Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1485 E. 2023/16 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1485
KARAR NO: 2023/16
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2022
NUMARASI: 2022/259 Esas – 2022/571 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/01/2023
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/06/2020 tarihinde Tekirdağ İli Ergene İlçesinde Velimeşe Mahallesinde bulunan Organize Sanayi Bölgesinde … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatif inşaatında kablo hırsızlık hadisesi meydana geldiğini, sınırlı Sorumlu … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi’nin 02/05/2019-02/08/2020 tarihlerinde geçerli … poliçe numarası ile İnşaat Tüm Riskler Poliçesi kapsamında sigortalı olduğunu, yapılan incelemeler neticesinde hasarın İnşaat Sigorta Genel Şartları ve Poliçede yer alan özel şartlara göre teminat kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varıldığından sigortalıya 21/12/2020 tarihinde 68.329,58-TL tazminat ödemesi yapıldığını, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca sahanın güvenliğinden sorumlu … Hiz. Ltd. Şti. Firmasına rücu edilmesi zarureti hasıl olduğunu, borçlu aleyhine Tekirdağ … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, borçlu tarafından haksız ve mesnetsiz şekilde itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, arz ve izah olunan sebepler ile itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, uygun görülecek teminat mukabilinde borçlunun borca yeter miktarda menkul gayrimenkul ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olan firmanın, … Mahallesinde bulunan Organize Sanayi Bölgesinde … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifinde sahanın güvenliğinden veya korunmasından sorumlu olmadığını, Güvenlik ve Koruma Hizmetlerinin 5188 Sayılı Kanun ile düzenlendiğini, olayın geçtiği iddia edilen yerin 5188 Sayılı Kanun kapsamında bir yer olmadığını, fiilen koruma ve güvenlik hizmeti verilmesinin mümkün olmadığını, bu hususun Tekirdağ Valiliği’nden de sorulabileceğini, müvekkili olan firmanın güvenlik hizmetlerinin yanı sıra eğitim, danışmanlık ve benzeri faaliyetler yürüttüğünü, müvekkili ile … Sanayi İnşaatı A.Ş’nin 01/03/2020 – 01/05/2020 tarihleri arasında yürürlükte kalacağı kararlaştırılan danışmanlık sözleşmesi bulunduğunu, oysa dava konusu hadisenin ise 11/06/2020 tarihinde meydana geldiğini, meydana gelen olayda müvekkilinin davacı tarafından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bahsi geçen sebeplerle öncelikle ihtiyati haciz talebinin sonrasında davanın reddine, davacı yanın %20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; …”Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının sigortalısı olan dava dışı sınırlı Sorumlu … Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi’nin güvenliğinin sözleşme ile davalı tarafça sağlandığı, 11.06.2020 tarihinde dava dışı kooperatifte hırsızlık meydana geldiği, sigortalı kooperatife poliçe kapsamında ödeme yaptığını iddia eden davacının cüz’i halefiyet hükümlerine göre davalıdan sözleşme hükümlerine tazminat istemine dayanarak Tekirdağ … İcra Müdürülüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine takip başlattığı, davanın itirazı nedeniyle Mahkememiz’e itirazın iptali davası açtığı, kooperatif merkezinin ve hırsızlığın meydana geldiği yerin Çorlu ilçe sınırlarında bulunduğu, davalının sorumlu olduğu iddia edilen danışmanlık hizmet sözleşmesi başlıklı sözleşmede yetki sözleşmesi ile Çorlu İcra Daireleri’nin yetkili olduğunun düzenlendiği, davalının takibe itirazında yetkili icra dairelerinin Çorlu İcra Daireleri olduğunu göstererek yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetki hükümleri kapsamında davalının yetki itirazının yerinde olduğu, iş bu davada geçerli takip yapılması dava şartının eksik olduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine,Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 10.453,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; önceki beyanlarına tekrarla hüküm kısmındaki davalı vekili lehine avukatlık asgari ücret tarifesinin 12. Maddesi uyarınca davalı şirket lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu emsal Yargıtay Kararları göz önünde bulundurularak müvekkili aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesinin hukuka aykırı kararının bu yönden kaldırılarak düzeltilmek suretiyle yeniden karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, inşaat Tüm Riskler Poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili talebine dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince, yukarıdaki gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde davanın usulden reddedildiğini, mahkemece AAÜT’ ne göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğuna, ilk derece mahkemesinin kararının bu kısmının kaldırılmasın ve müvekkili aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesine göre “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” Buna göre mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verildiğinden tarifenin 2. kısmının 2. bölümünde yazılı ücretleri geçmemek üzere 3. kısma göre davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalılar yararına ,ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 01.06.2022 tarihinde yürürlükte olan AAÜT 7/2 maddesi uyarıca vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın yetkili İcra Dairesinde takip yapılmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan, peşin olarak alınan 896,84 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 816,14 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-HMK 120.maddesi gereğince alınan gider avansından kullanılmayan kısmının olması halinde, karar kesin olduğundan masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla tarafların adresine adreste ödemeli olarak gönderilmesine,7-Adalet Bakanlığı bütçesinde Arabuluculuk ücreti olarak ödenen 1.320,00 TL’nin 6325 sayılı H.U.A.K 18/A, 13. ve 14. maddeleri gereğince davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,8-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davacı tarafın istinaf istemi kabul edilmekle birlikte davanın reddine karar verilmesi nedeniyle istinaf aşamasında yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.16/01/2023