Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1411 E. 2022/1430 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1411
KARAR NO: 2022/1430
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2022
NUMARASI: 2022/13 Esas – 2022/460 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’nun … isimli … motoryatın oluşması muhtemel rizikolarını müvekkili … Sigorta A.Ş.’ye 07.04.2018 başlangıç tarihli ve … numaralı “Yatım Paket Poliçesi” ile sigorta ettirdiğini, sigortalı motoryatın 09.12.2018 tarihinde davalının işlettiği İstinye Marinası E pontonunda bağlı iken davalının sağladığı elektriğin voltajındaki dengesizlik sebebiyle pedestaldan gelen yüksek voltajdan dolayı elektrik ve elektronik cihazlar yanmak suretiyle zarar gördüğünü, kazaya ilişkin olarak eksper raporu alındığını, müvekkili şirketin eksper raporu uyarınca 03.01.2019 tarihinde 4.69,22-Euro ve 29.01.2019 tarihinde 833,22-Euro olmak üzere toplamda 5.462,22-Euro ödeyerek hasarı giderdiğini ve ödediği miktar kadarda sigortalısının haklarına halef olduğunu, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Md. … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı sebebiyle durdurulduğunu, sigortalı teknenin bağlı bulunduğu marinadaki hizmetlerin davalı tarafından verildiğini, meydana gelen zararlardan da davalı sorumlu olduğunu beyanla davalının İstanbul … İcra Md. … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 5.785,00-Euro için iptali ile kaldırılmasına karar verilerek asıl alacağa işletilecek Euro için yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden takibin devamını, davalının %20 inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama gideri ve kanuni vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemesi kaydıyla dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını ve her türlü hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreler nedeniyle reddinin gerektiğini, söz konusu iddiaların kabulü mümkün olmadığını, müvekkilin şirketin elektrik sistemi için gerekli tüm donanımı sağladığını, gerekli tedbirleri aldığını, bakım ve onarımları gerektiği gibi yerine getirdiğini, meydana gelen zarara ilişkin, müvekkili tarafından gerekli incelemeler yapıldığını ve söz konusu zararın müvekkili şirketten kaynaklanmadığı, dış sebeplerden kaynaklı elektrik dalgalanması ve voltaj yükselmesinin söz konusu olduğu istisnai bir durumda devreye bağlı alıcıların zarar görmemesi için pano ve pedestallerdeki kaçak akım rölelerinin devreye girdiği, güvenlik önlemi alarak sigortanın attığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin, marina işletmeciliği alanında yüksek önlemleri ile hizmet verdiğini, teknelerin güvenliği için gerekli hassasiyet ve özeni azami derecede gösterdiğini, müvekkili şirketin sunmuş olduğu marina hizmetinde herhangi bir kusur ve eksiklik söz konusu olmamasına karşın davacı sigortalısının kişisel olarak müdahale ederek zarara sebebiyet verdiğini, bu nedenle kusurun tamamının, davacının sigortalısında olduğunu, müvekkili şirketin kusurunun olmadığınu ve bu nedenle zarara ilişkin de bir tazmin sorumluluğunun olmadığını, ayrıca davacının sigortalısının hasarına ilişkin yaptığını iddia ederek müvekkili şirkete rücu etmek istediği masrafın gerçeğe uygun olmadığını ve oldukça yüksek olduğunu, davacı tarafça talep edilen faiz miktarının da yasa ve içtihatlara aykırı olduğunu beyanla, her türlü dava ve talep haklarının saklı kalması kaydı ile davacının haksız davasının usulden, mahkeme aksi kanaate ise esastan reddini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Dava, yat sigorta poliçesine dayanan sigorta tazminatının ödenmesi sebebiyle rücuen tahsili talebine ilişkin olup sigortalı yatın, TTK’nın 931. maddesindeki tanıma uygun bir gemi niteliğinde olan davaya konu uyuşmazlık … sigortasına ilişkindir. Dolayısıyla deniz sigortasına ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada asliye ticaret mahkemesinin değil, … ihtisas mahkemesi görevli olduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 114/1-c maddesine göre dava şartlarından olan mahkemenin görevli olması kamu düzeninden olması sebebiyle davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden nazara alınır. HSYK nun 10/07/2012 tarihli 1888 sayılı kararı ile İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği, 6102 sayılı TTK. nun 5/2 maddesi gereğince TTK. dan ve diğer kanunlardan doğan deniz Ticaretine veya deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirilmiş bulunduğu, davanın konusu ve niteliği itibariyle bu gibi … ticareti ve sigortasına ilişkin davalara bakma görevinin İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde(Denizcilik İhtisas Mahkemesi) olduğu anlaşılmakla, davanın 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ticaret kanunumuzun 3. ve 4. Maddesinde ticari iş tanımlanarak ticari iş sayılan hususların bir kısmının belirlendiğini, buna göre bir uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için öncelikle ticari olması gerektiğini, Türk Ticaret Kanunun 935. Maddesinde ise “aksini öngören kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu Kanunun deniz ticaretiyle ilgili hükümleri ticaret gemileri hakkında uygulanır” şeklinde düzenleme yapıldığını, ticari nitelikte olmayan deniz vasıtalarına (gemilere) ilişkin uyuşmazlıklarda Deniz ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, olayda zarar gören .. isimli … Mercury Motoryat Türk Ticaret Kanunun 931. Maddesinin 2. Fıkrasında düzenlenen ticaret gemilerinden olmadığı gibi davamıza konu olay bir deniz ticareti faaliyetine ilişkinde olmayıp, hasar motoryat davalının işlettiği İstinye Marinası E pontonunda bağlı iken davalının sağladığı elektriğin voltajındaki dengesizlik sebebiyle meydana geldiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle sigortalısına ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olduğu noktasındadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK’nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. Ancak TTK’nın 5/2. Maddesinde ise, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği düzenlenmiştir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun(TKHK)’un 3/1 maddesinin (k) bendinde ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici; (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. TKHK’un 73/1. Maddesinde de, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceği de 83’üncü maddesinin ikinci bendinde açıklanmıştır. Somut olayda, davacı sigorta şirketince, dava dışı …’a ait yat “yatım paket poliçesi” kapsamında sigortalanmış ve teknedeki bazı elektronik cihazların davalı marinanın verdiği elektrikten kaynaklı olarak arıza yapması(yanması) iddiasına dayalı olarak hasar ödenerek halefiyet ilkesi gereğince eldeki rücu davası açılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararına göre, sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur. Dosya kapsamına göre davacının sigortalısının ticari amaçla hareket ettiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Yat poliçesine konu tekneye, davalı marina tarafından elektrik hizmeti sağlanmasında, davacının sigortalısı 6502 sayılı Kanun’un 3/1.k maddesindeki tanıma uygun olarak tüketici konumundadır. Davalı marina işletmesiyle davacının sigortalısı arasındaki işlem ise tüketici işlemidir. TKHK’nin 73/1 maddesi uyarınca tüketici işlemlerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Tüketici mahkemesine aittir. Bu itibarla, mahkemece uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olduğu nazara alınarak uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesi gerekirken Denizcilik İhtisas Mahkemesine görevsizlik verilmesi isabetli olmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun HMK’nın 114/1-c bendinde mahkemenin görevli olması ve HMK’nın 115/2. Maddesinde de, mahkemece giderilmesi mümkün olmayan bir dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir. HMK’nın 115/1. Maddesine göre ise, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Buna göre HMK’nın 355. Maddesi uyarınca yalnızca kamu düzenine aykırılık sebebi ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, istinaf başvurusunun kabulü ile görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dairemizce görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının, HMK.’nun 353(1)a-3 uyarınca usulden KALDIRILMASINA,1-Kararı veren mahkemenin görevsiz olması nedeniyle HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, 2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca, taraflardan birinin, görevsizlik kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile İHTARINA,3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca harç ve istinaf aşaması dahil yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama harç ve giderlerinin davanın açıldığı mahkemece karara bağlanmasına,4-Kararın, HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca istinaf incelemesine konu kararı veren İlk Derece Mahkemesince taraflara resen tebliğine, 5-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istem halinde kendisine iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2022