Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1655 E. 2022/1523 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1655
KARAR NO: 2022/1523
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2021
NUMARASI: 2021/220 Esas – 2021/425 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2022
Dairemizden verilen 30/12/2021 tarih ve 2021/1502 Esas 2021/1687 sayılı kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10/05/2022 tarih ve 2022/2189 Esas 2022/3693 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dosyanın Dairemizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp duruşmalı olarak yapılan incelemesi sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının, davaya konu … Ticaret Limited Şirketi’ni hasım göstererek Bakırköy 4. İş Mahkemesi’nin 2020/175 esas sayılı dosyasında hizmet tespiti davası açtığını, ancak davalı şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini öğrendiklerini, bu nedenle … Ticaret Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, talebe konu şirketin TTK’nin geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin kapsamına alındığını ve tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 9.10.2015 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, davalının mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacaklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemisnce davacının, açtığı hizmet tespiti davası nedeniyle iş bu davayı açmakta hukuki menfaati mecut ise de işbu ihya davasının şirketin sicil kaydının silindiği 09/10/2015 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra bu davanın açıldığı ve, davaya konu şirketin sicil kaydının silindiği tarihte davacı veya davalı olduğu bir dava bulunduğunun tespit olunmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; işbu davayı açmaktaki amaçlarının, Bakırköy 4. İş Mahkemesi nezdinde açılan hizmet tespiti davasında taraf teşkilinin sağlanarak yargılamaya devam edilebilmesi olduğunu, diğer hasıma 18/02/2015 tarihinde terkin edilen … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin başka bir mahkemede ihyasına karar verildiğini,davya konu şirketin İstanbul Ticaret Sicilinden 18.02.2005 tarihinde resen terkin edildiğini,terkin kararına derdest davada ihye için verilen süre ile mutalli olduğunu, öğrenme süreleri itibariyle de hak üşürücü süre geçmediği belirterek, resen nazara alınacak nedenler ve izah etmiş oldukları istinaf nedenleri ile birlikte değerlendirilerek istinaf başvurusunu kabulü ile davanın 5 yıllık hak düşürücü süre yönünden reddine ilişkin usul ve yasaya aykırı kararın bozularak ortadan kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin derdest dava dosyası nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Yapılan istinaf incelemesi neticesinde; Dairemizin 30/12/2022 tarih ve 2021/2096 Esas – 2021/1658 Karar sayılı kararı ile; “…Mahkemece davanın hak düşürücü süreye tabii olmadığı ve yapılan terkin işleminin de usulüne uygun olmadığı hususu gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın yazılı gerekce ile reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, kararın kaldırılmasına derdest dava dosyasındaki işlemlere hasren şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline ve ilanına davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı sicil müdürlüğünden tahsiline…” karar verilmiştir. Dairemizce verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından temyiz yasa yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24/03/2022 tarih ve 22022/1741 Esas – 2022/2360 Karar sayılı ilamı ile;”…Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. maddesi gereğince sicilden re’sen terkin edilen limited şirketin, terkinden sonra davacı tarafça açılan dava nedeniyle ihyası isteminden ibarettir. Şirkete ve temsilcisine terkin öncesi yapılan tebligatların usulsüzlüğü, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılması durumunda incelenmesi gereken hususlar olup bu durumda TTK’nın Geçici 7/15.maddesi uyarınca sicilden 09.10.2015 silinme tarihinden itibaren beş (5) yıl içinde ihya davası açılması gerekirken hak düşürücü süre aşılarak 31.03.2021 tarihinde ihya davası açılmıştır. Yasa’nın amir hükmü uyarınca davacının hak düşürücü süre içinde ihya davası açmadığından İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karara davacı vekilinin vaki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının Bozulmasına, karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamı izerine Mahkememizce HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca duruşma açılarak taraf beyanları alınmış, UYAP’tan dosyaya kazandırılan davacı nufüs kayıt örneğinden davacının Yargıtay bozma ilanından sonra 18/02/2022 tarihinde öldüğü anlaşılması üzerine davacı vekiline davacı Meral Türk’ün mirasçıların davaya muvafakatı ve mirasçılarından alınacak vekaleti dosya sunmak üzere süre verilmiştir. Davacı vekili davacının mirasçılarının mirası reddediklerini bu nedenle mirasçıların vekaletnamelerine dosyaya sunmalarının mümkün olmadığını beyan etmiştir.Dava açıldıktan sonra ölen davacının mirasçılarının da davayı reddetmiş olmasına göre davanın taraf ehliyeti dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile; istinafa konu ilkderece mahkemesi kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA1-Davanın taraf ehliyeti dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nın 114 /1- d HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca usulden REDDİNE, 2-Alınması gereken Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına 4- Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 5-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları a-İstinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, b-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, c-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.