Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1344 E. 2022/1407 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1344
KARAR NO: 2022/1407
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2022
NUMARASI: 2022/18 Esas – 2022/309 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma tarafından Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/936 Esas sayılı dosyasından konkordatonun tasdiki talebi ile açılan dava kapsamında konkordato tasdik edildiğini, davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile bankanın Yenimahalle/İstanbul Şubesi arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri ve … Üyelik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeler kapsamında adı geçenlere kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin yerine getirilmemesi üzerine, davalı firmanın hesapları kat edildiğini ve borçtan sorumlulara kat ihtarnamesi gönderildiğini, konkordato komiser heyetinin 15.04.2019 tarihli alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet ilanı üzerine 25.04.2019 tarihi itibari ile bankanın davalı firmadan olan alacağı bildirildiğini, bu kapsamda, bankanın davalı firmadan 25.04.2020 tarihi itibariyle 2.223.623,96 TL alacağı olduğu belirtilerek alacak tutarının kaydedilmesine karar verilmesi istendiğini, konkordato komiserliğince kaydedilen banka alacağı ile ilgili olarak borçlunun İcra İflas Kanunu’nun 299 ve 300. maddesi gereğince beyanının alındığı ve borçlu tarafından 1.501.367,28 TL borcun kabul edildiği ancak bu tutarı aşan 722.256,68 TL’lik kısmın kabul edilmediği; alacak miktarı bakımından borçlu ile banka arasında çekişme olduğu ve alacağının 1.501.367,28 TL olarak oylamada dikkate alınacağı bildirildiği, konkordato projesi 13.11.2020 tarihinde, bankanı alacağı açısından 1.501.367,28 TL tutar üzerinden tasdik edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/936 Esas sayılı dosyasından verilen karar ile kabul edilmeyen alacak tutarı olan 722.256,68 TL kısım açısından davalı firmanın davacıya borçlu olduğunun tespiti ile çekişmeli hale gelen alacağın konkordato koşullarına göre davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekişmeli alacaklar hakkında dava açılması süreye bağlandığını, tasdik kararının ilanından itibaren 1 aylık süre içerisinde davanın açılması gerektiğini, davacı tarafından 25.12.2020 tarihinde davanın ikame edildiğini, konkordato davası kapsamında davalı şirketin, 30.10.2020 tarihinde alacaklılar toplantısı yapıldığını, davacı banka, alacaklılar toplantısında adi alacaklı olarak oy kullandığını, davacı banka oylamaya sunulan adi alacaklılar listesininde 722.256,68 TL alacağına ilişkin red oyu kullandığını, davalının davacı bankaya iddia edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafça 1 aylık süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Toplanan deliller, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/936 Esas sayılı dosyasında davalı için konkordato projesinin tasdik talebinin kabulüne karar verildiğini, alacak miktarı bakımından borçlu ile banka arasında çekişme olduğu ve alacağının 1.501.367,28 TL olarak oylamada dikkate alınacağının bildirildiği, konkordato projesi 13.11.2020 tarihinde davacı bankanın alacağı açısından 1.501.367,28 TL tutar üzerinden tasdik edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/936 Esas sayılı dosyasından verilen karar ile kabul edilmeyen alacak tutarı olan 722.256,68 TL kısım açısından davalı firmanın davacıya borçlu olduğunun tespiti ile çekişmeli hale gelen alacağın konkordato koşullarına göre davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/936 Esas 2020/1737 Karar sayılı dosyasında mahkemenin 13/11/2020 tarihli kararı ile davacının konkordato projesinin tasdik talebinin kabulü ile Çerkezköy Ticaret Sicil Müdürlüğünün … Nolu sicilinde kayıtlı … Limited Şirketi’nin konkordato talebinin kabulü ile; konkordato projesinin (revize edilmiş haliyle) tasdikine, tasdik edilen konkordato projesi gereğince kayıt altına alınmış adi alacak niteliğindeki anapara borçları için, konkordato komiserinin 11/11/2020 tarihli son raporuna ekli ödeme planında yazıldığı gibi; konkordatoya tâbi tüm borçlarının; toplamda 6 yıl 6 aylık süre içerisinde; ilk 18 ay ödemesiz olmak üzere; sonraki ilk yıl tüm borcun %10’nu 12 eşit taksit halinde, ikinci yıl tüm borcun %15’ini 12 eşit taksit halinde, sonraki 3 yıl ise tüm borcun %75’ini 36 eşit taksit halinde ödenmesine, konkordatodan etkilenen (adi) alacaklıların, adi alacaklarının anapara kısımları hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına, İİK m.307 uyarınca şartları oluşmadığından rehinle temin edilmiş alacakların konkordato projesi kapsamı dışında tutulmasına, şartları oluşmadığından İİK m.307/1 uyarınca rehinli malların muhafazasının ve satışının ertelenmesine yer olmadığına dair karar verildiği, karara karşı davacı vekili ile alacaklı müdahiller, … bank A.Ş vekili,… San.Tic.Ltd.Şti vekili, …Ltd.Şti vekili, … Bankası A.Ş vekili, … Bank A.Ş vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine dosyanın istinaf incelemesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/811 Esas 2021/1017 Karar sayılı ilamı ile davacı borçlu şirket vekili ile alacaklı müdahiller, … bank A.Ş vekili, … San.Tic.Ltd.Şti vekili, … Ltd.Şti vekili, … Bankası A.Ş vekili, … Bank A.Ş vekilinin istinaf başvurularının esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne, Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin ( Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/936 Esas, 2020/ 1737 Karar ve 13.11.2020 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1- ç bendinde düzenlenen, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunmasına dair dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2. fıkrası gereğince usülden reddine, davacı şirket için, İİK 287 vd maddeleri gereğince verilen tüm mühlet kararlarının hükümle birlikte kaldırılmasına dair karar verildiği, Mahkemece istinaf kararı ile kaldırılan ve davanın reddine dair kurulan yeni hükmün tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 28/10/2021 tarihinde 26/10/2021 tarihli olarak kesinleştiği, Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/936 Esas, 2020/ 1737 Karar ve 13.11.2020 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine dair karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi nedeniyle davacı tarafından konkordato davasında borçlu tarafından itiraz edilen ve çekişmeli hale dönüşen miktarın konkordato nisabına dahil edilmesi talepli açılan alacak davası açısından açılan konkordato davasının usulden reddine karar verildiği, bu kapsamda tasdik edilen bir projenin de bulunmadığı, davacının talebi bakımından da projeye dahil edilebilecek olan alacağının tespiti bakımından tasdik edilen proje bulunmadığından dava konusu uyuşmazlıkta dava şartı oluşmadığından davacının davasının usulden reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın usulden reddi yerine davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğini, çünkü dava şartlarının davanın açıldığı tarih itibari ile değerlendirilmesi gerektiğini, nitekim çekişmeli alacak davasının açıldığı tarihte ortada konkordatonun kabulüne ilişkin bir Mahkeme kararı bulunduğunu, kaldı ki davacı tarafından davanın yetkisiz Mahkemede açılmış olmasının da davacıdan kaynaklanan bir kusura dayanmadığını, bu durumun davalı yanın kusurundan kaynaklanmakta olup davanın açıldığı tarihte mevcut olan dava şartının sonradan ortadan kalkması halinde davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerektiğini, davanın konusuz kalması halinde HMK 331 gereğince yargılama giderlerine davaya devam edilecek olsa idi kimin haklı olup olmadığına ya da haklılık oranına göre yargılama giderlerine hükmedilmesinin gerektiğini, oysa Mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma ya da inceleme yapılmaksızın haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekkili Banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, konkordato projesi tasdik edilen şirketten olan ve çekişmeli hale gelen alacağın İİK’nın 308/b maddesi uyarınca tespiti ile konkordato projesine dahil edilmesine yönelik alacak davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, yargılama masraflarından sorumluluk noktasındadır. Davalı şirket tarafından konkordato başvurusu yapılması üzerine Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 13/11/2020 Tarih ve 2018/936 E. – 2020/1737 K. Sayılı kararı ile konkordato projesinin tasdik talebinin kabulü ile konkordato projesinin tasdikine karar verilmiştir. Bu kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince 23/09/2021 Tarih ve 2021/811 E. – 2021/1017 K. sayılı karar ile Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesince konkordatonun tasdikine ilişkin olarak verilen kararın kaldırılmasına ve yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunmasına dair dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı temyiz yasa yoluna başvurulmaması üzerine karar 26/10/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinini 2018/936 E. Sayılı dosyasının usulden red kararı ile sonuçlanması üzerine eldeki davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı taraf ise davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ve yargılama masraflarının buna göre belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davanın konusu olan nizanın bir şekilde ortadan kalkması veya mahkemece hükme bağlanabilir olmaktan çıkması halinde, dava konusuz kalır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 308/b maddesi uyarınca açılan dava, niteliği itibariyle konkordato projesinin tasdiki kararı ile sıkı bağlantı içerisindedir. İİK’nın 308/b maddesi uyarınca uyuşmazlığın karara bağlanabilmesi için mahkeme tarafından tasdik edilmiş bir konkordato projesi bulunması gerekir. Somut olayda, konkordato projesinin tasdikine ilişkin davanın usulden redle sonuçlanması üzerine eldeki dava, hakkında hüküm verilebilir olmaktan çıkmıştır. Bu halde dava konusuz kalmıştır. Davanın konusuz kalması halinde davanın esası hakkında yargılama yapılmasına ve esas hakkında karar verilmesine gerek kalmaz. Bu halde mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilir ve davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti hüküm altına alınır. Bu halde dava esasa ilişkin bir husustan değil de usuli hükümler nedeniyle konusuz kaldığından davanın esası yönünden tarafların haklılık durumunun araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Tarafların yargılama masraflarından sorumluluğunun tespiti için davanın konusuz kalmasına neden olan usul işlemindeki haklılık durumunun belirlenmesi gerekir.Davanın konusuz kalmasına neden olan husus, konkordato projesinin tasdiki davasının yetkisiz mahkemede açılmış olmasıdır. Buna göre davanın konusuz kalmasına neden olan durum itibariyle davacının bir kusuru bulunmadığından yargılama masraflarının davalıya yükletilmesi gerekir. Buna göre mahkemece konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama masraflarından davalının sorumlu tutulması gerekirken davanın usulden reddine karar verilerek yargılama masraflarının davacıya yüklenmesi doğru olmamıştır. Buna karşın davacı taraf her ne kadar arabuluculuk ücretinden davalının sorumlu olması gerektiğini savunmuş ise de, İİK’nın 308/b maddesi uyarınca açılan davalar zorunlu arabuluculuğu tabi olmadığından(Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 08.03.2022 Tarih ve 2021/2976 E. – 2022/1249 K.) davacının ihtiyarı ile yapılan arabuluculuk masrafı yargılama masraflarından olmayıp davalıya yükletilmesi mümkün değildir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece yargılama masraflarından davacının sorumlu tutulması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle yargılama masraflarından davalı sorumlu tutularak konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Konusuz kalan davanın esası hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına, 2-Başlangıçta peşin olarak alınan 12.334,34 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 80,70 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 12.253,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine, 3- Arabuluculuk ücreti için Hazine tarafından sarf edilen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,4-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan başvuru harcı 54,40 TL, peşin harç 80,70 TL ve posta ve tebligat gideri 295,95 TL olmak üzere toplam 431,05‬ TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,7-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak;a-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,b-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 220,70 TL, posta ve tebligat gideri 127,05 TL olmak üzere toplam 347,75 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/12/2022