Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1674 E. 2022/1196 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1674
KARAR NO: 2022/1196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2022
NUMARASI: 2021/665 Esas (Derdest)
TALEP: İhtiyati hacze itiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacı iddialarının ispata muhtaç olduğunu ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, ihtiyati haciz miktarının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yatırdığını beyan ederek 17/06/2022 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir.
CEVAP: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili özetle, karşı tarafın itirazlarını kabul etmediklerini, müvekkilinin defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, bu hususun bilirkişi raporunda tespit edildiğini beyan ederek itirazın reddine talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından, alacağın haklılığının bilirkişi raporu ile sabit olduğundan bahisle ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından aleyhine ihtiyati haciz talep edilen davalı tarafından karara itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “İtirazın iptali davasından verilen ihtiyati haciz kararı, takibe başlandıktan sonra verilmiş olup, İİK’nin 266. maddesi uyarınca teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması talebini inceleme görevi icra mahkemesine aittir (Yargıtay 12. HD’nin 2016/595 Esas ve 2016/14021 Karar sayılı kararı). Somut olayda, İİK’nın 266. Maddesi gereğince itirazın iptali davasında verilen ihtiyati haciz kararlarına karşı itiraz taleplerinin değerlendirilmesinin icra mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden davalı istinaf dilekçesinde özetle; dava, İstanbul …İcra Dairesi … dosyasında “avans olarak gönderilen paranın iadesi talebiyle haksız olarak başlatılan icra takibine vaki haklı itirazımız üzerine açılan itirazın iptali davası olup bu tür itirazın iptali davaları takiple ve takibin dayanağı belgeyle sıkı sıkıya bağlı konusu ve miktarı değiştirilemeyecek davalardan olduğunu, davacı tarafın, sayın mahkemeye, davaya konu icra takibinin dayanağı olan avans ödemesine ilişkin makbuz bulup dosyaya sunamadığını, ilirkişi davacı dafterine dayarak davacının alacaklı olduğunu belirtmiş fakat bu ödemenin nasıl ne şekilde davalı müvekkile ödendiğini ise belirtemediğini, buna rağmen, davacının alacaklı olduğunun kabul edilmiş olup, davacı tarafın mahkemelere gerçek olmayan bir prokolü sunup kendisinin borçlu olmadığını belirtirken, davalıdan ise sürekli bir alacak talebinde bulunmakta olduğunu, hukuka ve vicdana aykırı ihtiyati haciz kararındaki bir diğer gerekçenin de “aktiflerine oranla yüksek pasifi olduğunun görüldüğünü, mevcut aktiflerinin alacağı karşılamaya yeterli olmadığının görüldüğü, ” yalanına itibar edilmesi olup kararlardan da anlaşıldığı üzere karşı tarafın müvekkilden hiçbir alacağının bulunmadığını ve bunun aksinin ispat yükü karşı tarafa ait olduğunu, ihtiyati haciz şartları oluşmamış olduğunu, beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz istenen vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu icra takibinin dayanağı olan alacak açıklaması ‘avans olarak gönderilen paranın iadesi/cari alacak’ olup bilirkişi raporunda bu alacağın kaynağını oluşturan ödemelerin ve alacak kalemlerinin nasıl oluştuğunu gösteren işlemlerin tek tek açıklandığını, Davalının ticari defterlerini usulüne uygun ihtarata rağmen sunmaması üzerine davacının ticari defterleri kanun gereği kesin delil olarak kabul edilmesini kayıtların aksinin ancak kesin delillerle ispatının şart olmasından anlaşılmakta olduğunu, İhtiyati haciz kararının kesin delile dayandığı hususu dikkate alınarak istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, yaklaşık ispata dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı, ihtiyati hacze itiraz bulunup bulunmadığı ve ihtiyati haczin kaldırılmasını inceleme görevinin hangi mahkemeye ait olduğu noktasındadır. Borçlu tarafından kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati hacze karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 265/1. maddesine uyarınca, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edilebilir. İİK’nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece ihtiyati hacze vaki itiraz, ancak kanunda gösterilen ve itiraz eden tarafından ileri sürülen itiraz sebepleriyle sınırlı olarak incelenebilir. Mahkemece ihtiyati haciz 17/06/2022 tarihinde verilmiş olup, bu ihtiyati hacze süresi içerisinde 22/06/2022 tarihinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden davalının dilekçe içeriği incelendiğinde, talebin İİK’nın 265. Maddesi uyarınca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. İhtiyati hacze itirazı inceleme görevi de, görülmekte olan bir dava sırasında ihtiyati haczi veren mahkemeye aittir. Her ne kadar mahkemece talebin, İİK’nın 266. Maddesi uyarınca ihtiyati haczin teminata kaydırılması suretiyle ihtiyati haczin kaldırılması niteliğinde olduğunu belirtmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere talep ihtiyati haczin itirazen kaldırılmasına ilişkindir. İhtiyati hacze konu tutarın icra dosyasına yatırılması da, ihtiyati hacze itirazın incelenmesine engel değildir. Hal böyle iken itirazı inceleme görevinin icra mahkemesinin görevi olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerinde değildir. O halde, mahkemece davalının ihtiyati hacze itirazının İİK’nın 265. Maddesindeki usulde inceleyerek itiraz hakkında bir karar vermesi gerekir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece hatalı değerlendirme ile ihtiyati hacze itiraz hakkında bir karar verilmemesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, ihtiyati itiraz hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, ihtiyati hacze itiraz hakkında bir karar verilmesi için dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-İhtiyati hacze itiraz eden davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 01/11/2022