Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1693 E. 2023/460 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1693
KARAR NO: 2023/460
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2022
NUMARASI: 2018/680 Esas – 2022/173 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/05/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili alacaklı … Limited Şirketi tarafından, cari hesap alacağından dolayı davalı … aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından asıl alacağa, alacağın ferilerine ve faizine itirazda bulunulmuş olup, icra müdürlüğünce takibinin durdurulduğunu, davalı /borçlu tarafından yapılmış olan itirazların haksız ve hukuka aykırı olup iptali gerektiğini, müvekkili şirketin lojistik ve kargo sektöründe hizmet gösteren Türkiyenin önde gelen firmalarından birisi olduğunu, bu itibarla Davalı/borçlu şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin de davalının talebi üzerine malların müvekkili şirket tarafından taşıtılmasından ibaret olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu ticari ilişkiden doğan bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı şirketin edimlerini ifa etmekten kaçındığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosya üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenle işbu davayı açma zarureti hâsıl olduğunu belirterek açıklanan nedenler ile davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, takibe kötü niyetle itirazda bulunan davalının %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, dava masraf ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkarıldığı, ancak davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “…Mahkememizce esasa dair yapılan incelemede, taşıma uzmanı bilirkişinin görüşüne göre, her ne kadar taşıma sözleşmeleri yazılı bir şekle tabi olmasa da, huzurdaki davada da olduğu üzere, uygulamada bu tür sözleşmelerin mail yolu ile veya çoğunlukla bir taşıma senedi düzenlenmek sureti ile akdedildiği görülmektedir. Nitekim huzurdaki davada da davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu faturaların ekinde “Air Waybill”ler yer almakta ve taşıma senetlerinde davacı taraf taşıyıcı olarak görünmektedir. Buna karşılık davalı taraf ne bu belgelerde ne de dosyada bulunan mail vb. diğer herhangi bir belgede taşıtan olarak görünmektedir. Bu hususa yönelik olarak davalı taraf 11.07.2019 tarihli dilekçesinde, waybill’lerde yükleten/taşıtan (Shipper) olarak görünen … San. İç ve Dış Tic. San. Ltd. Şti. ile davalı …–… Ticaret arasında taşıma sözleşmesi ilişkisinin bulunduğunu, davalının … firmasına ait yüklerin taşınması taahhüdünü kendisi ile yaptığı yeni bir taşıma sözleşmesi ile ifa ettiğini, bu sebeple waybill’lerde de … firmasının adının yazılı olduğunu beyan etmiştir. Ancak davacı taraf, dosyaya davalı ile arasında akdedildiğini iddia ettiği taşıma sözleşmesini ispata yönelik herhangi bir belge ibraz etmemiştir. Bu durum karşısında, davalının taşıtan ve dolayısıyla taşıma ücretinin borçlusu sıfatının ispata muhtaç kaldığı anlaşılmakla davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin takdirinde olan hususlar hakkında bilirkişilerin taşıtan ve taşıma işinin borçlusu sıfatına yönelik davalı leh ve aleyhinde hukuki yorum yapmasının kabul edilemez nitelikte olduğunu, HMK 222 madde gereği müvekkili şirket defterlerinin delil olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket kayıtlarının incelenmesi ile usule uygun tutulan ve davalıdan alacaklı olduklarını gösterir ticari defter ve kayıtlarının davadaki haklılığının ispatına yeterli nitelikte olduğunu, mahkemece … firması nezdindeki delillerin toplanamaması nedeni ile son çare olarak taşımayı yapan THY Kargo şirketine müzekkere yazılmasının talep edildiğini, ancak işbu talebin mahkemece “dava yeterince aydınlamıştır” gibi soyut ve mesnetsiz bir gerekçe ile reddedildiğini, davanın reddine dair hüküm tesis edildiğini, taleplerinin dikkate alınmadan hüküm kurulması, HMK 22. maddesine aykırı olarak karar verilmesi ve toplanması talep edilen delillerin toplanmamış olması nedeni ile yerel mahkeme tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, belirtilen sebepler neticesinde yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmamış ve istinafa cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava; hava taşımasından doğan fatura alacağının (cari hesap) tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince dosyaya toplanan deliller ve bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebepler ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına davalı tarafın hazır bulunmadığı duruşmada karar verilmiş, inceleme günü durum fark edilerek verilen ara karar ile inceleme günü ertelenmiş, yeni inceleme gününü belirtir ara kararı davalı tarafa tebliğe edilmiş, davalı taraf inceleme günü hazır bulunmadığından davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu dosyaya bilirkişi raporu alınmıştır. Ancak davalı asile tebliğ edilen 05/11/2021 tarihli ara kararında veya çıkarılan tebligat zarfı üzerinde ticari defterlerin ibraz edilmemesinin sonuçlarının 6100 sayılı HMK 220/3 maddesine uygun şekilde ihtar edilmediği, ara kararında ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verildiği belirtildikten sonra inceleme gününün davalıya tebliğine karar verildiği, bu şekliyle davalı tarafa çıkarılan defter sunmasına ilişkin tebligat ve ihtarın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Takip konusu alacağın faturaya dayanan cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dosyaya alınan bilirkişi raporuna göre davacı ticari defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi olan 03/08/2018 tarihi itibarıyla davacının davalıdan 137.215,89 USD (506.112,26 TL) alacağı bulunduğu, faturaların dayanağı olarak gösterilen “Air Waybıll” (hava taşıma senedi)lerin dava dışı … LtdŞşti.’nin taşıtan olarak görüldüğü, davacının taşıtan olarak görülmediği belirlenmiş, davacı taraf … firmasına ait malların taşınması işini davalının kendisine verdiğini bu nedenle hava taşıma senetlerinde … Ltd.Şti’.nin taşıtan olarak göründüğünü iddia etmektedir. Ticarî defterlerin ibrazı ve delil niteliği, HMK’nın 222. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 1. fıkrasında mahkemenin, ticarî davalarda tarafların ticarî defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği ve aynı maddenin 2. fıkrasında ise ticarî defterlerin, ticarî davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerektiği düzenlenmiştir. Ticarî defter kayıtları ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan tarafın, ticarî defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticarî defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticarî defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir (HMK m. 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticarî defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olurlar. (HMK m. 222/4). Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222/5. maddesi uyarınca taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticarî defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. Bu hüküm, taraflardan birinin ileri sürdüğü hususun ispatında münhasıran karşı tarafın defterlerine delil olarak dayandığı hâllerde uygulanacaktır. Ayrıca ticarî defterlerin ibraz edilmemesi durumunda ibrazı isteyen tarafın iddiasını ispatladığı kabul edilecek olup bu hususta hâkime takdir yetkisi tanınmamıştır. Öte yandan taraflardan birinin diğer deliller yanında karşı tarafın ticarî defterlerine dayanmasıyla karşı taraftan ticarî defterlerin ibrazının istenilmesi, ancak ticarî defterlerin ibrazından kaçınılması durumunda, HMK’nın belgelerin ibraz mecburiyetini içeren 219 ve devamındaki hükümler uygulama alanı bulacaktır. Bu çerçevede HMK’nın 220/3. maddesinde düzenlenen belgenin ibraz yükümlülüğüne aykırı davranışın sonucunda, HMK’nın 222/5. maddesindeki düzenlemeden farklı olarak hâkime takdir hakkı tanınmış olup hâkim, ibraz edilmeyen belgenin/ticarî defterin içeriği hakkında, somut durumun niteliğine uygun düştüğü ölçüde yapacağı değerlendirme sonrasında ibrazı isteyen diğer tarafın beyanının kabul edilip edilemeyeceğine karar verecektir (Pekcanıtez, Özekes, Akkan, Korkmaz, s. 1834).(Yargıtay HGK’nın 27.01.2022 tarihi ve 2019/11-172 E. – 2022/69 K. sayılı kararı ) Davacının kendi ticari defterleri tek başına alacağın varlığını ispata elverişli değil ise de; Mahkemece öncelikle BA ve BS kayıtları için ilgili vergi dairesine istenilmeli, kayıt bulunması halinde takip konusu faturaların BA-BS formları kapsamında kalıp kalmadığı hususu da değerlendirilmek, takip konusu faturaların ve hizmetin davalı tarafa teslim edilip edilmediği hususlarındaki belirsizliği gidermek amacıyla davalı tarafa ticari defterlerini ibraz etmesi için 6100 sayılı HMK 220/3 maddesinde düzenlenen sonuçları içerir ihtarlı tebligat çıkarılması, davalı tarafın verilecek kesin süre içerisinde defterlerini ibraz edip etmemesi ihtimalleri ile hasıl olacak sonuca göre bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle HMK355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.07/05/2023