Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1526 E. 2022/1149 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1526
KARAR NO: 2022/1149
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/390 (Ara Karar)
TARİH:29/06/2022
DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2022
İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/390 Esas sayılı dosyasında verilen 29/06/2022 ara kararına karşı, davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kendisinin davalı … Dış Tic. Ltd.şti şirketinde %70 oranında hissedar olduğunu, son yapılan genel kurulda müdür olarak atanmasına rağmen davalıların engellemeleri ile şirketin organsız durumda kaldığını, davalı gerçek şahısların şirket kuruluşunda tek kuruş katkı vermediklerini, davalı şirketin adresinde aynı iş kolunda faaliyet gösteren … San.Tic. Ltd.Şti’ni kurduklarını, bu firmayı davacıdan gizlediklerini, davalı firmanın tüm kazançlarını bu firmaya aktardıklarını, davalı şirketin hesapları incelendiğinde davalıların şahsi hesaplarına milyonlarca para aktardığının görüleceğini, davalılar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, şirketi zarara uğrattıklarını, bir kısım araçların şirket stoklarında görülmesine rağmen henüz satıldığını öğrendiklerini, davalıların mal kaçırmaya başladıklarını, 14.10.2021 tarihinde icra edilen genel kurulda şirket müdürü …’ın müdürlükten azledildiğini,davacının müdür olarak atandığını ancak davalının şirket karar defterini kaçırarak alınan Genel kurul kararının tesciline mani olduğunu, şirketin hali hazırda bir müdür kalmadığını,şirketin karar alamaz veya aldığı kararları icra edemez duruma geldiğinden şirkete geçici koruma tedbirleri kapsamında şirketi yönetmek ve temsil etmek üzere bir mali müşavirin kayyım olarak atanmasına, bu yönde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve şirket adına kayıtlı araç ve gayrımenkullere tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: ilk derece mahkemesi 08/06/2022 tarihli ara kararı ile Somut olayda ticaret sicil kayıtları incelendiğinde kayyım atanması istenen davalı şirketin beheri 1000 TL değerinde olan 500 paya ayrıldığı, sermayesinin 500.000 TL değerinde olduğu, 350 adet paya karşılık 350.000 TL sermayesinin davacıya ait olduğu, kalan 150 payın da davalılara ait olduğu, davacının hakim hissedar olduğu,davalı şirketin 14.10.2021 tarihinde icra edilen genel kurul toplantı tutanağına göre 500 adet hissesinin tamamının genel kurulda hazır olduğu,genel kurulunun 3. Maddesinde haklı sebeplerin varlığı durumunda gündemde madde olmamasına rağmen şirket yöneticilerinin azledilebileceği ve yerine yensisinin seçilebileceği gerekçesine dayanılarak davacı yanca şirket müdürünün azlinin istendiği, yapılan oylamada oy çokluğu ile şirket müdürlünün azline karar verildiği, 4. Madde ile yeni müdür seçiminin oylandığı ve davacının oy çokluğu ile müdür seçildiği ,davacı yan dava dilekçesinde davalıların şirket karar defterini kaçırarak hiçbir yetkisi kalmamasına rağmen genel kurul kararının tescil edilmesine mani olduklarını, ve şirket mal varlığını eksiltmeye başladıklarını, genel kurul karar defterinin zayi olduğundan bahisle İstanbul Anadolu 7. Asliye ticaret mahkemesinin 2022/218 E. Sayılı dosyasında dava açtıklarını belirtikleri ,tüm dosya kapsamı, davacının şirketteki hisse oranı, davalı şirketin tüm ortaklarının katıldığı genel kurul toplantısında alınmış olan müdürün azli ve yeni müdür seçimi kararı nazara alındığında davalı şirkette taraflar arasında yaşanan ihtilaflar nedeni ile organ boşluğu yaşanmaya başlandığı, gerekçesiyle davacı yanca sunulmuş deliller, şirketin 14.10.2021 tarihli genel kurul kararı birlikte değerlendirilmiş şirketi yönetmek ve temsil etmek amacı ile şirketteki organ boşluğu giderilinceye kadar kayyım tayin edilmesine dair talebin kabulüne,davalı … Dış Ticaret Limited Şirketi yönetmek ve temsil etmek amacı ile şirketteki organ boşluğu giderilinceye kadar mali müşavirin kayyım olarak atanmasına, 6100 sayılı HMK’nın 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir ancak dava konusu uyuşmazlık hakkında konulabileceği ve davanın konusu şirkete kayyım atanması olup şirketin mal varlığı davanın konusunu oluşturmadığı , öte yandan 6100 sayılı HMK’nın 394. Maddesi uyarınca aksine karar verilmediği müddetçe tedbir kararına itiraz edilmesi icrayı durdurmayacağı, iş bu kararı ile birlikte şirketin ticaret sicil kayıtlarında gözüken yöneticisinin yetkileri kısıtlanacağından ve şirketi kayyım temsil edeceğinden şirket mal varlığına tedbir konulmasına bu yönü ile de gerek bulunmadığı aksi durumda dahi yani bu husus sorumluluk davasının konusunu oluşturacağı gerekçeleri ile Davacının şirket araçlarına ve gayrımenkullere tedbir konulmasına dair talebinin reddine ,karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalılar vekilinin 08/06/2022 tarihli ara kararına itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafından aynı konuda İstanbul Anadolu 13 ATM nin 2021/688 Esas dosyası üzerinden aynı konuda açılmış derdest bir dava bulunduğunu, dolayısıyla eldeki davanın usulden reddi gerektiğini, davacının şirkete zarar vermekte olduğunu ve mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, 14/10/2021 tarihli müvekkili şirket Olağan Genel Kurul Toplantısında müvekkili …n’ın azli ve yerine davacının seçilmesi yönünde karar alındığını, söz konusu kararın iptali için davalı … tarafından İstanbul Anadolu 1. ATM’nin 2020/714 Esas sayılı dosyası üzerinden iptalinin talep edildiğini, davalı şirkette organ eksikliği bulunmadığını, davacı şirket ortağının Ankara’da ikamet ettiğini ve başka şirketlere de yöneticilik yaptığını, davalı şirketin faaliyetlerine hiçbir katkısının ve emeğinin bulunmadığını, şirketin yıllardır davalılar Müdür … ve ortak …’ın çabaları ile yönetildiğini, davacının mahkemenin tedbir niteliğinde verdiği kayyım ara kararını banka banka dolaşarak bankalara elden teslim ettiğini, bu suretle davalı şirketin hesaplarının bloke edilmesine ve çeklerinin ödenmemesine sebebiyet verdiğini, şirketin itibarının zedelendiğini, davacının İstanbul Anadolu 5 ATM nin 2021/740 D. İş sayılı dosyası üzerinden şirketin mal varlıklarının tespit edilmesine yönelik talebinin bulunduğunu ve bu surette mal ve varlıklarının tespitinin yapıldığını, dolayısıyla mal kaçırıldığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, davacı hakkında davalı şirket üzerinden usulsüz kredi kullanımı ve kullanılan kredilerin uhdesine geçirme konusunda suç duyurusunda bulunulduğunu, bu hususta Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/71461 nolu soruşturma dosyası bulunduğunu, ayrıca tarafların ortağı olduğu başka bir şirkette davacının yaptığı usulsüzlükle ilgili olarak davacı hakkında Ankara 16 ASCM 2022/411 Esas sayılı dosyası üzerinden ceza davası bulunduğunu, bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesinin haksız şekilde verdiği 08/06/2022 tarihli davalı şirkete kayyım atanması yönündeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazın 29/06/2022 tarihli duruşmada incelenerek reddine karar verildiği, bunun üzerine ilk derece mahkemesince 29/06/2022 tarihli gerekçeli ara kararın yazıldığı anlaşılmıştır.
EK KARAR: İlk derece mahkemesi 29/06/2022 tarihli ara kararı ile somut olayda her ne kadar davalılarca şirkette organ eksikliği bulunmadığı, şirket müdürünün görevi başında olduğu iddia edilmiş ise de davalı şirketin 14.10.2021 tarihinde icra edilen genel kurul toplantısında şirket müdürü azledilmiş ve yerine davacı yan müdür olarak tayin edildiği ,davalıların genel kurul kararının iptali istemi ile dava açtıkları,yürütmenin geri bırakılmasını talep ettikleri, mahkemece bu talebin red edildiği, keza davanın da 01.03.2022 tarihli celsede davanın reddine karar verildiği , taraflar arasında yaşanan bu ihtilaflar nedeni ile şirketin yetkili müdürünün kim olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf doğmuş ve halen taraflar bu hususta bir anlaşmaya varamadıkları , tüm dosya kapsamı nazara alındığında mahkememizin 08.06.2022 tarihli ara kararındaki gerekçelerin hukuken yerindeliğini ve geçerliliğini devam ettirdiği” gerekçesi ile, “İtirazın reddine” karar verilmiştir. 29/06/2022 tarihli ara karara karşı davalılar vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla, uyuşmazlığın esasını çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, ilk derece mahkemesinin sadece tedbir talebi içeren davayı değişik iş dosyası olarak ele alması gerekirken esas dosyası olarak değerlendirdiğini, davacının sonrasında vermiş olduğu dilekçede ilk dilekçesinde yer almamasına rağmen tescil talebinde de bulunduğunu ancak zaten tescil konusunda önceden derdest bir davanın söz konusu olduğunu, bahsi geçen sebeplerle mahkemenin 29/06/2022 tarihli … ‘ya kayyım atanması yönündeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep derdest şirket müdürünün yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılarak yerine kayyum atanması istemine ilişkin davada tedbiren yönetim kayyımı atanması talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince tedbir talebinin kabul karanına karşı davalının itirazı üzerine, 29.06.2022 tarihli ara kararı karar ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş,bu karara karşı davalı yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. İlk derece mahkemesi ihtiyati tedbirin infazı ve uygulamasına ilişkin 06.07.2022 tarihli ara kararı ile de ,kayyım atanmasına ilişkin kararın tesciline karar vermiş ve 08.06.2022 tarihli 10.06.2022 tarihli 29.06.2022 tarihli ara kararların en son tarihli ara karar ile bütün kabul edilmesi gerektiği yönünde hüküm oluşturmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6100 Sayılı HMK 389 /(2) Maddesi uyarınca” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Aynı yasanını 390 Maddesi “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir. İhtiyati tedbir, hukuksal niteliğinden dolayı uyuşmazlığı esastan çözmeyen geçici hukuki koruma olup, ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarar. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile sağlanabilir. Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara, karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. Kural olarak şirketler genel kurul tarafından seçilen yöneticileri tarafından temsil ve ilzam edilir. TMK’nın 427/4. Maddesi uyarınca bir tüzel kişinin gerekli organlarından yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanamaması durumunda yönetim kayyımı atanacağı düzenlenmiştir. Davalı …Ltd.Şti’nin ortaklarının davalı …, … ve davacı … olduğu , şirketi münferiden temsile yetkili kişinin ise … olduğu , 14 Ekim 2021 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında ; 350 paya karşılık gelen kabul oyu ve davalı … vekilinin 50, … vekilinin 100 paya karşılık gelen ret oyu ile …ın şirket müdürlüğü görevinden alınmasına, bu kapsamda şirketi yönetim ve temsil yetkisinin geri alınmasına oy çokluğu ile karar verildiği,davacı … vekilinin 350 paya karşılık gelen kabul oyu, … vekilinin 50 ve … vekilinin 100paya karşılık gelen ret oyu ile İlter …’nun herhangi bir sınırlama olmaksızın en geniş anlamı ile 10 yıllığına şirketi temsil ve izam etmek üzere seçilmiş, davalıların vekilleri davacının müdür seçimi konusunda gündem maddesi oluşturulmadığı, bu şekilde usule aykırı oylamayı kabul etmediklerini bildirir itirazlarını 14/10/2021 tarihinde toplantı tutanağına geçirilmesi istemi ile yazılı olarak sunmuşlardır.Davalı … İstanbul Anadolu 1 ATM’nin 2021/714 Esas sayılı dosyası ile davalı …Ltd.Şti aleyhine 14/10/2021 tarihli şirket kurulunun şirket müdürünün azli ile yeni müdür atanmasına ilişkin verilen kararın iptalinin istemine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Davacı 14/10/2021 tarihli Genel Kurulunda şirketi 10 yıl süre ile münferiden temsil etmeye yetkili müdür olarak seçilmesi ve bu kararın iptaline ilişkin davanın reddedilmesine rağmen ortaklar arasında, menfaat çatışması bulunduğundan temsilci tayinine ilişkin bu kararın karar defterine işlenmesinde sorun yaşandığını şirketi münferiden temsil eden davalı müdür …’ın yetkisini kötüye kullandığı iddia edilerek kayyım atanması davasında tedbiren yönetici kayyımı atanması talep edilmiş olup, dosyanın geldiği aşama itibarı ile ibraz edilen deliller, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata elverişli olmadığı gibi işin esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı da verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbire itirazın kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yerine yazılı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle, ilk derece mahkemesi ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin kararının infazına ilişkin tüm sonuçları ile birlikte kaldırılmasına karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; İhtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/390 Esas sayılı dosyasında 29/06/2022 tarihinde verilen ihtiyati tedbire vaki itirazın reddine ilişkin ara kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-İhtiyati tedbir kararına vaki itirazın KABULÜ İLE; Mahkemece 2022/390 Esas sayılı dosyası üzerinden 08/06/2022 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde kendisine iadesine,3-İstinaf yargılama giderlerinin verilecek nihai kararla birlikte değerlendirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.20/10/2022