Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1699 E. 2022/1486 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1699
KARAR NO: 2022/1486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2022
NUMARASI: 2022/439 Esas – 2022/521 Karar
DAVA: Haksız Rekabetin Tespiti, Meni, Refi Davası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı … ve Davalı … tarafından ayrı ayrı istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın davacı şirkette 01.03.2004 tarihinde satış temsilcisi olarak işe başladığı, iş akdini kendi isteğiyle 15.12.2021 tarihinde sonlandırdığı, diğer davalı …’in ise hala … şirketinde çalıştığı, davalı …’ın 15.12.2021 tarihinde davacı şirketle iş akdini sonlandırdıktan sonra, iş bu davalı ile iki yıldır aynı departmanda çalışmakta olan …’ın davalının pozisyonunda çalışmaya başladığı, …’ın Şubat 2022 tarihinde işi gereği yaptığı incelemede …’ın davacı şirket web sitesi uzantılı …@…com.tr e-posta adresinin şirket bilgisayarı outlook hesabından gönderilmiş öğeleri, silinen e-postalar klasöründe gördüğü, davalı …’ın iş akdi devam ettiği ve henüz işten ayrılmadığı süreç boyunca diğer davalı …’e aylarca davacı şirketin girdiği ihaleler ve idarelere verdiği teklifleri e-posta yoluyla ilettiğinin tespit edildiği, söz konusu bilgilerin ticari sır niteliğinde olduğu, davalı …’ın davalı …’e e-posta yoluyla bu bilgileri ilettiği davacı şirketin yaptığı fiyat teklifleri ve girdiği ihale bilgilerini silinen e-postalarda bulunduğu, davalı …’ın davacı şirketle iş akdi devam ederken, davalı …’in ise … firması adına davacı şirkette müşteri temsilciliği yaparken, diğer davalı ile kuracakları şirket için hazırlıklar yaptıklarını, 08.12.2021 tarihinde davacı şirketle aynı alanda faaliyet gösteren … Sanayi Ve Limited Şirketi’ni kurduklarını, davalılar, davacı şirketin ürünlerinin satışını yaptığı üç büyük marka ile …’ın davacı şirket ile iş akdi devam ederken kendi özel şirketleri için görüşmeler yaptıklarını, davalı …’ın davacı şirketle iş akdine son vermesinden sonra, davacı şirket çalışanlarının, … firması bünyesinde çalışan davacı şirket müşteri temsilcisi davalı … ile defalarca ürünler için teklif talebinde bulunduklarını, fakat teklif taleplerine bir türlü yanıt alamadıklarını, davalılar hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurularında bulunulmuş olduğunu, davacı şirkete ait davalı … tarafından kullanılan bilgisayarda, bilirkişi incelemesi yapılarak mümkünse bilgisayarda ve outlook hesabında silinen verilerin geri yüklenmesinin sağlanmasını, bilgisayar incelemesinde davalı … tarafından müvekkil şirketin hangi teklif, ihale, meslek sırlarının açıklandığının ve haksız rekabet oluşturacak her türlü fiillin tespit edilmesine, ve men’ine, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesi suretiyle haksız rekabetin ref’ine, davalıların haksız rekabet fiilleri sonucu meydana gelmiş ve gelecek olan davacıların uğradığı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin dava hakları başta olmak üzere her türlü dava ve başvuru haklarını saklı tuttuklarını, davanın kabulü ile dava harç, masraf ve giderleri ile ücreti vekalet davalılar üzerinde bırakılarak hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; “Tüm dosya kapsamı, açıklanan hukuki gerekçeler ile ve emsal kararlar ışığında dava dilekçesinde açıkça iş akdi sona ermeden davalının henüz davacı şirkette çalıştığı dönemde rekabet yasağının ihlali nedeniyle taleplerinin olduğunun iddia edilmesi, iş akdinin devamı sırasında ihlali vakıasına dayanıldığı anlaşılmakla, mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı uyuşmazlığın çözüm ve görüm yerinin İş Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından, dava şartı olan görev hususu kamu düzeninden olmakla usul ekonomisi ilkesi gereği duruşma günü tayin edilmeksizin mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı her iki davalı vekili tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla, işçinin işten çıkarılacağı ana kadar işverene karşı rekabet yapamayacağını, zira, söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabetin sadakat borcuna aykırılık oluşturacağını, rekabet etmeme borcunun ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan olmadığını, belirtilen nedenlerle huzurdaki dosyada görevli mahkemenin “ticaret mahkemeleri” olduğunu, bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin hukuka aykırı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla, işçinin işten çıkarılacağı ana kadar işverene karşı rekabet yapamayacağını, zira, söz konusu zaman parçası içinde yapılmış rekabetin sadakat borcuna aykırılık oluşturacağını, rekabet etmeme borcunun ise işçinin öteki borçları gibi her iş sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan olmadığını, belirtilen nedenlerle huzurdaki dosyada görevli mahkemenin “ticaret mahkemeleri” olduğunu, bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin hukuka aykırı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra işçilerin rekabet yasağını ihlal ettiği ve yeni iş yerinde haksız rekabet teşkil eden faaliyetlerde bulunduğu iddialarına dayalı olarak açılan haksız rekabetin tespiti, meni ve refi taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemece görev şartı yokluğundan usulden red karar verilmiş; bu karara karşı, davalı … ve … vekilleri tarafından, yasal süresi içinde ayrı ayrı dilekçelerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1-a. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara Asliye Ticaret Mahkemesi bakmakla görevlidir. Mahkemece görevli mahkemenin tespitinde, salt işçinin rekabet yasağına ilişkin hükümlere göre değerlendirme yapılmış olsa da, davacının iddiaları sadece rekabet yasağına dayalı değil aynı zamanda haksız rekabet hükümlerine aykırılık hususuna ilişkindir. Bu haliyle uyuşmazlığın bütünüyle hizmet sözleşmesi veya iş ilişkisinden kaynaklandığının kabulü mümkün değildir. Rekabet yasağına aykırılık ve haksız rekabet eyleminde bulunulduğuna yönelik, davalar aynı hukuki ilişkiden kaynaklanmakta olup, davalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat sebebiyle tüm talepler yönünden asliye ticaret mahkemesinin görevli olması mutlaktır. Haksız rekabet TTK’nın 54 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olaya konu dava, temelde Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan kaynaklanmakta olup ticari dava niteliğindedir. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Bu açıklamalar ışığında mutlak ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığa ticaret mahkemesince bakılması gerekirken, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan bu gerekçelerle HMK ‘nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, davalı … ve davalı … vekillerinin ayrı ayrı yapmış oldukları istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının uyarınca kaldırılarak, davanın esasına girilerek delillerin toplanması suretiyle yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı … ve Davalı … vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-3-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalı vekillerince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendilerine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 29/12/2022