Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1656 E. 2022/1179 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1656
KARAR NO: 2022/1179
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/08/2022 (Ara karar )
NUMARASI: 2022/475 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; davalı …’in müvekkili şirket ile iş sözleşmesini haksız şekilde feshederek 12/02/2021 tarihinde müvekkili şirket ile aynı sektörde ve aynı alanlarda hizmet ve faaliyet gösteren …’ni kurmuş olup haksız rekabet içerikli eylemlerde bulunduğunu, diğer davalılar olan …, …, …, …, …(…), …’ın müvekkili şirketten farklı ve yakın tarihlerde iş sözleşmelerini haksız şekilde feshederek davalı …’in kurmuş olduğu …’nde çalışmaya başladıklarını, davalı … ve …’in yine aynı şekilde müvekkil şirketle olan iş ilişkisini sonlandırdıktan sonra her ne kadar … Tic.Ltd.Şti. de çalışmasalar da müvekkili şirkete ait bilgileri diğer davalılar ile paylaşarak haksız rekabete yönelik eylemlerde bulunduklarını, …’in ise müvekkili şirketten ayrıldıktan sonra müvekkili şirketin müşteri firmasında çalışmaya başlamış olup işbu firmayı … Tic.Ltd.Şti ile çalışmaya ikna ettiğini, sonuç olarak davalılar … ve …’in kurmuş olduğu şirket ile birlikte hareket ederek haksız rekabet içerikli eylemlerde bulunulduğunu, davalıların müvekkili şirket nezdinde edindikleri bilgi ve tecrübeyi müvekkili şirket aleyhine kullanarak rekabet yasağına aykırı şekilde müvekkili şirketin birlikte çalışmış olduğu şirketlerle iş ilişkisi içerisine girdiklerini, davalılar …, …, …, …, …, …, … ve …’ın müvekkili şirkete karşı haksız şekilde ikame edilmiş iş davalarının bulunduğunu, bu davalara karşı müvekkili şirket tarafından karşı dava açılmış olup iş sözleşmelerinin 17.maddesi gereği cezai şart talep edildiğini, huzurdaki dava ile müvekkili şirketin uğramış olduğu cezai şart miktarını aşan zararının tazmininin talep edildiğini, … ve diğer davalıların müvekkiliyle aynı sektörde olan … şirketi ile birlikte hareket ederek müvekkili şirketin müşterilerine hizmet sunmakta olup haksız kazanç elde etmeye devam ettiklerini, müvekkili şirketle aynı iş kolunda ve müvekkili şirket bünyesinde edinmiş oldukları bilgi, tecrübe ve müşteri portföyünü kasten kullanarak yürüttükleri faaliyetler sebebiyle haksız rekabet ve rekabet yasağını ihlal ettiklerini, davalıların müvekkili şirketin uğramış olduğu zararı gidermelerinin gerektiğini, davalıların haksız rekabete konu eylemleri sebebiyle müvekkili şirketin çok fazla sayıda müşterisini kaybettiğini ve büyük maddi kayıplar yaşadığını beyanla ihtiyati tedbir mahiyetinde dava sonuçlanıncaya kadar, müşteri firmalara müvekkili şirketin sunduğu hizmetin aynısını haksız rekabete aykırı şekilde sunduğu ve haksız rekabet içerikli eylemlerine devam ettiği açıkta görüldüğünü, davalı şirketin faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini, mahkemenin kabul etmediği takdirde müvekkilinin faaliyet alanına girilmemesi amacıyla davalı şirketin faaliyetlerinin sınırlandırılmasına, tüm taleplerinin kabul edilmediği takdirde ise https://www…com.tr/” İnternet sitesinin içeriğinin yayının durdurulmasını/ engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ara kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Davacı tarafından TTK 61. maddesi hükümlerince ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de; HMK.nın 390. maddesine göre tedbir talep eden taraf, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Dosyaya sunulan delillerin yaklaşık ispat için yeterli görülmediği gibi talep yargılamayı gerektirdiğinden HMK.nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … davacı şirket ile iş sözleşmesini haksız şekilde feshederek 12/02/2021 tarihinde davacı şirket ile aynı sektörde ve aynı alanlarda hizmet ve faaliyet gösteren …’ni kurmuş olup haksız rekabet içerikli eylemlerde bulunduğunu, … kurmuş olduğu … ile haksız rekabet içerikli eylemlerde bulunarak haksız kazanç sağlamış olduğunu, davalıların iş sözleşmesinden kaynaklı kişisel verileri koruma yükümlülüğü ve gizlilik yükümlülüğünün söz konusu olduğunu, iş bu hususlar iş sözleşmesinin 15. ve 16. maddelerinde düzenlenmiş olup davalıların bu maddelere aykırı davranmaları sebebiyle cezai şart ödeyeceklerinin açıkça düzenlendiğini, davalıların haksız rekabete konu eylemleri sebebiyle müvekkil şirket çok fazla sayıda müşterisini kaybetmiş ve büyük maddi kayıp yaşamış olup ticari itibarının zedelendiğini, kaldı ki davalılar toplu denebilecek şekilde istifada bulunduklarını, işçilerin iş sözleşmelerini feshettikleri tarihlerin dikkate alındığında işçilerin toplu şekilde iş sözleşmelerini feshettiklerinin açıkça görüleceğini, Geçici hukuki koruma, kötü niyetli davranışlara engel olmak, yargılamanın sonucunun tehlikeye girmesini bertaraf etmek için fiili bir zorunluluk olması yanında, hukuki bir zorunluluk olup zira bireylerin hak arama özgürlüğünün ve hukuki koruma taleplerinin kapsamlı ve etkin şekilde güvence altına alınmasının, hukuk devletinin bir gereği olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 61. Maddesinde ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun “İhtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. Maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği açıkça düzenlenmiş olup, İhtiyati tedbire ilişkin ilgili yasal düzenlemeden görüleceği üzere Mahkemelerce ihtiyati tedbire hükmedilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olması olmakla , İhtiyati tedbir sebebi, talebin asıl dava sonuçlanmadan önce hızlı bir yargılamada geçici olarak güvence altına alınmasını ya da gerçekleştirilmesini zorunlu kılan, somut, “müstacel tehlike” olduğunu beyanla, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, haksız rekabet nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, talep konusuna ilişkin olarak ihtiyati tedbir şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. İhtiyati tedbir isteyen davacı taraf, davalı …’in müvekkili şirket ile iş sözleşmesin feshederek …’ni kurduğu ve diğer davalıların iştiraki ile haksız rekabet içerikli eylemlerde bulunduğu iddiasıyla haksız rekabetin men’i ve zararın tazmini istemiyle açılan davada ihtiyati tedbir talep etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun Madde 61/1. Maddesine göre, dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 389/1. Maddesi ise, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir, şeklindedir. HMK’nın 390/2 maddesine göre de, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Ayrıca bu kapsamda talebin somutlaştırılması gerekir.Yukarıda ifade edildiği üzere HMK’nın 390/2 maddesine göre, tedbir talep eden taraf, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Yaklaşık ispattan anlaşılması gereken ise usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Buradaki amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmez. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda, bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hâkim o iddianın ağırlıklı/kuvvetli ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez.Somut olayda ihtiyati tedbirin talep edildiği davada haksız rekabetin men’i ve tazminat talep edilmektedir. İhtiyati tedbir uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecek olup, davalı şirketin faaliyetlerinin durdurulması veya sınırlandırılması şeklindeki tedbirin dava konusu uyuşmazlıkla ilgisi bulunmadığından, ihtiyati tedbire ilişkin koşullar oluşmamıştır. Ayrıca https://www…com.tr/” internet sitesinin içeriğinin yayının durdurulması/ engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş ise de bu internet sitesindeki yayınlara ilişkin dosyada herhangi bir delile rastlanılmamıştır. Bu haliyle yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle davacı tarafça sunulan deliller, davayı yaklaşık olarak ispata yeterli değildir. Bu nedenle mahkeme tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 25/10/2022