Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/166 E. 2022/294 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/166
KARAR NO: 2022/294
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2021
NUMARASI: 2021/317 Esas – 2021/926 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Taraflar arasındaki Şirketin İhyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, …ne … Sicil Numarası kayıtlı … Ltd. Şti. aleyhine davacı tarafından İstanbul 18. İş Mahkemesinin 2018/232 E. sayılı dosyası ile işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin dava açıldığını, dosya davalısı … Ltd. Şti.nin tasfiyeye girdiğini ve tasfiye işlemlerinin tamamlandığını haricen öğrendiklerini, İstanbul 18. İş Mahkemesinin 2018/232 E. sayılı dosyasına konu davada 15.04.2021 tarihli ara kararı ile davalı … Tic. Ltd. Şti’nin ihyası için dava açmak üzere süre verildiğini belirterek; …nün sicilinde kayıtlı … Ltd. Şti’nin yasaya, usule ve gerçeğe aykırı tasfiyesinin iptaline ve ihyasına karar verilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tasfiye memuruna yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, Anılan firmanın ekonomik ömrünü tamamlamış, uzun dönemdir faaliyeti ve geliri olmayan, kar etmeyen bir firma olup tasfiyesinin kaçınılmaz olduğunu, tasfiyenin başlangıç tarihinin iş bu dava açılmadan evvel olduğunu, … Ltd. Şti.nin 17.07.2020 tarihinde tasfiyesinin sona erdiğini, Şirketin ticaret sicil kaydının sicilden silinip, şirketin tasfiye işlemlerinin usule ve yasaya uygun olarak yapıldığını, … Tic. Ltd. Şti. Aleyhine açılan İstanbul 20. İş Mahkemesinin 2020/429 E. sayılı dosyasındaki davanın tasfiye tamamlandıktan sonra açıldığını, İstanbul 18. İş Mahkemesinin 2018/232 E. sayılı dosyasındaki davanın ise tasfiye başladıktan sonra açıldığını, ihya davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, aksi halde; … Ltd. Şti.ne tasfiye memuru atanması gerektiği takdirde müvekkili …’nın tasfiye memuru olmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece Davalı şirketin İstanbul 18. İş Mahkemesinin 2018/232 E. sayılı dosyası ile münhasır olmak üzere yeniden ihyası ve ticaret sicilinde tesciline, tasfiye memuru olarak davalı …’nın atanmasına, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun yasal hasım olması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile sorumlu tutulmamasına,davalı tasfiye memuru … eksik tasfiye nedeniyle davanın açılmasına neden olduğu gerekçesiyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: … Ltd. Şti …, … Sicil Numarası kayıtlı olduğunu, anılan firma ekonomik ömrünü tamamlamış, uzun dönemdir faaliyeti ve geliri olmayan, kar etmeyen bir firma olup,17.07.2020 tarihinde tasfiyesinin sona erdiğini, şirketin ticaret sicil kaydı sicilden re’sen silindiğini, davacı tarafından İstanbul 18. İş Mahkemesinin 2018/232 E. sayılı dosyası ile … Ltd. Şti aleyhine dava açıldığını, Bu dava açılmadan şirketin tasfiye sürecine girdiğini, bu dava sürecinde davalı şirketin tasfiye olduğunu bildiğini, davacı yan istinafa söz konu davayı da süresinde açmadığını, İhyası istenen şirketin davacıya muaccel borcu bulunmadığını, davacının ihyası istenen şirket nezdinde kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığından, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davada hukuki yarar şartı bulunmadığından usulden, şirket tasfiye işlemleri usule uygun yapılmış olduğundan esastan reddi gerekirken davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf taleplerinin kabulü ile haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen … Limited Şti ‘nin …’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 23/07/2020 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında işcilik alacağı istemli açılan İstanbul 18.İş Mahkemesi’nin 2018/232 E. Esas sayısı ile dosyanın derdest olduğu görülmüştür. Derdest davanın davalı şirket aleyhine sonuçlanması halinde tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden bu hale göre davacıların anılan dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Dava yasal hasım ticaret sicil müdürlüğü ve son tasfiye memuruna karşı açılmış olup, terkin edilen şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığı iddiası eldeki davanın konusu olmayıp, devam eden derdest davada incelenmesi gereken bir husus olup, davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiş ve mahkemece davanın kabulü ile derdest dava dosyasındaki işlemlere hasren şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline, tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğuna karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Başlangıçta tasfiye memuru atrafından yatırılan 59,30 TL harcın, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40TL istinaf karar harcının tasfiye memurundan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK’nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/03/2022