Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2022/123 E. 2022/123 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/123
KARAR NO: 2022/123
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/612 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair 25/11/2021 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacılar vekili; davalı şirketin 21 Haziran 2021 tarihli genel kurulunda alınan 2020 yılına ait bilanço ve kar/zarar hesaplarının okunması ve müzakeresine ilişkin 3 nolu kararının, … hariç yönetim kurulu üyelerinin ibrasına dair 4 no’lu kararı ile yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. maddeleri gereğince izin verilmesine ilişkin 5 no’lu kararlarının iptaline ve öncelikle TTK 449. maddesi gereğince bu kararların icrasının tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, genel kurulda alınan kararlarının yasaya ve ana sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, TTK 449.maddesi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra 2511.2021 tarihli ara kararı ile; dava konusu yapılan ve icrasının geri bırakılması istenilen; (3) sayılı kararın, (4) sayılı kararın …’ın ibra edilmemesine ilişkin kısmı hariç kalmak üzere diğer yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine ilişkin kısmının ve (5) numaralı gündem maddesiyle alınan kararların icra edilmesi halinde, HMK.’nın 389.maddesinde öngörülen hakkın elde edilmesinin zorlaşmayacağı gibi bu nedenle ciddi bir zararın doğma olasılığının bulunduğu yönünde yaklaşık ispat kuralı gereği somut herhangi bir delilin bulunmadığı, davanın kabulüne karar verilmesi halinde geriye doğru talep edilen hakların elde edilmesinin her zaman olanaklı olduğu dolayısı ile icranın geri bırakılmasına ilişkin tedbir koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesiyle; iptal davası açılması ve ihtiyati tedbir istenmesi nedenlerinin; 2020 mali yılına ait bağımsız denetim raporunun ortakların incelemesine sunulmayarak bağımsız denetimden geçen tabloların gizlenmiş olması, Dava dışı … A.Ş. ve … A.Ş.’den alındığı belirtilen hizmetlerin somutlaştırılamaması ve gerçekten alınıp alınmadığının belli olmaması, Dava dışı … A.Ş.’den alınan borcun kaynağının belirsiz olması, Yılsonu finansal tablolarına göre kaydi olarak sermaye ve yedek akçelerin yitirilmiş görünmesine rağmen TTK’nın 376 ncı maddesi uyarınca çıkarılan ara bilançonun pay sahipleri incelemesine sunulmayarak gizlenmesi, Yıllık faaliyet raporu ve bağlılık raporlarının yapılan iş ve işlemleri, alınan veya alınmayan önlemleri, bunlar kapsamındaki kâr, kayıp veya zararı yansıtmayacak şekilde, dolayısıyla kanunun aradığı şartlara uymayacak şekilde hazırlanmış olmaları ve bu nedenlerle de finansal tablolara duyulan güvenin tahammülü aşar şekilde yitirilmiş olduğuna ilişkin bulunduğu, Dava konusu genel kurulun 4 no.lu gündem maddesi ile ilgili talebin ise, yönetim kurulu tüzel kişi üyeleri … A.Ş ve … A.Ş.’nin ibra kararlarında, aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan pay sahibi …’ın TTK’nın 436/2 maddesine aykırı olarak usulsüz şekilde oy kullanmış olması nedeniyle sonuca etki ederek ibra kararlarının alınmasına sebep olduğu, davalı tarafından oylamanın aynen anlatıldığı şekilde yapıldığı kabul edilmekle birlikte bunun usulsüz olmadığı gibi hatalı bir savunmada bulunulsa da, oylamanın usulsüz olduğunun açık olduğu, 5 no.lu gündem maddesinde, …’ın bu sefer kendisi de dahil olarak … ve …’ye TTK’nın 395 ve 396 ncı maddelerince izinler verilmesi kararlarında, TTK’nın 436 ncı maddesinin birinci fıkrasına aykırı olarak hem kendisi hem de hakimiyeti altındaki sermaye şirketleri lehine usulsüz şekilde oy kullandığı ve bu durumun kararın sonucuna etki ettiği, Ayrıca …’ın, 2020 mali yılında … A.Ş. ve …’ın da … A.Ş. unvanlı şirketler kurduğu, bu şirketlerin davalı şirket ile işlem yapıp yapmadıkları, borçlanıp borçlanmadıkları ve rekabet edip etmediklerinin belli olmadığı zira bağlılık ve faaliyet raporları veya finansal tablolarda bu şirketlere ait bir açıklamanın olmadığı, iddiaların tamamını kanıtlayan delillerin dava dosyasına sunulduğu,TTK’nın 449.maddesinde uncu maddesinde, genel kurul kararları aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde, mahkemece yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verilebileceği belirtilmiş, HMK’nın 389 uncu maddesinde de mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasında da ihtiyati tedbir talep eden tarafın davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunun düzenlendiği, ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat ölçütünün sağlandığı, Bu çerçevede bu kararlara dayalı olarak işlemler yapılması veya yeni hukuka aykırı kararlar alınması suretiyle şirket’in zarara uğratılmaya devam edeceği ve davanın tamamen) ispat edildiği halde yürütmenin geri bırakılmaması halinde, zaten zorlaşmış olan hakların elde edilmesinin imkansız hale geleceği ve gecikilen her an gecikme sebebiyle daha da ciddi zararlar doğacağını belirterek ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kurul kararının iptali davası olup, talep, dava konusu yapılan kurul kararlarının icrasının durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince TTK.nın 449.m uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra istemin reddine karar verilmiştir. TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Mahkemenin bu konudaki takdir hakkının nasıl kullanacağı konusunda, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK 389 vd. maddelerinden yararlanılması gerekir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, davacıların iptal ileri sürdüğü iptali nedenleri ile sunulan deliller kapsamında, yaklaşık ispat olgunun oluşmadığı, kararların icrasının durdurulması için yasal koşulların bulunmadığı dosya içeriği ile sabit olduğundan, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbirin reddi yönündeki ara kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacılar tarafından yatırılan 59,30-TL istinaf peşin karar harcının alınması gereken 80,70-TL harçtan mahsubu ile 21,4‬0-TL eksik harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022