Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1459 E. 2022/1151 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1459
KARAR NO: 2022/1151
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/393 (Ara Karar)
ARA KARAR TARİHİ: 06/07/2022
DAVA:İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2022
Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/393 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP:Davacı vekili dava ve tedbir dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilmiş genel kredi sözleşmesinde müvekkiline ait taşınmazların üzerine konulan ipoteğin borçların ödenmesi nedeniyle kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerined bırakılmasına karar verilmesini, davalı banka, müvekkili ile yaptığı sözlü görüşmeler neticesinde 814,759.00-TL ödeme yapılmasına müteakip, lehine tesis edilen ipotekleri fek edeceği sözünü vermiş ve buna istinaden müvekkil davalı bankaya ipoteklerin fekkine istinaden ödeme yapmış, hatta ipotek fekkine ilişkin istemini de belgeye kendi el yazısı ile not düşerek kredi erken kapama başvurusunda bulunmuş ve neticede kredisini erken kapamıştır. Ancak davalı banka ısrarla müvekkiline yazılı belge vermekten kaçındığını, müvekilinin o dönem kredisini erken kapamasına rağmen davalı banka fek işlemini gerçekleştirmediğini, üstelik müvekkiller aleyhine Trabzon İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmak üzere dava konusu taşınmazlar hakkında satış işlemlerine başlattığını, hal böyle olunca müvekkili yönünden telafisi güç bir zararın oluşmasının engellenmesine yönelik olarak takibin durdurulması ve cebri icra işlem ve satışını engelleyici nitelikte ivedilikle tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Lehine ve diğer borçlular … ve … ‘nın müşterek borç ve müteselsil kefaleti ile ilgiliye döviz endeksi krediler ve …. Lehine genel kredi sözleşmesine istinaden … müşterek ve müteselsil kefaleti ile 1.124.616 numaralı teminat mektubunun tanzim edildiğini, borçluların genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan 1.092.108,76 USD tutarındaki borcu ödeyemediklerini, bunun üzerine müvekkilinin hesabı kat ettiğini, alacağın tahsilinin sağlanması amacıyla cevap dilekçesinde belirtilen borcun teminatını teşkil eden taşınmazların satılarak paraya çevrilmesi için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, yapılan itirazın Trabzon 1 İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/427 Esas, 2021/560 Karar sayılı dosyası ile karara bağlandığını, netice itibari ile takibin 1.213.434,88 USD ve 110.886,00TL üzerinden devam ettiğini, ilgili dava dosyasının halen istinaf aşamasında olduğunu, bankanın üst düzey çalışanları ve müvekkili hakkında icra ceza mahkemesinde görülen şikayet davasının takip edilmeme nedeni ile düştüğü ve hükmün kesinleştiği, banka üst düzey çalışanları ve müvekkili adına yapılan bedelsiz senedi kullanma, Görevi Kötüye Kullanma ve Dolandırıcılık iddiası ile ilgili şikayetler hakkında savcılık makamı tarafından bankacı bilirkişiye inceleme yaptırılarak KYOK kararı verildiğini, Trabzon 1 Ceza Mahkemesinin 2019/965 Esas, 2020/113 Karar sayılı dosyası ile banka üst düzey çalışanları ve müvekkili adına yapılan gerçeğe aykırı beyanda bulunmak iddiasına yönelik suçlamaya ilişkin davanın delil yetersizliğinden reddine karar verildiğini ve hükmün kesinleştiğini, Trabzon 1 İcra Hukuk 2019/427 Esas, Trabzon ATM’nin 2020/260 Esas sayılı dosyasının menfi tespit ve ipoteğin fekki davası olduğunu ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, Trabzon ATM’nde 2022/193 Esas sayılı dosyasında görülen menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının halen derdest olduğunu, Trabzon 2 İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/92 esas sayılı dosyası üzerinde tedbir talebinin reddedildiğini ve davanın halen derdest olduğunu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulması istenilemeyeceği gibi müvekkili banka tarafından ipoteklerin fekki yönünde verilmiş bir taahhüt bulunmadığını, borçlunun tek taraflı kendi el yazısı ile hazırlanan ve hiçbir bağlayıcılığı olmayan bir belge ile ipoteklerin fek edilmediğini iddia ettiğini, bahsi geçen sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 06/07/2022 TARİHLİ ARA KARARI: Mahkemece; “…davacı vekili müvekkili aleyhine Trabzon İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmak üzere dava konusu taşınmazlar hakkında satış işlemlerinin başlatıldığını, hal böyle olunca müvekkili yönünden telafisi güç bir zararın oluşmasının engellenmesine yönelik olarak takibin durdurulması ve cebri icra işlem ve satışını engelleyici nitelikte ivedilikle tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İş bu dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu için İİK’nun 72/2 maddesi uyarınca takibin durdurulması ve cebri icra işlem ve satışını engelleyici nitelikte tedbir kararı vermek yasal olarak mümkün değildir. Ne var ki; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması şeklinde tedbir kararı verilemez ise de, çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verilebilecektir. Buna göre tüm dosya kapsamı içeriği, dava ve takip konusu … nolu ticari dövize endeksli kredi, … nolu ticari dövize endeksli kredi ve … nolu tanzim edilen teminat mektubundan kaynaklanan kredi sözleşmeleri ile ilgili banka lehine yapılan ipotek sözleşmeleri göz önünde bulundurularak, ileride telafisi imkansız zararların önüne geçmek adına davacı borçlunun alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi” gerekçeleri ile; “1-Davacı vekilinin takibin ve satış işlemlerinin durdurulması talebinin yukarıdaki gerekçeye atfen reddi ile, çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince Trabzon İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyası ile ilgili olarak takip ve dava konusu 7.556.338,99 TL üzerinden takdiren %15 teminat mukabili 1.133.450,84 TL nakdi teminatın yada kesin ve süresiz olması koşulu ile teminat mektubu sunulması halinde Trabzon İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyasında icra veznesine hangi yolla olursa olsun girmiş veya girecek her türlü paranın tedbiren davalı/alacaklı tarafa ÖDENMEMESİNE, 2-Gerekli teminat yatırıldığında Trabzon İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyasına iş bu ara kararın da gönderilerek tedbir infazının yapılmasının istenmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı bankaya müvekkillerinin herhangi bir borcu bulunmadığını, daha öncesinde akdedilmiş olan kredi sözleşmesine istinaden verilen ipoteklerin daha sonrasında doğacak olan hak ve alacaklar sebebiyle elde tutulamayacağını, bankaya sunulan ipoteklerin daha öncesinde akdedilmiş olan kredi sözleşmelerine istinaden verilmiş olduğunun açık olduğunu, davalı banka ile yapılan yapılandırmaya uygun olarak müvekkili tarafından ödenen ve makbuzu dosyada mübrez olan dekontlara rağmen müvekkile gönderilen ihtarname sonrasında Trabzon icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin haksız olduğunu, davalı banka tarafından yapılan mutabakatın ve taraflarınca yapılan ödemelerin gözetilmediğini hukuka aykırı olarak konulan ipoteklerin fekki gerektiğini, davalı bankanın sözleşmeyi inkar etmediği gibi sözleşme altındaki imzaları da inkar etmediğini, borcun kapanmadığına yönelik belgeleri de dosyaya sunmadığını, bahsi geçen sebeplerle 06/07/2022 tarihli ara kararın kaldırılarak tedbir taleplerinin teminatsız şekilde kabul edilmesine, hukuka aykırı şekilde konulan ipoteklerin fekki karşılığı gönderilen 814.250,00 TL ye ilişkin belge aslı ve diğer belgelerin toplanarak fekkine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep derdest ipoteğin fekkine ilişkin davada ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulmamış olmakla birlikte, İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır.( Y 19 H.D’nin 21/05/2019 tarih E: 2017/5509 -K: 2019/3347) ipoteğin fekki istemi de temelde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermektedir. Kaldı ki somut olayda ihtiyati tedbir talebi salt ipotekli taşınmaza ilişkin değil, ipotekli icra takibine ilişkindir. Davacı tarafça ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine konu , ipoteğin fekki istemi özünde menfi tespit istemine ilişkin olup, ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını kapsadığından, eldeki istinafa konu davada İİK’nın 72.madde hükümlerinin kıyasen uygulanması gerekir. İlk derece mahkemesince davacının ihtiyati tedbir talepleri reddedilmiş ancak taleple bağlı olmaksızın icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından ara kararın ,talebin reddine dair kısmına yönelik süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 72. maddesinde menfi tespit davalarıyla ilgili ihtiyati tedbir düzenlemesi mevcut olup, anılan hükmün HMK’nın 389 vd. maddeleriyle birlikte uygulanması gerekir. İİK 72/2 maddesi “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.HMK’nın 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; düzenlemelerine yer verilmiştir. İİK 72. maddesi gereğince ihtiyati talep eden geçici hukuki koruma kararlarının genel olarak düzenlendiği HMK hükümleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesinin koşulları kapsamında haklığının yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında İİK’nın 72. maddesi gereğince, ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde talepte bulunabilir. Somut olayda eldeki davanın 21/04/2022 tarihinde açıldığı, Trabzon icra dairesinin … Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipteki icra emrinin 15/05/2019 tarihli olduğu anlaşılmaktadır. İİK 72 maddesine hükmüne bağlanan özel bir tedbir çeşidi olarak ancak açılacak bir menfi tespit davası içerisinde talep edilebilecek olup, alacaklı banka tarafından kredi borcunun ödenmememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu takip başlatıldığı görülmüştür. İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra takibin durdurulması niteliğinde satışın durdurulmasına yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda,HMK’nun 355. maddesi uyarınca, kararı istinaf eden davacı vekilinin istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı inceleme ilkesi çerçevesinde yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353(1)-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/10/2022