Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1657 E. 2022/1453 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1657
KARAR NO: 2022/1453
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2022
NUMARASI: 2022/180 Esas – 2022/890 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/12/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının … adlı işletmesi ile yük taşımacılığı yaptığını, bu çerçevede anlaşmalı olduğu firmaların mallarını istenilen yerlere nakletmekte bu hizmeti verirken kendi araçlarının yetmediği durumlarda piyasadan temin ettiği taşımacılara da taşıma yaptırdığını, davacının anlaşmalı olduğu AB-Schomburg fabrikasının hammaddeden ibaret yükünün Türkgücü Çorlu’da bulunan fabrikasından İzmir’e nakledilmesinin talep edilmesi üzerine davalı ile 02.08.2018 tarihinde 399 sıra numaralı yükleme ve taşıma senedi ile … plaka sayılı aracıyla hammaddenin taşınması konusunda anlaştıklarını, davalı aracına yüklediği hammaddeleri İzmir’de bulunan teslim yerine nakletmişse de taşıma sırasında araçta bulunan hammaddelerin muhtemelen araca başka yerden aldığı yükün devrilmesi sonucu zarar gördüğünün tespit edildiğini, bu durumun davalının kayıtsız olarak imzaladığı sevk irsaliyesi altına düzenlenen tutanak ile zabt altına alındığını, davalının taşıması sırasında zarar gören ürün bedelinin toplam tutarının 19.983,06TL olup bu bedeli davalının ödemekten kaçındığını, müvekkilinin zarar gören … firmasına fatura mukabilini ödediğini, ayrıca zarar gören hammaddelerin yerine yenilerini 500,00 TL nakliye bedeli ödeyerek Çorlu’dan İzmir’e sevk ettirdiğini, davalıdan taşıma sırasında zarar verdiği ürün bedeli ile yeni ürünlerin sevk bedelini ödemesi için icra takibi başlattıklarını, davalının borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu bu nedenle davalının Çorlu … İcra Müdürlüğü … esas dosyasında yetkiye ve borca itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz eden davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalının mal kaçırma ihtimali ve dava sonucunda haklı çıkılması halinde alacağın tahsili imkanının ortadan kalkmaması için davalıya ait … plaka sayılı aracın kayden ihtiyaten haczine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takibe konu ve davaya konu ödeme emrinde belirtilen şekilde davalının borcunun bulunmadığını, takibe konu fatura ve içeriğini kabul etmediklerini, öncelikle davanın yetki itirazının kabulü ile usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: “…Yargıtay ve İstinaf Mahkemeleri tarafından verilen kararlar, Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri’nin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine dair kararlar ve gerekçeleri değerlendirildiğinde, Mahkememiz’in faaliyete başladığı 01.09.2021 tarihinden önce açılmış olan davalar yönünden görevli mahkemenin, davanın açıldığı tarihte görevli olan Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olduğu, kamu düzeninin ve göreve ilişkin dava şartının yargılamanın her aşamasında nazara alındığı, buna göre dava tarihi itibariyle görevli olmayan Mahkememizce yargılamaya devam edilmesinin hukuki dayanağının olmadığı kanaatine varılarak ve HMK 30. Madde gereği “Hakimin yargılamanın makul sürede yürütülmesi yükümlülüğü” nazara alınarak (Mahkememize gönderilen dosyalarının yargılaması sırasında tahkikatın tamamlanmış olduğu dosyaları yönünden ise “hakimin tarafsızlığı” ilkesine aykırı hareket etmeme ve dosyalar açısından kayırma yapılma şeklinde algı oluşmaması hususu da birlikte değerlendirilerek) görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, devir kararı veren Mahkeme tarafından usulüne uygun görevsizlik kararı verilmemesi nedeniyle görev yönünden olumsuz görev uyuşmazlığı bulunmadığı kanaatine varılarak talep halinde dosyanın Mahkememize devir kararını veren asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiştir.Bu karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taşıma işlerinin ticari işletme faaliyeti olduğuna dair açık kanun hükmü, davalının eyleminin haksız fiil sorumluluğuna dayandığından 6100 sayılı HMK 16. maddesinde zarar görenin yerleşim yeri yetkili olması nedenlerinden ötürü Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/489 esas dosyada yetkisizlik kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti yönünden icra takibi başlatılmış olmakla tehiri icra kararı verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/180 Esas sayılı dosyasının Çorlu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla gönderilmesinin usul ve yasa yönünden hukuka ve görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, kamu düzenine aykırı olduğunu, müvekkilinin ikametgahı Denizli ili olduğu için, uyuşmazlığın çözümünde genel yetki kurallarına göre yetkili mahkemenin Denizli mahkemeleri olduğunu, istinaf taleplerinin kabulüne, usul ve yasaya aykırı mahkeme hükmünün kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, mahkemenin görevli olup olmadığı noktasındadır. Davanın açıldığı Çorlu 2. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla )Mahkemesince yargı çevresinde Ticaret Mahkemesi kurulduğu gerekçesiyle dosyanın Tekirdağ Ticaret Mahkemesi’ne devredilmesine karar verilmiş ve karar üzerine dosyada yargılamaya devam eden Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi mahkemenin faaliyete geçmesinden önce açılan ve mahkemenin kurulmasına binaen gönderme kararı ile gönderilen dosyaların açıldığı mahkemece çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ve dosyanın görevli Çorlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 1. maddesine göre, mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. Ticaret mahkemelerinin görevini düzenleyen TTK 5/2. Maddesine göre ise, bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir davanın özel görevli bir mahkemenin görevine girmesi ancak davanın açıldığı yerde özel görevli mahkemenin bulunmaması halinde dava özel görevli mahkeme sıfatıyla genel görevli asliye hukuk mahkemesinde görülerek karara bağlanır. Genel görevli asliye mahkemelerinin baktığı işlerin tür ve sayıca çoğalması üzerine zaman zaman uzman mahkemeler kurulmakta ve faaliyete geçirilmektedir. Bir özel görevli mahkemenin faaliyete geçirilmesi nedeniyle o yerdeki asliye hukuk mahkemesinin görev alanından çıkan davalara ilişkin derdest dosyaların, faaliyete geçirilen bu uzman mahkemeye devrine yönelik geçiş hükümleri konulabilmektedir. (Örneğin, aile mahkemelerinin kurulması gibi) Bu halde halen görülmekte olan dosyaların yeni özel görevli mahkemeye devredilmesi gerektiği izahtan varestedir. Yeni mahkemenin ihdasıyla birlikte işin devrine yönelik özel hüküm bulunmaması halinde ise, mevcut mahkemelerin elindeki dosyaları göndermeksizin esastan karar bağlaması tabii hakim ilkesinin de doğal sonucudur. Bu halde, özel görevli mahkemenin faaliyete geçirilmesi nedeniyle o yerdeki asliye hukuk mahkemesinin görev alanından çıkan davalara ilişkin derdest dosyalar, faaliyete geçirilen uzman mahkemeye devredilmeden görülmeye devam edilir.Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararında; Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Tekirdağ ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir. Anılan kararda eldeki derdest davaların devri ile ilgili bir düzenleme bulunmayıp bu konuda çıkan uyuşmazlığın giderilmesi için yapılan başvuru neticesi Yargıtay 11 H.D.’nin 2022/509 Esas-2022/2410 Karar sayılı ve 25/03/2022 tarihli ilamı ile de davanın açıldığı tarih itibarıyla görevli olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin derdest davalar yönünden yeni kurulan ya da yetki çevresi genişletilen Ticaret Mahkemelerine devir yada görevsizlik kararı ile verilmeksizin yargılamaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla devam edeceğine karar verilmiştir.Somut olayda, dava tarihinde henüz Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi faaliyete geçirilmemiş olup, dava o tarihte görevli asliye hukuk mahkemesinde (asliye ticaret mahkemesi sıfatı ile) açılmıştır. Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirilmesi ve yargı alanının Tekirdağ İl sınırı olarak belirlenmesine ilişkin HSK’nın 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 07/07/2021 tarih ve 608 numaralı karar kararında daha önce Tekirdağ İl sınırı dahilindeki asliye hukuk mahkemelerinde açılmış ve görülmekte olan davalara ilişkin bir devir kararı bulunmamaktadır. Bu halde, Tekirdağ İl sınırları dahilinde asliye hukuk mahkemelerinde bulunan ve ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılan davalara bu mahkemelerce bakılmaya devam edilmesi gerekir. Bu nedenle mahkemece davanın Çorlu Asliye Hukuk mahkemesince görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Kural olarak yetki itirazı görevli mahkemece değerlendirilecek olup, istinaf incelemesine konu kararın görevsizlik kararı olması ve eldeki davada daha önce verilen yetkisizlik kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi’nin 2021/1907 E.-2021/1583 K. sayılı dosyası yapılan istinaf incelemesi neticesinde Çorlu Mahkemelerinin yetkisinin kesinleşmesine göre davalı vekilinin yetkiye yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.İlk derece mahkemesince dosyanın görevli ve yetkili Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi yerine Çorlu nöbetci Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi doğru olmamış ise de mahallinde düzeltilebilecek bir husus olduğundan kaldırma sebebi yapılmamıştır. HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/(1)b-1 maddesi uyarınca, ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Taraflarca yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Taraflar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru sırasında yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 27/12/2022