Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1666 E. 2022/1392 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1666
KARAR NO: 2022/1392
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2022
NUMARASI: 2021/798 Esas – 2022/425 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde dahili davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … Organizasyon Hizm. A.Ş.’ni hasım göstererek İstanbul 32. İş Mahkemesi nezdinde 2020/881 E. sayılı dosya ile işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davası açtığını, ancak ilgili şirketin Ticaret Sicilinden terkin edildiğinin yapılan yargılamada öğrenildiğini, İstanbul 32. İş Mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından taraflarına ihya davası açmak üzere mehil verildiğini, … Organizasyon Hizm. A.Ş.’nin İstanbul Ticaret Sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin … Cad. … Mrk.No:… K…. D…. Mecidiyeköy-Şişli/İstanbul olduğunu, şirketin … ticaret sicili numarası ile …’ne kayıtlı iken 10/11/2020 tarihli ve 10199 sayılı Gazete’nin 34’üncü sayfasında yayımlanan ilanla kapandığının (ticaret unvanının sicilden silindiği) tespit edildiğini belirterek, … Organizasyon Hizm.A.Ş.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili kurumun, TTK. m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği Madde 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili kurumun tespit etmesinin mümkün olmadığını, mahkemenin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkili kurumun uyacağını, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmaması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutalamayacağını belirterek, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İhyası istenen şirketin son tasfiye memuru dahili davalı … vekili cevap dilekçesi ile; şirketin ihyasının müvekkilini ilgilendiren bir durum olmadığını, şirketin hukuki olarak faaliyetini sürdüremediği için kapandığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece derdest dava nedeniyle şirketin ihyasını istemekte hukuki yararı olduğu gerekçesiyle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı Tasfiye Halinde … Org. Hizm. A. Ş.’nin İstanbul 32. İş Mahkemesi’nin 2020/881 E. sayılı dosyasındaki işlemlere münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak şirketin son tasfiye memuru davalı …’nın atanmasına, kararın ticaret sicilde tescil ve ilanına, karar verilmiştir. Bu karara karşı dahili davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Dahili davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Organizasyon Hizm. A.Ş.i arasında herhangi bir bag olmadığını, TTK. m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği Madde 34 hükmü çerçevesinde, tasfiye sürecinde olan şirketin ihyasının hukuken mümkün olmadığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen sicil dosyasından; şirketin, tasfiyesinin sona erdiği 09/11/2020 tarihinde tescil edildiğinden, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilerek tasfiyenin sonlandırıldığı ve şirket tüzel kişiliğinin son bulduğunu, şirket hakkında İstanbul 32. İş Mahkemesi’nin 2020/881 E. sayılı dosyası ile devam etmekte olan davasının, tasfiye kararından önce açıldığı görülmesine rağmen davacı yanın Tasfiyeye giden şirkete bu davayı ihbar etmemeleri karşısında müvekkilinin aleyhine hüküm tesis edilmesinin kanunen doğru olmadığını, Hukuken zararlı şirketler arasında gösterilen şirketin ihyasının kabul edilemeyeceğini, hükmedilen yargılama giderleri ve ücreti vekaleti de kabul etmediklerini, mahkeme kararının açıklanan nedenlerle kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde “şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır.Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir.Somut olayda ihyası talep edilen … Organizasyon Hizmet A.Ş ‘nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 09/11/2020 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında işcilik alacağı istemli açılan İstanbul 32.İş Mahkemesi’nin 2018/881 E. Esas sayısı ile dosyanın derdest olduğu görülmüştür. İhyası talep edilen şirket hakkında devam eden bir dava bulunmasına rağmen davaya konu şirketin tasfiyesi tamamlanmış olup, tasfiye memurunun TTK 541/3 maddesindeki sorumluluğu da gözetildiğinde derdest bir davanın bulunması ve davanın da şirket aleyhine sonuçlaması halinde tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden bu hale göre davacının anılan dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Dava yasal hasım ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memuruna karşı açılmış olup, davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş ve mahkemece davanın kabulü ile derdest dava dosyasındaki işlemlere hasren şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline, tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gerekli istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yoluna başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/12/2022