Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1303 E. 2022/910 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1303
KARAR NO: 2022/910
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2022
NUMARASI: 2022/884 D.İş – 2022/912 Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir (Finans)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/09/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin Gine Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulan banka olduğunu, kendisine karşı ihtiyati tedbir talep edilen … şirketi tarafından 08/07/2020 tarihinde müvekkilinin kendisine teslim etmiş olduğu altın rezervinin miktarına ilişkin bilgi talebinde bulunduğunu, birkaç ay sonra …’un Birleşik Krallık’daki hesapları hakkında soruşturma yürütüldüğünü öğrendiklerini, bu soruşturma kapsamında müvekkili banka yetkililerinden de bilgi alındığını, … şirketinin, müvekkili banka ile … arasında 2020 yılında gerçekleşen işlemleri özetleyen bir yazıyı müvekkili bankanın denetçilerine gönderdiğini, ekli belgelerden de anlaşılacağı üzere …’un bahsi geçen Mart 2022 dönemi içinde, müvekkili banka adına elinde bulundurduğu altın miktarının 3.139,980 kg olduğunu, müvekkili bankanın kendi mülkiyetinde olan ve …’un stoğunda bulunan bahsi geçen meblağdaki altının değerli malların taşımacılığında uzmanlaşmış bir şirkete devredilmesini ilişkin talebini …’a yönelttiğini ancak olumsuz yanıt aldıklarını, yine …’un stoğunda bahsi geçen rafini altın hesabının bulunduğuna ilişkin hiçbir tespit yapılamadığını, …’un elinde bulundurduğu altınlar üzerinde müvekkilinin onayı olmaksızın tasarrufta bulunamayacağını, müvekkili bankanın maliki olduğu söz konusu altınların, …’un sözleşmeye aykırılık oluşturacak şekilde satışından elde etmiş olabileceği gelirlerin ve söz konusu altınların konumlarının tespit edilmesi ve müvekkilinin maruz kalabileceği telafi edilemez kayıpların önüne geçilebilmesi için HMK/389-1 uyarınca ihtiyati tedbir taleplerinin bulunduğu zira Belçika Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyada mübrez kararlarının da taleplerini destekler nitelikte olduğunu, zira …’un aleyhine kendi ülkesinin mahkemeleri tarafından bahsi geçen tedbir ve haciz kararlarının verildiğini, ancak …’un ofisine gidildiğinde ofiste sadece birkaç kilo altın, kasa ve teçhizatın bulunduğunu, Eylül ve Ekim 2019 da …’un banka hesaplarına farklı kişilerce toplam Elli Milyon Euro tutarında ödemeler yapılmış olduğunu, bu ödemelerin meblağ olarak fazla miktarda olması sebebiyle İngiltere makamları tarafından az yukarda bahsi geçen soruşturmaların başlatıldığını, bu durumun kara para aklama şüphesi yarattığını, Türk merkezli şirket olan … şirketinin … ile imzalamış olduğu sözleşme kapsamında …’dan altın satın aldığının bilindiği, …’un Kıbrıslı bir şirket olan … hesabına yatırmış olduğu elli milyon Euro’yu bir miktar altının İGR’nin satışından elde ettiği karlardan ödendiğinin bilindiği, durumun ehemmiyeti gereği gizlilik kararları taleplerinin bulunduğunu, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla …’un müvekkili bankaya olan borcunu garanti altına almak adına İstanbul Altın rafinerisi nezdindeki maden hesabı ve dolayısıyla bu hesaplarda bulunan altınlar üzerinde takdiren teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir konulmasına, ihtiyati tedbirin söz konusu mal varlığı üzerine satış yasağı koyulması şeklinde olmasına dosyada gizlilik kararı alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda, “Taraflar arasında akdedilmiş sözleşme uyarınca davalı tarafın elinde altın stoğu bulunup bulunmadığı, bunun sözleşmeye aykırı veya izinsiz olarak satılıp satılmadığı, yasa dışı işlemlere konu edilip edilmediği hususları yargılamayı gerektirir mahiyette konular olup HMK 389 Md. Kapsamında telafisi imkansız zararların doğabileceğine yönelik yaklaşık ispat gerçekleşmediğinden şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Önceki beyanlarını tekrarla, müvekkili tarafından uluslararası tahkim mahkemesi nezdinde açılan davanın bulunduğunu ve Belçika mahkemesi’nin … hesapları üzerinde talep tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ihtiyati tedbir ve haciz kararları verdiğini, Türk hukukunun yabancı tahkim yargılaması taraflarını Türkiye’deki hak ve alacaklarını tahkim yargılaması sonuçlanana kadar güvence altına alınmasına imkan tanıdığını, müvekkili bankanın denetim firmasının iki yöneticisinin de …’un İstanbul Altın Rafinerisinde altın stoğu olduğunu doğruladıklarını, aynı hususun söz konusu denetim firmasının denetçilerinin tahkim yargılamasındaki beyanlarıyla da desteklendiğini, davaya konu malvarlığının Gine ülkesi ve müvekkili banka açısından ekonomik anlamda önemli bir meblağ teşkil ettiğini, bahsi geçen senetlerle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına ve karşı taraf …’un İstanbul Altın Rafinerisi nezdindeki maden hesapları ve bu hesaplarda bulunan altınlar üzerine takdiren teminat alınmaksızın ihtiyati tedbir konulmasına dosyada gizlilik kararı alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Talep; reddedilen ihtiyati tedbir talebinin itiraz yoluyla kaldırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, talebin reddine karar verilmiş, karara karşı talep eden vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya içerisinde Belçika Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/04/2022 tarihli ve 22/249/B-REP ve 22/248/B-REP.22/A sayılı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarının apostil şerhli, Türkçe tercümeli onaylı suretlerinin bulunduğu, Gine Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın başvuru sahibi olarak Belçika menşeili … şirketinin ise karşı taraf olarak belirtiliği başvuranın Brüksel’de bulunan … bankasının …’a borçlu olduğu tüm para ve menkul kıymetlere haciz konulmasını talep ettiği söz konusu talebin 12/04/2022 tarihinde kabul edildiği, 12/04/2022 tarihli diğer bir kararda başvuru sahibinin Gine Cumhuriyeti Merkez Bankası karşı tarafın … şirketi olduğu, …’un tüm taşınır mallarına ve …139,980 kilogram rafine altının üzerine haciz koyma yetkisi verildiği, 23/02/2021 tarihli yazıda; …’un 2020 yılı … ve … arasındaki işlemlerin bir özetinin Fransa da kain …’ye gönderdiği görülmektedir. İngiltere Büyükelçiliği’nin 22/12/2020 tarihli yazısında Gine Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın … şirketi hakkında yürütülen soruşturma kapsamında beyanına başvurulacağına ilişkin belge bulunduğu görülmektedir. … tarafından gönderilen 08/07/2020 tarihli yazının Gine Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından …’a gönderildiği ve … da bankaya ait ancak sözleşme gereği …’un ülkesinde tutulan altın rezervine ilişkin bilgi istendiği görülmektedir. 08/03/2022 tarihinde Gine Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın …’a göndermiş olduğu yazı ile 3.139 ton altın satışını talep ettiği görülmektedir. Gine Cumhuriyeti Merkez Bankası ile … şirketi arasında Mart 2021 tarihli, ”rafinaj ve …’nin hesabına altın depo etme idari sözleşmesi” bulunduğu, söz konusu sözleşmenin amacının Gine Cumhuriyeti merkez bankasının mülkiyetindeki altınların sözleşmede belirtilen ham altın hesabına depo edilmesi ve Gine Cumhuriyeti Merkez Bankası mülkiyetindeki mezkur altınların resmi kanallarca tasdik edilerek etiketlenip aynı altınların Gine Cumhuriyeti merkez bankasının depo edilmesi hususuna ilişkin olduğu görülmüştür. Yine taraflar arasındaki 25/07/2018 tarihli sözleşmenin amacının; Gine Cumhuriyeti Merkez Bankasının 300 kilogram ham altınının … tarafından taşınması ve resmi mercilerce rafinajının yaptırılarak altınların Gine Cumhuriyeti Merkez Bankasının uluslararası ödemeler bankasındaki metal hesabına depo edilmesi için teslimat belgesinin doldurulmasının sağlanmasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır.Talep eden talep dilekçesinde; 03/02/2022 tarihinde müvekkili şirketin denetimini yapan … şirketi denetçilerinin 03/02/2022 tarihi itibariyle … şirketinin İstanbul Altın Rafinerisinde altın mevduat hesabı olduğu, bu hususu … şirketi yetkilisinin beyanı ile de doğrulandığını öne sürmektedir. Dosya içerisinde …’un … denetçisine gönderdiği 23/02/2021 tarihli yabancı dilde yazılmış bir belge ve talep edenin İngiliz Mali Soruşturma Birimi Ekonomik Suçlar Müdürlüğü’ne Belçikalı … şirketi ile olan hukuki ilişkisindeki süreçlere yönelik olarak vermiş olduğu bilgilere ilişkin bulunduğu görülen 12/02/2021 tarihli yazı mevcuttur. HMK’nın 390. maddesine göre de; tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin en önemli şartı bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır (m. 389/1). Kanun, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hale gelmesi, gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. Ancak, ihtiyati tedbir verilebilmesi için, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca, davacının, davasında ve ihtiyati tedbir talebinde haklı olduğuna dair yaklaşık ispat koşulunu yerine getirmiş olması gerekir. Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi bulunduğu, …’un söz konusu sözleşme kapsamında esasen talepte bulunanın mülkiyetinde olan altın rezervini uhdesinde tutarak muhafaza etme, talimat halinde …’un elindeki altın stoğunu talepte bulunan adına satmak ile yükümlü olduğu, 7-8 Mart 2022 tarihlerinde başvuranın söz konusu altın stoğunu satması için …’a talimat gönderdiği ancak buna rağmen …’un aradaki sözleşme ilişkisine aykırı davranarak talimatın gereğini yerine getirmediği, … hakkında Birleşik Krallıkta da görülmekte olan bir soruşturma bulunduğu , Eylül ve Ekim 2019 da …’un banka hesaplarına Elli Milyon Euro tutarında ödemeler yapıldığı ve bu ödemelerin soruşturmaların konusunu oluşturduğu, bahsi geçen soruşturmada talepte bulunanın da bilgi ve beyanına başvurulduğu anlaşılmaktadır. Talep dilekçesine ekli 12 Nisan 2022 tarihli yabancı mahkeme kararında anlaşılacağı üzere merkezi Brüksel’de bulunan … bankasının …’a borçlu olduğu 3.139.98 kg rafine altın üzerine ihtiyati tedbir konulmuştur. İhtiyati tedbir talep eden talep dilekçesinde; …’un İstanbul Altın rafinerisindeki maden hesabında yer alan altınların miktarının da tespitini talep etmiş olmakla; talebin konusu, bu haliyle, delil tespitinden ibarettir. İlk derece mahkemesince, talep edenin delil tespitine yönelik başvurusu hiçbir şekilde değerlendirilmeden başvurunun sadece ihtiyati tedbire yönelik kısmı hakkında gerekçeli şekilde karar oluşturularak başvurunun reddi yönünde değerlendirilme yapılmıştır. Ancak HMK’nın 341. maddesinde istinafı kabil kararlar sınırlı olarak sayılmıştır. Bu kararlar arasında delil tespitine ilişkin verilen kararlara yer verilmemiştir. Zaten somut olayda talep edenin istinaf başvurusu da ilk derece mahkemesi’nin vermiş olduğu ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması hususuna ilişkindir. HMK’nın 389. Maddesi uyarınca; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir “. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede karşı taraf …’un tedbir talep edildiği tarih itibariyle İstanbul Altın Rafinerisi nezdinde kendisine ait altın hesabı bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarı yine tedbir talebinde ileri sürüldüğü üzere …’un merkezi Kıbrıs da olduğu söylenen … isimli şirkete hesabına ödediği Elli Milyon Euro’nun, … mülkiyetindeki bir miktar altının İstanbul Altın Rafinerisine satışından elde edilen kar ile ödenip ödenmediği hususları ihtilafta olup bu hususlar dosyanın mevcut durumu itibariyle yaklaşık ispat düzeyinde ispatlanmamıştır. Zira dosya içerisindeki 12/02/2021 tarihli talep edenin İngiliz yetkililerce yapılan soruşturma kapsamında vermiş olduğu yanıt ve yine … şirketi yetkilisinin kendisini denetleyen … isimli şirkete yazmış olduğu 23/02/2021 tarihli yazı içeriği bu hususlara ispata yeterli değildir. Sonuç itibariyle, ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olduğundan istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.08/09/2022