Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1314 E. 2022/1285 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1314
KARAR NO: 2022/1285
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2022 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/530 D.İş – 2022/530 Karar
TALEP: İhtiyati Haczin Kaldırılması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçluyu yada borçluları kesinlikle tanımadığını, hacze gelinen yerin mülkiyeti ile haczedilen malların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, alacaklı ve borçlunun birlikte hareket ettiğini, tek amaçlarının müvekkilini zarara uğratmak olduğunu, haczedilen mallar üzerinde istihkak iddiasında bulunduklarını, icra müdürlüğünce incelenme aşamasında olduğunu, dava yoluna gitme ihtimallerinin olduğunu, haczedilen malların mülkiyetinin müvekkiline ait olduğuna dair faturalar olduğunu, defterlere de işli olduğunu belirtmiş, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından, 16/09/2021 düzenleme tarihli, borçlusu …, alacaklısı… olan 12/04/2022 vade tarihli 250.000,00 USD bedelli bononun ödenmediğinden bahisle, ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, Mahkemece talep kabul edilerek senet borçluları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin ardından üçüncü kişi vekilince karara itiraz edilmesi üzerine, istinaf incelemesine konu ek kararı veren ilk derece Mahkemesi tarafından ihtiyati hacze itiraz hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Tüm dosya kapsamından ihtiyati haczin kıymetli evraka istinaden verildiği, İİK’nın 265. Maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebeplerinin sınırlı şekilde sayıldığı, bunlar dışında bir sebeple itiraz edilemeyeceği, her ne kadar 3. Kişi tarafından haczedilen malların mülkiyetinin 3. Kişiye ait olduğu, alacaklı ve borçlunun kötü niyetli iş birliği yaptıkları, malların mülkiyetine dair ellerinde fatura olduğuna dair iddia ve savunmalar ileri sürülmüş ise de 3. Kişi vekilinin itirazlarının İİK’nın 265. Maddesinde sayılan nedenlerden olmadığı bu iddiaların takip hukuk çerçevesinde icra müdürlüğüne yapılacak taleple ve icra hukuk mahkemesi nezdinde şikayet veya istihkak iddiası davası kapsamında çözümlenecek hususlar olduğu anlaşılmış itirazın reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklının her zaman düzenlenebilir nitelikte olan bono ile takip başlatması, icra dosyasında fiili haciz talebinden başka herhangi bir icra takip işleminin olmaması, haciz mahallinde borçlu ve borçlu vekilinin alacaklının talimatıyla hareket etmesi, hiçbir zaman adreste bulunmayan ve hatta haciz sırasında da sadece dışarıda duran, mahalle giremeyen borçlunun sadece haciz gününde adresin çevresinde bulunması, haciz mahallinde borçluya ait evrak bulunmaması sebebiyle borçlu ve alacaklının haciz mahalli dışındaki çöplerden evrak üretmeye çalışması ve buna rağmen yine de evrak bulunmaması ve yukarıda yazılı tüm durumlar birlikte değerlendirildiğinde düzenlenen bononun muvazaalı olduğunu beyanla, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, aksi kanaatte olunması halinde ise haksız haczedilen malları üzerindeki hacizler kaldırılana kadar teminatın iade edilmemesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Talep, kambiyo senedine(bono) dayalı olarak verilen ihtiyati haczin itirazen kaldırılması, istemidir. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, ihtiyati haczin şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır. … tarafından 16/09/2021 tarihinde… lehine 12/04/2022 vade tarihli ve 250.000,00 USD bedelli bono keşide edilmiş ve bu bono … Ticaret Limited Şirketi’nce avalist olarak imzalanmıştır. İhtiyati haciz isteyen tarafından senet bedelinin vadesi gelmesine rağmen ödenmediğinden bahisle ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece talebin kabul edilmesi üzerine ihtiyati hacze dayanak bononun muvazaalı olduğu ve müvekkiline ait malların haczedildiği iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle incelemeye konu itiraz yapılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD’nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). İİK’nın 265/3. Maddesine göre, menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. İİK’nın 265/3. Maddesinde ise, Mahkemenin, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddedeceği, düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece ihtiyati hacze vaki itiraz, ancak kanunda gösterilen ve itiraz eden tarafından ileri sürülen itiraz sebepleriyle sınırlı olarak incelenebilir. Somut olayda, ihtiyati haczi itiraz eden üçüncü kişi borçluları tanımadığı, hacze gelinin yer ve haczedilen malların kendisine ait olduğu, senet borçlusu ve alacaklısının birlikte hareket ettiği iddiasıyla ihtiyati haczin kaldırılması istenmiş ise de, bu hususlar icra müdürlüğü ve icra mahkemesi nezdinde ileri sürülecek hususlar olup, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata ilişkin değildir. Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişinin ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata temas etmeyen iddialarının incelenmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Karardan sonra İhtiyati Haciz Talep Eden…’ ün avansından karşılanan 66 TL posta masrafının, İhtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişiden alınarak İhtiyati Haciz Talep Eden…’e verilmesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 22/11/2022