Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1719 E. 2022/1416 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1719
KARAR NO: 2022/1416
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2022
NUMARASI: 2017/898 Esas – 2022/628 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı müflis şirket iflas idare memuru Av. … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … San. Tic. Ltd. Şti. … Grup içerisinde yer alan müvekkili şirket yetkilisi … şirketlerinden biri olduğunu, dava dışı …’ın müvekkili şirkette mali işler koordinatörü olduğunu, 2014 Yılında müvekkili şirkette hırsızlık olayı yaşandığını ve şirketten birtakım çek çalındığını, müvekkili şirket adına …, … Ltd. Şti tarafından keşide edilen Ankara keşide yerli, 15/03/2014 keşide tarihli, … çek numaralı, 45.000,00 TL bedelli çekin diğer dokuz çekle birlikte şirketten çalındığını, ancak dava konusu çekin o dönem çalındığı müvekkili şirketçe fark edilmediğinden işbu çekin şikayete konu olmadığını, müvekkili şirketin işbu çekin borçlusu olan … kap, spor ekipman … Ltd. Şti ile cari hesap mutabakatı yaparken çekin davacı olan müvekkili şirkete mali işler koordinatörü olarak görev yapan …’ın kardeşi olan davalı …’a ödendiğini öğrendiklerini, bu durumun şirket defterlerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, … tarafından da müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek 45.000,00 TL bedelli çekin yetkili hamili olan müvekkili şirket olduğundan çek meblağı olan 45.000,00 TLnin davalı …’dan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Tüm dosya kapsamını birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı tarafın mali işler kordinatörünün davalının kardeşi olduğu, dava dışı kardeş … hakkında 29.03.2014 tarihinde davacı şirketçe şikayette bulunulduğu, yapılan ceza yargılaması sonucunda bu kişi hakkında hizmet ilişkisinden kaynaklı güveni kötüye kullanmaktan ceza verildiği, bu kararın gerekçesinde suçun tespitine çeklerin bankaya ibraz edilerek tahsili yerine kardeşi adına kesilmiş olmasının ve çeklerin giriş kaydı olmasına rağmen çıkış kaydı olmamasının dikkate alındığının görüldüğü, çekin şikayet tarihinden önce 17.03.2014 tarihinde davalı tarafça ibrazı ile davalıya ödendiği, ciro ilişkisinde davacıdan sonraki cirantanın davalı olmasına rağmen davacı kayıtlarında davalı ile ticari ilişkinin bulunmadığının tespit edildiği, davacı kayıtlarında çekin 1.4.2014 tarihinde dava dışı keşideciye iade kaydının olduğu, her ne kadar çek illetten mücerret olsa da bu çekin verilmesine dayanak açıklama ve belgenin davalı tarafça da sunulmadığı, davalı tarafının abisi/ kardeşinin davacı şirketin mali işler kordinatörü olması, bu kişi hakkında ceza yargılamasının yapılması, ceza mahkemesinin istinaf incelemesinden geçen kararı, davacı tarafın kayıtlarında davalı ile ticari ilişkinin bulunmaması, davalının tacir olmaması, serbest meslek kazancı elde etmesi, çekin verilmesine dayanak belge ve açıklama bulunmaması hususları birlikte değerlendirilerek davanın kabulü ile dava dilekçesinde faiz tarihi ve faiz türü belirtilmediği de dikkate alınarakdavanın kabulü ile 45.000TL’nin dava tarihi olan 25.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı şirket iflas idare memuru istinaf dilekçesinde özetle; Müflis şirkette 2014 yılında meydana gelen hırsızlık olayından dolayı, Antalya 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/397 E sayılı dosyasında yargılanan (Müflis şirketin mali işler koordinatörlüğünü yapmış olan ) … hakkında Mahkumiyet kararı verilmiş olup anılan kararın kesinleştiğini, dava konusu alacağın da, anılan ceza davasındaki sanık …’ın kardeşi olan … olup, Müflis şirketin ciro etmiş olduğu ve sonradan Müflis şirkete iade edilmiş dava dışı …Ltd. Şti.’ne ait çeki, bankaya ibraz etmek suretiyle tahsil ettiğini, bu durumun celbedilen banka kayıtları ile birlikte Bilirkişi raporu ile de belirlenmiş olunmasına göre Ticari emtia olan çekin 17.03.2014 tarihinde tahsil edildiğinden 17.03.2014 tarihinden itibaren Banka Reeskont veya Avans Faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken aksine dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesi usul ve mevzuatlara aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve hükmedilen faiz başlangıç tarihi ve faiz türü yönüyle yeni hüküm kurulmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız tahsil edilen çek bedelinin tahsili davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, hüküm altına alınan alacağa hangi türde ve hangi tarihten itibaren faiz uygulanacağı noktasındadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 119/1-ğ maddesine göre, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucu yer almalıdır. Bu kapsamda davacının talep sonucu bölümünde faiz talebini açıkça belirtmesi gerekir. Bir davada faiz istenmişse; faiz istendiğine dair açık irade, faiz oranı, faizin başlangıç tarihi açıkça belirtilmelidir. Ayrıca talep edilen faiz türü veya oranı açıkça gösterilmelidir. Davacı, dava dilekçesinde faiz talep etmiş ancak temerrüt tarihinden itibaren faiz istediğini bildirmemiş(faizin başlangıç tarihi gösterilmemiş) ise, davalı daha önce temerrüte düşmüş olsa bile mahkemece davanın açıldığı tarih itibariyle faize hükmedilir. 3095 sayılı Kanun’un 1. Maddesinde Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde, miktarı sözleşme ile tespit edilmemişse yasal faiz uygulanacağı düzenlenmiştir. Buna göre, dava dilekçesinde faiz türü/oranı belirtilmediği halde yasal faize ilişkin hükümler uygulanmalıdır. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde faiz istemiş ancak faiz başlangıç tarihi ve faiz türü/oranına ilişkin bir talepte bulunmamıştır. O halde yukarıda açıklandığı üzere alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekir. Dolayısıyla mahkemece hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı müflis şirket iflas idare memuru …’un yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı müflis şirket iflas idare memurunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı müflis şirket iflas idare memuru tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı müflis şirket iflas idare memuru tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2022