Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1544 E. 2022/1153 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1544
KARAR NO: 2022/1153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/564 (Ara Karar)
TARİH: 05/08/2022
DAVA: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 21/10/2022
İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/564 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sektörde itibar sahibi ve tanınmış bir firma olduğunu, davalılardan …. ‘nın ise 2019 yılında kurulmuş deneyimsiz bir firma olduğunu, davalılardan …, … ve …’un ise davacı şirketin eski sigortalı çalışanları olduğu, davalılardan …, … ve …’un müvekkili şirketten ayrılarak davalılardan … isimli şirkette işe başladıklarını, navlunga firması dünya çapında yaşanan Covit -19 salgını ile birlikte ekonomik krizle başedemeyecek kadar yeni bir firma olduğunu, bu sebeple TTK hükümlerine aykırılık oluşturacak şekilde müvekkili şirketi personelini ayartarak haksız rekabet eyleminde bulunduğunu, davalılardan … ve …’in müvekkilinin bütün ticari bilgi ve sırlarını kendi şahsi bilgisayarlarına aktardıklarını, söz konusu davalıların müvekkili şirketi müşterilerine iş teklifinde bulunduklarını, müvekkili şirketin fiyat listelerinin altındaki fiyatlarla müşterileri kazanmaya çalıştıklarını, gerçek kişi davalıların davalılardan … şirketinde işe başladıklarını hiçbir şekilde bilgi vermeyerek müşteriler de halen davacı müvekkilde çalıştıklarına ve onun adına iş tekliflerinde bulunduklarına dair izlenim oluşturduklarını, davalılardan …’ın davacı şirketten elde ettiği müşteri bilgileri, fiyat teklif bilgilerinin diğer davalılar …, … ve … şirketi ile paylaştıklarını, davalıların haksız rekabete ilişkin veri kayıtlarını bilişim sisteminden silerek yok etmeye başladıklarını, davalılar aleyhinde İstanbul Anadolu CBS nin 2022/101729 sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma bulunduğunu, … firmasının sabit bir yeri bulunmadığını, şirket adresine tebligat yapılamadığını, bahsi geçen sebeplerle bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle davalıların yok etmeye başladıkları delillerin tespit edilerek ihtiyati tedbir yoluyla koruma altına alınmasını ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri durdurulmasını, davacı şirketin bütün ticari bilgi ve kayıtlarının davalıların cihaz ve sistemlerinden silinmesini, silinmesi mümkün değil ise cihazlara el koyularak imhalarının sağlanmasını, davalıların dava süresince haksız rekabete yönelik hareketlerinin durdurulmasına, şimdilik 50.000,00TL maddi ve 100.000,00TL manevi olmak üzere toplam 150.000,00TL tazminatın ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar kesinleştiğinde bir örneğinin masrafı davalılardan alınmak üzere en yüksek ulusal gazetede neşrine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Lojistik ve Teknoloji A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin hiçbir şekilde davacı çalışanlarını ayartmadığını, diğer davalıların müvekkil şirkette çalışmak üzere iş başvurusunda bulunduklarını, personelin çalışırken edindiği mesleki tecrübe ve becerileri ticari sır kapsamına girmeyeceğini, davacının sonradan delil listesi sunmasına muvafakat etmediklerini, diğer davalıların evlerinde ve iş yerlerinde bulunan tüm iletişim araçlarına el konulmasının davalıların kişilik haklarına zarar vereceği, dava dilekçesinde ileri sürülen haksız rekabete konu eylemlerin ispat edilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin HMK md.31 hükmü uyarınca açıklattırılmasını, manevi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi hukuka aykırı olduğundan davanın usulden reddini, haksız ve hukuka aykırı, ispat edilemeyen davanın yukarıda açıklanan tüm sebeplerle esastan reddini, dava yaklaşık olarak ispat edilemediğinden, kişilik hakları ve KVKK uyarınca Davacı’ nın tedbir talebinin ve yukarıda 5., 6. Ve 7. Bentlerde detayları açıklanan hususlara ilişkin celp talebinin reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir. Davalı … vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin haksız rekabet teşkil eden herhangi bir eylemi bulunmadığını, müvekkili ile davacı Şirket arasında akdedilen iş akdinin müvekkil tarafından haklı sebeple feshedildiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen haksız rekabete konu eylemlerin ispat edilmesi gerektiğini, davanın görevli mahkemede ikame edilmemiş olması sebebiyle öncelikle davanın usulden reddini, manevi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi hukuka aykırı olduğundan davanın usulden reddini, davacının taleplerinin HMK md.31 hükmü uyarınca açıklattırılmasını, haksız ve hukuka aykırı, ispat edilemeyen davanın yukarıda açıklanan tüm sebeplerle esastan reddini, dava yaklaşık olarak ispat edilemediğinden, tedbir talebinin reddini talep etmiştir. Davalı … vekili dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede ikame edilmemiş olması sebebiyle öncelikle davanın usulden reddini, manevi tazminat talebinin belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesi hukuka aykırı olduğundan davanın usulden reddini, davacının taleplerinin HMK md.31 hükmü uyarınca açıklattırılmasını, haksız ve hukuka aykırı, müvekkilinin iş akdinin herhangi bir sebep belirtilmeksizin bizzat davacı tarafından feshedildiğini, müvekkilinin haksız rekabet teşkil eden bir eylemi olmadığını, ispat edilemeyen davanın esastan reddini, dava yaklaşık olarak ispat edilemediğinden, kişilik hakları ve KVKK uyarınca Davacı’ nın tedbir talebinin ve yukarıda 4., 5. ve 6. Bentlerde detayları açıklanan hususlara ilişkin celp talebinin reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini Sayın Mahkeme’ den vekaleten arz ve talep etmiştir. Davalı … vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketteki görevi gözetildiğinde fiyat listesi ve müşteri listesine erişme imkanının bulunmadığını, davacı şirket müşterilerinin serbest piyasa ekonomisi çerçevesinde daha düşük fiyat veren … firmasını tercih ettiğini, bu hususta müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davanın esastan reddine, manevi tazminat talebi yönünden davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 05/08/2022 TARİHLİ ARA KARARI: Mahkemece; “…Eldeki davada, davalıların haksız rekabet eylemlerinde bulunduğuna ilişkin davacı tarafından haklılığı yaklaşık olarak ispat edilemediği gibi, ihtiyati tedbir yolu ile davalıların iletişim araçlarındaki bilgilere el konulması halinde davalıların kişilik haklarının zedelenme ihtimali bulunduğu…” gerekçesi ile; “1-Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbirin reddi ara kararına itiraz eden davacı vekili dilekçesinde özetle; geçici korumanın bir yönüyle delil tespiti niteliğinde olduğunu, delil tespiti için hukuki yararın varlığının gerektiğini, TDK nın 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir hususunda Hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de bu yetkinin HMK 389 ve devamı maddelerine uygun olarak kullanılması gerektiğini, davalı gerçek kişilerin davacı çalışanı iken diğer davalı … firmasına işçi ayartma yoluyla transfer edildiklerini, davacı müvekkilinin bilgisayarlarından ticari sır niteliğindeki bilgilerin kendi bilgisayarlarına aktarmak yolu ile bu bilgileri kullandıklarını, bir kısım bilgilerin mail yoluyla transfer edildiğini, mahkemeye ibraz edilen belgelerden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin ticari sırlarının, müşteri bilgilerinin, fiyat listelerinin davalılar tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde kullanıldığını, zamanında tespit yapılmaz ise davalıların kontrolünde bulunan bu bilgilerin silinmesi ve kaybolmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, yerel mahkemenin 05/08/2022 tarihli tensip tutanağının 13 numaralı bendi ile davalıların mail kayıtlarının, data kayıtlarının celbinin dahi reddedildiği, bu şekilde davacının ispat hakkının elinden alındığını, bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin tedbirin reddine yönelik ara kararının yasaya hukuka aykırı olması sebebi ile kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 54 ve devamı maddeleri gereğince açılmış haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası içinde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, talep eden vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1. maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56. maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, hukuk usulu muhakemeleri kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre bu tür davalarda talep edilebilecek ihtiyati tedbir talepleri TTK’nın bu maddesine göre değerlendirilmelidir. Buna göre bu tür davalarda ihtiyati tedbir talepleri TTK’nın 61. maddesine göre değerlendirilmelidir. Burada hüküm bulunmayan konularda, tamamlayıcı hüküm olarak HMK’nın 389 vd. maddelerinden yararlanılmalıdır. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin değerlendirildiği aşamada, henüz deliller toplanmamıştır. Sunulan delillerin çözümünün teknik bilirkişilerce yapılarak hukuka uygunluk nedenleri konusunda tarafların delilleri dikkate alınarak bir değerlendirme henüz yapılmamıştır. İlk derece mahkemesince istinafa konu ara kararının verildiği tarih itibariyle haksız rekabet koşullarının mevcudiyeti ve dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar ispata muhtaç durumdadır. Bu hususlar, yargılama içinde toplanıp incelenecek deliller ışığında yargılama sırasında ortaya çıkacaktır. Davacının haksız rekabet iddialarının yargılamaya ve ispata muhtaç durumda olduğu, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Yargılamanın devamı sırasında delil durumuna göre ilk derece mahkemesinden yeniden talepte bulunulması mümkündür. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/10/2022