Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1494 E. 2022/1135 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1494
KARAR NO: 2022/1135
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2022
NUMARASI: 2021/501 Esas – 2022/680 Karar
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Dava dışı … Limited Şirketi ve davalılar … ve … aleyhine ödenmeyen üç adet çek yaprağı bedeli, kredi kartı bedeli, destek kredisi, tek hesap kredisinden kaynaklanan borcu nedeniyle İstanbul … İcra Müd. … E sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, Borçlulardan … Ltd. Şti. Esas borçlu, … ve … ise kredi sözleşmesine dayanan müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, ödeme emrini tebliğ alan borçlulardan … ve …’ın borcun tamamına, asıl alacağa, işlemiş faize ve tüm fer’ilere itiraz ettiğini, Dava dışı … Ltd. Şti.inin ise itiraz etmediğini, takibin usulüne uygun olarak kesinleştiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile; davalı borçluların haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini, Haksız, kötü niyetli ve alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak için yapılan itiraz nedeniyle İİK.67/2 Maddesi gereği %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, Yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili süre uzatım talebinde bulunmuş ancak dosyaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda “Davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen davacı taraf 19/01/2022 tarihli duruşmaya mazeretsiz bir şekilde gelmemiş, bunun üzerine dosyanın HMK m.150 gereği işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’ da “işlemden kaldırma” madde 150/4’te “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. ” şeklinde düzenlenmiştir. Davacının davasının işlemden kaldırıldığı tarih olan 19/01/2022 tarihinden itibaren yasal 3 aylık süre içinde dosyanın yeniden işleme konulması dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla HMK.150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,” şeklinde karar vermiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Duruşma gün ve saatini bildirir tensip zaptının kendilerine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, söz konusu tensip zaptının mesai saatlerinde içerisinde ofiste avukatların ve yöneticilerin bulunmasına rağmen yetkilisi bulunmadığından daimi çalışan … imzasına tebliğ edilmişse de …un mutfak görevlisi olduğu, birden fazla kendisine bağlı avukat ve katibin bulunduğu, Tebligat Tüzüğünün 18. Maddesinde belirtildiği şekilde evrakı almaya yetkili kişi olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştirildiğinden yapılan tebligat usulsüz olduğu, ayrıca, duruşmaya katılmayan ve cevap dilekçesi sunmayan vekil lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, davalı vekilinin duruşmalara katılmamış olup herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı, buna rağmen vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiği beyanıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılamak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmesi kapsamında ödenmeyen kredi alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, duruşma gün ve saatinin davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğidir. Mahkemece, 19/01/2022 tarihli duruşmaya gelen olmaması nedeniyle dava işlemden kaldırılmış ve davanın yenilenmemesi üzerine 22/06/2022 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekiline tensip zaptı ekli duruşma gün ve saatini bildirir tebligat çıkarılmış ve “muhatabın geçici olarak iş takibinde olduğu” şerhiyle daimi çalışan …’a tebligat yapılmıştır. Davacı vekili bu tebligatın geçersiz olduğunu ileri sürmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 17. Maddesinde, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, (…) yapılacağı düzenlenmiştir. Geçersiz olduğu ileri sürülen tebligatı alan …’un davacı vekilinin çalışanı olmadığına ilişkin bir iddia bulunmayıp aksine bu kişinin mutfak görevlisi olduğu beyan edilmiştir. Davacı vekilinin tebligat yapıldığı gün ve saatte ofiste bulunmadığı hususu kendi beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı vekilince duruşma günü ve saatini içerir tensip zaptının mesai saatleri içerisinde ofiste sigortalı olarak çalışan avukat ve katip bulunmasına rağmen …’a tebligatın yapılmasının usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, Tebligat Kanunu’nun 17. Maddesi gereğince muhatabın bulunmaması halinde Kanun memur ve müstahdemlerden birine tebligatın yapılmasına izin vermekte olup, tebligatı alacak şahsın aynı zamanda avukat veya katip olması aranmadığı gibi tebligatı almak için çalışanlar arasında bir sıralama da söz konusu değildir. Bu halde davacı vekilinin avukatlık ofisinde daimi çalışan olan …’a yapılan tebliğ işleminde herhangi bir usulsüzlük söz konusu değildir. Davacı vekilinin dayandığı Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. Maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligatlara ilişkin olup somut olayda uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. Davacı tarafa usulüne uygun olarak duruşma gün ve saatinin tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 150/1. Maddesinde, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan tarafların, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği; anılan maddenin 5. fıkrasında ise, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Bu halde mahkemece, davanın işlemden kaldırılmasında ve sonrasında davanın yenilenmemesi üzerine 22/06/2022 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalılar vekilince dava işlemden kaldırıldıktan sonra ek cevap süresi talep dilekçesi ve ekinde vekaletname sunulmuştur. Dava işlemden kaldırıldığında dahi derdest kalmaya devam eder ve derdest bir davanın sonuçlarını doğurur. Bu kapsamda davalı vekilinin ücrete hak kazanabilmesi için duruşmalara katılması koşulu bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin cevap süresinin uzatılmasına ilişkin dilekçe sunduğu nazara alındığında davalı yararına vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/10/2022