedbir kararına itiraz HMK’nın 394. Maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin 2. Fıkrasına göre ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edilebilecektir. ihtiyati tedbire itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmış olup bu sebepler dışında bır nedenle ihtiyati tedbire itiraz edilemeyecektir.İhtiyati tedbire itiraz eden davalının, davacıdan alacaklı olduklarına ilişkin itiraz gerekçesi ve istinaf sebebi, davanın konusunu oluşturan sebepler olup yapılacak yargılama sonucunda tespit edilebileceğinden HMK’nın 394. Maddesinde sınırlı olarak düzenlenmiş ihtiyati tedbire itiraz sebeplerinden değildir.Mahkemece gerekçesi belirtilmek suretiyle yasal şartlar oluştuğundan ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup, davacı tarafça sunulan deliller ihtiyati tedbir bakımından yaklaşık ispata yeterli kabul edilmiştir. Yargılamayı yürüterek uyuşmazlığı esastan çözecek ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu yönündeki takdirinde ve HMK’nın 392. Maddesinde uyarınca teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.6100 Sayılı HMK’na; 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanunun 27. Maddesi ile eklenen; “hükmün tamamlanması başlıklı 305/A maddesi; “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” hükmünü havidir. İstinaf konusu 06.06.2022 tarihli ek kararın eki niteliğindeki kararın verildiği tarih itibariyle 6100 Sayılı Kanunun 305/A maddesi yürürlüktedir.Somut olayda, önceden verilmiş ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine duruşma açılmış ihtiyati tedbire itiraz eden vekili 13/02/2020 tarihli duruşmaya iştirak etmiştir. Yukarıda bahsi geçen 27.05.2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine dair gerekçeli ara kararda, itiraz edenin itirazının reddine karar verildiğinden talep eden vekilinin mürafaa duruşmasına katılmış olması sebebiyle vekil hakkında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. kısım 1. bölüme göre hesaplanan vekalet ücreti takdiri gerekmektedir. Ancak ilk derece mahkemesince 27.05.2022 tarihli ara kararda bu şekilde vekalet ücretine takdir edilmemiş, bahsi geçen ara kararın eki niteliğindeki 06.06.2022 tarihli ek kararda vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrası eklenmiştir. İlk derece mahkemesince 06.06.2022 tarihli ek karar ile talep eden vekili lehine vekalet ücreti takdirinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından 06.06.2022 tarihli ek karara karşı davalı itiraz eden vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddi gerekmektedir.Yukarıda bahsi geçen sebeplerle, 27/05/2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararına ve 06.06.2022 tarihli ek karara karşı davalı itiraz eden vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurularının HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 24/11/2022