Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/1270 E. 2022/1390 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1270
KARAR NO: 2022/1390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2022
NUMARASI: 2021/710 Esas – 2022/273 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün tasfiye memuru vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … şirketinden alacağı için İstanbul Anadolu 1 Asliye ticaret mahkemesinin 2020/186 E sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak şirketin ticaret sicilden terkin edildiğini, taraf teşkilinin sağlanması için işbu huzurdaki ihya davasının açılmasının zaruri olduğunu belirterek İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’nin TTK. nun 547 maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 1 ATM’nin 2020/186 esas sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere, bu dava sonuçlanıp kesinleşme ve infazına kadar geçerli olmak üzere ihyasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK m. 32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tesis edilen işlemde hukuka aykırılığın bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığı için yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda; “…Toplanan bilgi ve belgelere göre, davacının talebinin TTK 547 maddesi koşullarını taşıdığı görülmekle davanın kabulüne İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı iken tasfiye sonucu sicilden terkin edilen Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi’nin TTK. nun 547 maddesi uyarınca İst. Anadolu 1 ATM’nin 2020/186 Esas sayılı dosyası yönünden geçerli olmak üzere, bu dava sonuçlanıp kesinleşme ve infazına kadar geçerli olmak üzere ihyasına, şirketin ticaret siciline tesciline, bu işlemleri yürütmek üzere son tasfiye memurlarının, tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına karar verilmiş, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü dosyada yasal hasım durumunda olduğundan yargılama giderinden sorumlu tutulmayarak” gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. adına tasfiye memuru … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Tasfiye Memuru … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu hukuka aykırı davayı kabul etmediklerini, Şirketin yasal olarak tasfiyesinden sonra doğmuş bir alacak olduğunu, davacı taraf haksız olduğunu, müvekkili şirketin ayrıca karşı tarafa karşı böyle bir borcunun da bulunmadığını, müvekkil şirketin istediği kalitede ürün teslim almadığı için iş bu borcun tarafı olmadığını, ürünleri iade etmek istediklerini, karşı tarafın kötü niyetli olarak hiçbir olumlu dönüş yapmadığını, karşı tarafın yasal yollara da süresinde başvuru yapmadığını, davacının kötü niyetli ve haksız davası ile yasal koşullara uygun olarak tasfiyesi yapılmış şirketin ihyası hukuka aykırı olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde ” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Tasfiyesiz resen terkin edilen şirketler hakkındaTTK geçiçi 7. Maddesi uyarınca açılan ihya davalarının aksine TTK 547 maddesi uyarınca açılan ihya (ek tasfiye) davaları için kanunda herhangi bir zaman aşımı ve hakdüşürücü süre düzenlenmemiştir. Somut olayda ihyası talep edilen … Gıda Turizm Reklam İnşaat ve Ticaret Ltd.Şti ‘ nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 07/05/2020 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine açılan İstanbul Anadolu 1 .Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2020/186 Esas sayılı alacak davasının derdest olduğu anlaşılmıştır. Derdest davanın davalı şirket aleyhine sonuçlanması halinde tasfiyenin usülune uygun eksiksiz tamamlandığından bahsedilemeyeceğinden bu hale göre davacıların anılan dava dosyası nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğundan terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmıştır. Davalı tasfiye memuru davacının tasfiyenin sona ermesinden sonra açılan davanın kötüniyetli ve haksız olduğunu belirterek şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığını ileri sürmüş is de ileri sürülen bu husular eldeki davada incelenmesi gereken bir konu olmayıp devam eden derdest davanın konusunu oluşturduğundan, davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Buna göre mahkemece davanın kabulü ile davaya konu şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde ve tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olması ve yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmamasına göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Buna göre mahkemece davanın kabulü ile derdest davaya hasren davaya konu şirketin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gerekli istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yoluna başvuran tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda,HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ YASA YOLU açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/12/2022